İzzettin Hümayi Bey'in ilk kez seslendirilen çocuk şarkıları
Doğal bir ses güzelliğine sahip olan ve mevlithanlığı ile tanınan Türk musikisi muallimi İzzettin Hümayi Bey'in bestelediği çocuk şarkıları 69 yıl sonra ilk defa seslendirildi. Üç binin üzerinde beste yapan günümüze ise yüze yakının ulaştığı bilinen bu musikişinasımızı gelin yakından tanıyalım.
Giriş Tarihi: 25.06.2019
17:07
Güncelleme Tarihi: 28.06.2019
10:35
Türk musikisi bestekarı ve hocası, İsmail Hakkı Bey.
Zamanın tanınmış musikişinasları arasında yer alan Elçioğlu , özellikle bu alandaki hocalığı ve bestekarlığı ile tanındı. İlk musiki bilgilerini babasından aldı. Eğrikapılı Mehmed Efendi'den ilahi , bahriye imamlarından Hâfız Mehmed Efendi'den Mevlevî ayinleri meşk ettiği gibi diğer bazı hocalardan da Batı musikisi öğrendi. Musikide en çok faydalandığı kişi ise Muallim İsmail Hakkı Bey'dir.
Mustafa Yesâri Âsım Arsoy.
Ayrıca İsmâil Hakkı Bey'in Vezneciler 'de açmış olduğu Musiki-i Osmani Mektebi'nde hocasının yardımcısı olarak görev yaptı. Bu arada birçok talebe yetiştirdi. Bunlar arasında Hayri Yenigün ve Yesâri Âsım Arsoy vardır.
Kenan Rifâî.
Doğal bir ses güzelliğine sahip olan ve mevlithanlığı ile de tanınan Elçioğlu, aynı zamanda Hırkaişerif'teki Kenan Rifâî Tekkesi'nin zâkirbaşısı idi. Mûsiki eserlerini geçerken bilhassa usul üzerinde titizlikle durur, meşk esnasında eseri notadan ziyade usulle geçmeyi daha uygun bulurdu. Ayrıca iyi bir ud ve tambur icracısı olduğu da belirtilmektedir.
Elçioğlu, dinî ve din dışı eserleriyle bestekârlıktaki gücünü ortaya koymuştur. 3000'in üzerinde beste yaptığı söyleniyorsa da bugün bilinen ayin-i şerif, tevşih, na't, ilahi, semai, şarkı ve marş formundaki eserlerinin sayısı 100'e yaklaşmaktadır. İlahiyyât-ı Ken'an (İstanbul 1341, 1974, 1988) adlı eserde Elçioğlu'nun otuz ilahisinin notası mevcuttur. Ayrıca musikiyle ilgili dört makalesi Mektepli adlı haftalık mecmuada neşredilmiştir.
İZMİR MARŞI İZZEDDİN HÜMAYİ BEY’İN Mİ?
İzzeddin Hümayi Bey çok sayıda marş yapmıştır. Bilinen en meşhur marşı ise "Ertuğrul'un ocağında uyandım" sözleri ile başlayan "Sancak Marşı "dır. Bestecilikte daha çok dinî musiki sahadaki eserleri ile ön plana çıkmıştır. Bunun nedeni ise Hırkaişerif semtindeki Rifai tekkesinin zâkşirbaşısı, yani baş ilâhicisi olmasından kaynaklanır. Peki, İzmir Marşı nasıl oldu da İzzeddin Hümayi Bey'e mâledildi?
Musiki yazarı Etem Üngör'ün 1966'da çıkarttığı "Türk Marşları" isimli kitabında Etem Bey marşın İzzettin Hümayi'ye ait olduğunu yazdı fakat eseri "İzmir" değil, "Kafkasya Marşı" adı ile yayınladı ve bestenin sonraki senelerde "İzmir'in dağlarında..." ve bazen de "İnönü dağlarında..." diye okunduğunu hatırlattı.