Arama

Halk ozanlarımızdan türkü seçkisi

Millet olarak sevinçlerin paylaşılmasında, üzüntülerin azaltılmasında, düğünlerde, törenlerde, köy odalarında halk, âşıkları ve şairleri dinleyip, eğlenerek vakitlerini dolu dolu geçirirlerdi. Günümüz insanlarının çoğu bu âşıklara ve ortama şahit olmadı ama onlardan miras kalan türkülere ve şiirlere yüreklerinde yer açmasını bildiler. Değerli halk ozanlarımızdan biri olan Aşık Veysel'in doğum yıl dönümünde, âşıklarımızın türkülere dönüşen eserlerinden seçkiler hazırladık.

  • 10
  • 14
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım

İşte gidiyorum çeşm-i siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir servetim ahım
Karardıkça bahtım karalansa da

Hayli dolaşayım yüce dağlarda
Dost beni bıraktı ah ile zarda
Ölmek istiyorum viran bağlarda
Ayağıma cennet sıralansa da

Bağladım canımı zülfün teline
Sen beni bıraktın elin diline
Güldün Mahzuni'nin berbat haline
Mervanın elinde parelense de

Dinlemek için tıklayın.

  • 11
  • 14
Neşet Ertaş
Neşet Ertaş

Türkülerinde kendi hayatını anlatan Neşet Ertaş, sanatı kadar mütevazı kişiliği ve her konseri öncesinde sevenlerine söylediği "Ayaklarınızın türabı, gönüllerinizin hizmetçisiyim!" sözleriyle gönülleri fethetti. Garibi, garipliği iyice içine sindirmiş olan saz ve söz ustası Neşet Ertaş, eserlerinde garibi sadece mahlas olarak kullanmadı, bazı eserlerine isim de yaptı. Bu nedenle onun eserlerini bir feryat, bir ses olarak okuyup, dinlemek gerekir. Sayısını kendisinin bile bilmediği ve çok sayıda esere imzasını atan Anadolu'nun yanık bağırlı aşığı hem bir hoca hem bir usta hem de bir ruh ikizi olarak gördüğü babasının tavsiyesi ile türkülerinin çoğunda "garib"i mahlas olarak kullandı.

Hayatı hakkında daha detaylı bilgi okumak için tıklayın.

  • 12
  • 14
Neredesin sen
Neredesin sen

Şu garip halimden bilen şiveli nazlı,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen,
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen,
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor,
Hiç bir tabib şu yarama merhem olmuyor,
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Dinlemek için tıklayın.

  • 13
  • 14
Dadaloğlu
Dadaloğlu

Oğuzlar'ın Avşar (Afşar) boyundan olup Âşık Mûsâ'nın oğludur. Şiirlerinde Veli adını kullanmış olması asıl adının bu olduğunu düşündürmekteyse de sözlü gelenekte bu ad bazen Ali, bazen de Mustafa olarak geçmektedir. Daha çok eski Türk ozanını hatırlatan Dadaloğlu'nun şiirlerinde tabii ve samimi bir söyleyiş vardır. Elde mevcut bütün şiirlerinde koşma, türkü, semâi, varsağı, destan gibi halk nazım şekillerini kullanan Dadaloğlu'nun manzumelerini muhteva bakımından sevda şiirleri, yurt güzellemeleri ve kavga şiirleri olarak üçe ayırmak mümkündür. Kavga şiirlerinde Köroğlu'nun, sevda şiirlerinde ve yurt güzellemelerinde Karacaoğlan'ın ve Dede Korkut'un etkisi görülür. Dili kavga şiirlerinde sert ve pervasız, diğer şiirlerinde ise içli, samimi ve sadedir.

  • 14
  • 14
Kalktı göç eyledi Avşar elleri
Kalktı göç eyledi Avşar elleri

Kalktı göç eyledi Avşar elleri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eder ırağı,
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.

Belimizde kılıcımız kirmani,
Taşı deler mızrağımın temreni.
Hakkımızda devlet etmiş fermanı,
Ferman padişahın, dağlar bizimdir.

Dadaloğlum bir gün kavga kurulur,
Öter tüfek davlumbazlar vurulur.
Nice koçyiğitler yere serilir,
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN