Yol aşkına tutulanlar için okuma önerileri
"İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar" demiş değerli şairimiz Yahya Kemal… Biz de bu cümleden yola çıkarak hayallerimize bir nebze de olsa yaklaşmamızı sağlayacak ve yol serüvenimize eşlik edecek kitapları derledik. Rotanızı belirlemeye yardımcı olacak bu kıymetli başucu kitaplarını yanınızdan eksik etmeyin. Yolunuz her daim açık, okumanız bol olsun…
Giriş Tarihi: 02.03.2018
12:12
Güncelleme Tarihi: 02.03.2018
12:42
JEAN JACQUES ROUSSEAU -YALNIZ GEZERİN DÜŞLEMLERİ
Anı, deneme, roman, öykü, düzyazı, şiir ya da daha önce bilinen herhangi bir türe kolayca sokulmayan, kısalığına karşın Fransız yazısının en güzel metinlerinden biri kabul edilen, "İtiraflar'ın devamı niteliğindeki "Yalnız Gezerin Düşleri", aslında "İtiraflar"dan çok farklıdır. Kültür ve yazını çok derinden etkilmemiş, yorgun, bezgin, umutsuz bir filozofun yaşamının bir muhasebesi, bir içe bakışın, bir iç hesaplaşmanın metnidir. Düşünmekten korkmayan ve zaman zaman durup "ben kimim?" diyebilenlerin okumak isteyeceği türden bir metindir.
KAZUO ISHİGURO / GÜNDEN KALANLAR
İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük başuşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca karşılaştığı manzaraların ve insanların yarattığı izlenimler anılarıyla ve mesleğinin gereklerine dair düşünceleriyle birleşerek, özenle bastırdığı duygularını ortaya sererken, hayatını idealleri uğruna harcayan Stevens basmakalıp fikirleri ve saplantılarıyla okurun kalbini fetheden eşsiz bir kahramana dönüşür. Dokunaklı bir dramın özündeki komiği okura yaşatmayı başaran "Günden Kalanlar", edebiyat tarihinin köşe taşlarından biri.
MİNA URGAN / BİR DİNOZORUN ANILARI
İngiliz edebiyatı duayenimiz Mina Urgan, Bir Dinazorun Anıları'nda açıkyürekli, yalın ve naif bi dille anlatıyor, kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü... Oğuz Atay'ı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca 'miyaaav' diyeceğini sandım. Miyavlayacağı yerde 'tanıştığımıza memnunum' deyince şaşırıp kaldım. Mina Urgan'ın anılarını bazen coşkuyla bazen buruklukla ama hep gülümseyerek okuyacaksınız.
DAVİD LE BRETON- YÜRÜMEYE ÖVGÜ
Yürümek keyiflidir, çünkü öncelikle insanı gündelik yaşamın zorlamalarından geçici olarak da olsa kurtarır. Yürümek stresi, aceleyi, üretme zorunluluğunu yok eder. Yürümek, aslında yaşamın o kendine özgü zamanını yeniden bulmaktır. Yürürken yorulduğumuzda çimenlere oturmak, bir ağacın gölgesinde uyumak, bir ırmakta yüzmek yaşamın tadına varmamızı sağlar.
Yaşamımızda yapmayı düşündüğümüz değişikliklerle ilgili en önemli kararları yürürken ve dinlenirken veririz. Yürümeye Övgü, yürümenin bütün yönlerine açılıyor: Okur, Yürüyen Adam sizsiniz.
David Le Breton, 26 Ekim 1953 doğumlu, Fransız antropolog ve sosyolog. Strasbourg İnsan Bilimleri Üniversitesi'nde profesördür. Araştırmalarını beden ve riskli tavırlar antropolojisi üstünde yoğunlaştırmış, bu arada sessizlik ya da yürüyüş gibi daha kişisel temalara da el atmıştır.
HARUKİ MURAKAMİ / RENKSİZ TSUKURU TAZAKİ'NİN HAC YILLARI
Kaderimde tek başına kalmak vardır belki de... İşte o an, Tsukuru nihayet her şeyi kabullenmeyi başarabild. İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi. Haruki Murakami'den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. Kendini "renksiz" bilen Tsukuru Tazaki'nin hikayesi.
Haruki Murakami, 1949'da Kobe'de doğdu. Vaseda Üniversitesi'nde klasik drama eğitimi aldı. İlk romanı Kaze no oto o kike (Rüzgarın Şarkısını Dinle) 1979'da yayımlandı. 21. yüzyıl edebiyatının en önemli isimlerinden olan Murakami'nin kitapları pek çok ödül aldı, tüm dünyada ellinin üzerinde dile çevrildi. Haruki Murakami'nin Yaban Koyununun İzinde, İmkansızın Şarkısı, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında, Zemberekkuşu'nun Güncesi, Sahilde Kafka, Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu ile tüm dünyada büyük yankı uyandıran 1Q84 ve Koşmasaydım Yazamazdım isimli kitapları da Doğan Kitap tarafından yayımlandı.