Zincirlikuyu'nun ismi nereden geliyor?
Dünyanın en kalabalık metropol şehirlerinden biri olan İstanbul, 15 milyonu aşkın bir nüfusa sahip. Bu tarihi kentte; birbirinden farklı isimlerle birçok mahalle, semt ve ilçe bulunuyor. Bu yerleşim yerlerinin isimleri; nereden ve nasıl geldiği hep merak konusu olmuş. Bunlardan biri de şüphesiz Zincirlikuyu. Biz de sizler için Zincirlikuyu'nun adının nereden geldiğini araştırdık.
Giriş Tarihi: 22.05.2024
14:37
Güncelleme Tarihi: 22.05.2024
15:03
ZİNCİRLİKUYU'NUN HİKAYESİ
◼ Bu semte adını veren, hakikaten zincirli bir kuyu. Bahsi geçen kuyu günümüzde askeri lojmanların hemen arkasında yer alıyor. Bu meşhur kuyunun çıkrığı zincirden yapılmış.
◼ Çıkrığı zincirden olduğundan uzun yıllar varlığını korumuş ve zamanında burada ikamet eden insanlar bu kuyudan faydalanmış. Bu sebepten de ahali yerleşim yerine, Zincirlikuyu ismini vermiş.
Çıkrık ne demek?
Çıkrık, sarkıtılmış olan kovayı kuyudan kolayca çekmekte kullanılan araçtır. El ile çevrilen ve döndükçe kovanın ipi kendisine dolandığı için kovayı yukarı çekmeye yarar.
YUSUF İZZEDDİN EFENDİ KÖŞKÜ
◼ Osmanlı döneminde padişahlar, saraylar haricinde yazlık olarak kullanacakları kasırlar inşa ettirmişlerdi. Bunlardan en meşhuru ise Okmeydanı, Nişantaşı ve Ihlamur Kasrı gibi kırlık alanlarda olanlardı. Buralar aynı zamanda padişahların yazlık sarayları olarak adlandırılırdı.
◼ Günümüzde mezarlığın bulunduğu yer, 1870 senesinde Sultan Abdülaziz Han 'ın oğlu Yusuf İzzeddin Efendi için inşa edilen bir yazlık köşkün bahçesi. Harikulade güzellikte olan bu köşk ve bahçesi, Sultan Abdülaziz 'in oğluna çok da uğurlu gelmemişti.
*Nişantaşı günümüzde, İstanbul'un en bilinen semtleri arasında yer alıyor.
Sait Faik'in İstanbul'u
YUSUF İZZEDDİN EFENDİ KİMDİR?
◼ Yusuf İzzeddin Efendi, 10 Ekim 1857 tarihinde, Dolmabahçe Sarayı 'nda dünyaya gelmişti. Annesi Dürrinev Başkadınefendi ' idi. Doğduğunda babası Abdülaziz şehzadeydi ve o dönemler "şehzadeler tahta çıkana kadar çocuk sahibi olmamaları" kuralı vardı.
◼ Bu nedenle babası tahta çıkana kadar yani dört yıl, varlığı gizlenmişti . Birçok cephede savaşan İzzeddin Efendi 1 Şubat 1916 tarihinde Zincirlikuyu 'daki köşkünde ölü olarak bulunmuştu.
YUSUF İZZEDDİN EFENDİ'NİN HİKAYESİ
◼ Yusuf İzzeddin'in kesik bilekleri, insanlarda "intihar" şüphesini uyandırmıştı. Semtte sakinleri bu durumdan fazlasıyla huzursuz olmuş ve köşkü uğursuz görmeye başlamışlar.
◼ Hatta insanların bir kısmı, İzzeddin Efendi 'nin siyasi görüşünden ötürü cinayete kurban gittiğini düşünmüş. Ortaya farklı görüşler çıksa da bu köşkün varlığı herkese göre büyük bir musibet olarak görülmüş.
İstanbul'un kadim semti: Vefa
◼ Yaşanan elim hadise sonucu 1935'e gelindiğinde bu köşkün avlusuna, şimdiki mezarlığın kurulmasına karar verilir. Çünkü uğursuz kabul edilen bu yerleşim yerine kimse rağbet etmez. Sonuç olarak yaşamın olmadığı, 43 adadan oluşan bu araziyi kabristanlığa dönüştürme kararı alınır.
◼ Zincirlikuyu Mezarlığı 'na ilk gömülen; yaşadığı döneme kalemiyle damga vuran yazar ve şair Abdülhak Hamit Tarhan 'dı. "Şair-i Azam" sıfatıyla anılan Tarhan, genç yaşta vefat eden eşi Fatma Hanım 'ın ölümü üzerine kaleme aldığı "Makber" adlı eser ile tanınmaktaydı.