John Lennon’u kim öldürdü?
Efsane grup The Beatles'ın kurucularından biri olan İngiliz müzisyen John Lennon, The Beatles hayranı olduğu ve akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen Mark David Chapman tarafından, dört kurşunla öldürüldü. Aktivist ruhu nedeniyle Nixon hükümeti tarafından hedef gösterilen Lennon'un katili, gerçekte sıradan bir hayranı mıydı, yoksa birileri tarafından yönlendirilen bir tetikçi mi?
Giriş Tarihi: 08.12.2018
15:58
Güncelleme Tarihi: 08.12.2023
14:14
‘ULUSAL TEHLİKE’ OLARAK GÖSTERİLDİ
◾ Lennon, bir İngiliz olmasına rağmen, New York aşığıydı ve yaşamını orada sürdürüyordu.
◾ İnsanları yazdığı ve bestelediği parçalarıyla; katıldığı televizyon programlarında cesur, özgür açıklamalarıyla; peşinde dolanan kameralara verdiği zekice cevaplarıyla ve yaratıcı eylemleriyle her daim barışa çağırıyor, Vietnam Savaşı'nı sorgulatıyordu. Bunu o kadar başarılı yapıyordu ki, kitleleri mıknatıs gibi kendine çekiyordu.
◾ Bu kadar politik duruş fazlaydı. İşte bu dönemde, Vietnam'da büyük bir hezimete uğramaya doğru hızla ilerleyen Nixon yönetimi, usta müzisyeni "ulusal tehlike" olarak hedef gösterip sınır dışı etmek istedi.
◾ Efsane müzisyen, hırçın zamanlarında zeki insanı acılarla dolu olarak betimlemişti: "Cehalet mutluluk aslında, yani eğer hiçbir şey bilmiyorsan acı da duymazsın. Üstün zekâ acıdır. Acı verir insana".
◾ John Lennon, beş yıl aradan sonra müziğe dönme hazırlıklarına başlamıştı. Efsanevi sanatçı Lennon, eşi Yoko Ono ile birlikte müzik stüdyosundan çıkarak evine gidiyordu.
◾ Tam kariyerinde yeniden yükselmeye başladığı bir dönemde, akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen Mark David Chapman tarafından, 8 Aralık 1980'de New York'taki dairesinin önünde öldürüldü. 25 yaşındaki Chapman'ın, Beatles hayranı olduğu da iddialar arasındaydı.
◾ Olay akşamı, Mark David Chapman, onları gördü, arkasından yaklaştı ve tetiğe beş kez asıldı. Dört mermi hedefini buldu. Bütün dünyaya "Hayal et" diyen efsane şarkıcı Lennon yere serildi ve başı, çok sevdiği eşi Yoko Ono'nun elleri arasında kaldı…
ARKASINDAN BEŞ EL ATEŞ ETTİ
◾ Mark David Chapman, John Lennon'la kayıt stüdyosuna gitmek için apartmandan çıkarken akşamüzeri karşılaşmıştı. Lennon'ın "Double fantasy" albümü yanındaydı ve imzasını istedi. Chapman, günün geri kalanını o civarda geçirdi. Central Park'ın yakınındaki havai fişek gösterisi, kapıcının ve oradan geçenlerin dikkatini dağıtmıştı.
◾ Akşamın ilerleyen saatlerinde Lennon çifti evlerine döndüler. Arabadan önce Yoko çıktı ve apartmana girdi. Chapman orada bekliyordu. Ardından John Lennon, binanın kapısını açmak için yeltenmişti ki, Chapman ardından seslendi: "Mr. Lennon!"
◾ Bir görgü tanığının anlattığına göre, John döndüğünde Chapman, dövüş pozisyonu alarak çömeldi ve beş el ateş etti. Biri ıskaladı. Dördü John Lennon'un sırtına ve omuzuna isabet etti.
SON SÖZLERİ: "JOHN LENNON, BEATLES'IN JOHN LENNON'U!"
◾ Lennon vurulduğu anda yanına yaklaşan polis memuru aldığı yaranın bilincini etkileyip etkilemediğini kontrol etmek için adını sorduğunda, "Ben John Lennon, Beatles'ın John Lennon'u" yanıtını verdi.
◾ Lennon'u vuran Chapman sorgusunda, "Kafamın içinde bir ses, 'Yap bunu, yap bunu' diye bağırıp duruyordu " diye konuşmuştu. Lennon'u katlettikten sonra elinde bir kitapla orada kalmış, sayfaları çeviriyordu.
◾ Kitap, Salinger'in çok sayıda dile çevrilen ve dünyada en çok satılanlar arasında yer alan, 1951 tarihli, "Çavdar Tarlasında Çocuklar" adlı gençlik bunalım ve isyanlarının klasiğiydi.
"ÜNLÜ OLMAK İÇİN BÖYLE BİR YOL SEÇTİM"
◾ Avukatı, Mark David Chapman'ın akli dengesinin yerinde olmadığını ve suçsuz olduğunu savunsa da, sanık 1981 Ağustos'unda ikinci derece cinayetten suçlu bulundu ve 20 yıldan az olmamak kaydıyla, ömür boyu hapse mahkûm edildi.
◾ Chapman, Amerikan NBC televizyonunun yayınladığı kayıtlarda, 1991-1992 yıllarında alınan ses kayıtlarında cinayeti nasıl işlediğini anlatmış ve şunları söylemişti:
"Bu mutlak bir ihtiyaçtı. O aşamada, artık kendimi engellemek için hiçbir şey yapamazdım, tüm ruhumla ve bilincimle buna tamamen inanmıştım. Bu, bir tren gibiydi; hiçbir şeyin durduramayacağı, makinisti olmayan bir tren. Hiçbir şey beni durduramazdı. İşte, bir yanda dünyanın hayranlık duyduğu bir insan; diğer tarafta ben, kişiliksiz, basit bir insan. İçimde bir şey parçalandı, John Lennon'u öldürmekle kimliğimin ortaya çıkacağını düşündüğümü hatırlıyorum."