Klasik Türk Müziğine katkı sağlayan Ermeni bestekârlar
Ermeniler, Osmanlı'nın "millet-i sadıkası" olarak bilinen bir milletti. Asırlar boyunca Osmanlı himayesinde yaşayan Ermeniler, sanat ve zanaatın birçok alanına önemli katkılarda bulunarak adeta bir kültür mozaiği oluşturdular. O alanlardan biri de Türk müziğiydi. "Kimseye etmem şikâyet", "Gamzedeyim deva bulmam", "Bu akşam gün batarken gel" gibi en meşhur eserlerle Klasik Türk Müziğine katkı yapan Ermeni bestekârları sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 22.10.2018
13:41
Güncelleme Tarihi: 22.10.2018
18:04
Yaşamı hakkında çok fazla bir bilgi bulunmayan Agop Ağa, şaşı lakabıyla da anılırdı. "Gördüm bugün o güzeli" adlı Hicazkâr şarkı, onun en bilinen eseridir.
Osmanlı mûsikî tarihinde bu adla kayıtlı üç farklı kişi bulunur. En tanınmışları ise "kemanî ağa" olarak da bilinenidir. 1852-1910 yılları arasında yaşamıştır.
İstanbul'da doğan Aleksan Efendi'nin müzik eğitimini kimlerden aldığı bilinmiyor. Uzun yıllar Kuledibi'nde kemancı olarak çalışmış; Vali Rıza Paşa'nın daveti üzerine Trablusgarp'a gidip yerleşmiş; orada ölmüştür.
Bir hayli peşrevi, saz semaisi, birkaç da şarkısı bilinir. En bilinen eserleri ise "Bir güzele kuldum ta gönülden vuruldum" ve "Hüseyni Aşiran Saz Semaisi" dir.
Tanburi olarak anılan Aleksan Ağa, aynı zamanda notacıdır. 1815-1864 yılları arasında yaşamıştır. "Bir nazik nevreste fidan" onun en bilinen eseridir.
Müzik tarihimizde adı "Mandoli Artin Ağa" olarak geçer. Gerçek ismi Yarutin Havadurin'dir.
Nerede, ne zaman doğduğu, müziği kimden öğrendiği bilinmiyor ancak 19'uncu yüzyılın sonlarına doğru İstanbul'da öldüğü kayıtlara geçmiş.
Artin Ağa, "Hamparsum" adı verilen Ermeni notasıyla yüzlerce peşrev ve saz semaisini günümüzdeki nota sistemine uyarlamış, 17 ila 19'uncu yüzyıllara ait birçok saz eserini unutulmaktan kurtarmıştır.
"Kuyunda figanımla aceb gulgule yok mu, ey turra-i tarrar" adlı rast yürük semai'sinin dışında 14 peşrev ile 30 saz semaisi daha bulunur.
1873 yılında Bursa'da doğan besteci Bimen Şen'in asıl adı Bimen Dergazaryan'dır. Musikişinas bir aileye mensuptur.
Küçük yaşta sesinin güzelliği dikkat çeken Bimen, kendisini dinleyen Hacı Arif Bey'in önerisiyle 1887'de İstanbul'a giderek bir Ermeni bankerin yanında çalışmaya başladı. Burada Türk müzikçilerini dinleyerek kendi kendini yetiştirdi. Hanendelik ederek, plaklar doldurdu.
Verimli bir besteci olan Bimen Şen, beş yüzün üzerinde şarkı besteledi. Kendisinin nota bilgisine sahip olmaması nedeniyle nota kayıtlarını başkası yaptı. Bazı şarkıları da notaya alınmadığından unutuldu.
Segâh makamındaki "Bensiz Ey Gönül Gülşen-i Âlemde Mey Nûş Eyleme" adlı şarkı onun en çok bilinen eseridir.