Arama

İbn Haldun’un düşüncesinde musiki

İslam medeniyetinin en önemli düşünürlerinden İbn Haldun'un Mukkadime'si siyasetten, akli ilimlere, şehir ve coğrafyadan sosyolojiye kadar pek çok önemli konu üzerine araştırmalar barındıran nadide bir eserdir. Ayrıca İbn Haldun, bu kitabında musiki sanatına dair pek çok bilgiye yer ayırmış, müziği bir sanat olarak değerlendirmiş, canlılar üzerindeki sosyolojik ve psikolojik etkilerine dair derin incelemelerde bulunmuştur. Peki, İbn Haldun'un musiki üzerine düşünceleri nelerdir?

  • 6
  • 10
Endülüs müziğinin bir parçası “el-Buk” enstrümanı
Endülüs müziğinin bir parçası el-Buk enstrümanı

"Bu zamanda, nefesli çalgı aletlerinin en güzellerinden biri de el-Bûk'tur. Bir zira (yaklaşık 70 cm) uzunluğunda olan ve bakırdan yapılan bu aletin de içi boştur. Baş tarafı ince olan bu alet aşağıya doğru genişler ve nihayet son kısmı avuç içi miktarında bir genişliğe ulaşır. Alete, uç kısmına takılan bir kamış vasıtasıyla üflenir ve bu üflemeyle tok ve kalın bir ses çıkar. Bu aletin üzerinde de belirli sayıda delikler vardır ve sesin nağmeli çıkması parmakların bu delikleri açıp kapaması ile sağlanır."

💠 Eserinde "el-Buk" enstrümanına sıklıkla yer veren İbn Haldun, dönemindeki en önemli enstrümanlardan birinin "el-Buk" olduğundan bahseder.

Farklı kültürlerdeki geleneksel çalgılar

  • 7
  • 10
Müziğin kulağa hoş gelmesi
Müziğin kulağa hoş gelmesi

"İlk olarak (uzun bir) sesin, tek (ve yüksek bir) ritimde çıkartılmaması gerekir. Aksine kademe kademe yükseltilmelidir. Sesin kesilmesi de aynı şekilde olmalıdır. Hatta aynı nitelikteki iki sesin arasına da, farklı nitelikte bir sesin sokulması gerekir. Dil bilginlerinin mahreçleri (çıkış yerleri) itibariyle birbirine çok uzak veya çok yakın harflerden oluşmuş terkipleri çirkin bulmaları da buna benzer. İkinci olarak, yukarda değinildiği gibi, sesin parçalarının da birbiriyle uyum içinde olması gerekir. Sesin yarım ses, üçte bir ses veya mûsikî sanatını icra edenlerin belirlemiş olduğu diğer ölçülere uygun olacak şekilde çıkartılması gerekir. Eğer sesler, mûsikîcilerin söylemiş oldukları ölçülere uygun olursa, kulağa hoş gelen (insana zevk veren) ahenkli ve nağmeli bir bütün ortaya çıkar."

İbn Haldun

💠 Müziğin nasıl yapılması gerektiği, nasıl yapıldığında insan kulağına hoş geleceği gibi konulara eserinde yer veren İbn Haldun, dönemindeki bu bilgileri Mukaddime'de ustalıkla ifade eder.

Osmanlı saray çalgısı santurun tarihteki serüveni

"Nefis, mûsikîyi işittiğinde, sevinç ve zevk duyar. Mûsikî onun ruh yapısına neş'e verir ve önündeki zorlukları da kolaylaştırır. Annenin ağlayan çocuğuna ninni söylediğinde çocuğun sesini kesmesi de; çobanın kavalını çaldığında koyunların hepsinin ota koşması da; sürücünün söylediği güzel nağmelerle develerin hızlanması da bu mûsikînin etkisindendir."

İbn Haldun

Gelenekle geleceğin eşsiz uyumu: Ud ve Kanun

İbn Haldun’un düşüncesinde musiki

"Musiki, sanatlar içinde umranda en son ortaya çıkanıdır. Çünkü diğer sanatlar (kemali de olsa) belli ihtiyaçlara cevap vermesine rağmen, musiki sadece boş zamanlarda eğlenip neşelenmeye yarar. Aynı şekilde umranın gerileyip zayıflamaya başlamasıyla ortadan ilk kaybolacak sanat da yine musikidir."

İbn Haldun

Umran: İbn Haldun'un ilk defa kendisinin bahsettiği umran ilmi, insan toplumunu ve ona arız olan halleri, bu hallerin sonuçlarından ibaret olan tarihi ve tarihin hakikatini konu edinir.

💠 Ayrıca İbn Haldun, ekonomik olarak sıkıntılar yaşayan devletlerde musikinin ilk olarak kaybolacak sanatlardan birisi olduğunu ifade eder. Ona göre musiki, bolluk ve refahın arkasından gelen bir sanattır.

Barış Manço'nun şarkı sözlerindeki gizli hazineler

  • 10
  • 10

"Böylece mûsikînin manasını açıkladıktan sonra şunu da bil ki bu sanat, zaruri ihtiyaçları aşıp, kemâlî ihtiyaçları karşılama aşamasına gelmiş ve bu ihtiyaçları karşılayacak sanatlara yönelmiş umranlarda ortaya çıkar. Çünkü ancak bütün zaruri ihtiyaçlarını karşılayıp, zevklerini tatmin etmeye yönelmeye fırsat bulan kimseler bu tür şeylerle ilgilenirler. İslâm'dan önce Acem hükümdarlıklarının şehirlerindeki umran denizi coşup taşmaktaydı ve hükümdarları da mûsikîye çok düşkündü. Fars hükümdarları bu sanatı icra edenlere büyük önem verirdi. Onun için bu kimselerin devlette önemli bir yeri vardı. Hükümdarların meclislerinde hazır bulunurlar ve şarkı söylerlerdi. Çağımızda (İbn Haldûn'un yaşadığı dönem) da her memleketteki Acemlerin durumu böyledir."

İbn Haldun

Türk sanat müziği meraklılarının bilmesi gereken terimler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN