Klasik Türk Müziğine katkı sağlayan Ermeni bestekârlar
Ermeniler, Osmanlı'nın "millet-i sadıkası" olarak bilinen bir milletti. Asırlar boyunca Osmanlı himayesinde yaşayan Ermeniler, sanat ve zanaatın birçok alanına önemli katkılarda bulunarak adeta bir kültür mozaiği oluşturdular. O alanlardan biri de Türk müziğiydi. "Kimseye etmem şikâyet", "Gamzedeyim deva bulmam", "Bu akşam gün batarken gel" gibi en meşhur eserlerle Klasik Türk Müziğine katkı yapan Ermeni bestekârları sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 22.10.2018
13:41
Güncelleme Tarihi: 22.10.2018
18:04
1873 yılında Bursa'da doğan besteci Bimen Şen'in asıl adı Bimen Dergazaryan'dır. Musikişinas bir aileye mensuptur.
Küçük yaşta sesinin güzelliği dikkat çeken Bimen, kendisini dinleyen Hacı Arif Bey'in önerisiyle 1887'de İstanbul'a giderek bir Ermeni bankerin yanında çalışmaya başladı. Burada Türk müzikçilerini dinleyerek kendi kendini yetiştirdi. Hanendelik ederek, plaklar doldurdu.
Verimli bir besteci olan Bimen Şen, beş yüzün üzerinde şarkı besteledi. Kendisinin nota bilgisine sahip olmaması nedeniyle nota kayıtlarını başkası yaptı. Bazı şarkıları da notaya alınmadığından unutuldu.
Segâh makamındaki "Bensiz Ey Gönül Gülşen-i Âlemde Mey Nûş Eyleme" adlı şarkı onun en çok bilinen eseridir.
BOĞOS HAMAMCIYAN ASDİKZADE
1872 yılında İstanbul'un Ortaköy ilçesinde doğmuştur. Hanende Asdik Ağa'nın oğludur.
Müzik bilgisini babasından almış, uzun yıllar hânendelik yapmıştır. Gerek Hamparsum, gerekse batı notasını çok iyi bildiği, Sadettin Arel'in isteği üzerine Şevki Bey'in bazı şarkılarını notaya geçirdiği bilinir.
Günümüze ulaşmış 10 civarında eseri vardır. 1945 yılında geçirdiği bir ameliyat sonrası iyileşemeyerek Bakırköy Ermeni Hastanesi'nde yaşamını yitirmiştir. Onun yaygın olarak bilinen eseri "Bağa Girdim Kamışa" adlı Kürdili Hicazkâr makamındaki eseridir.
Hamparsum Baba olarak bilinen Hamparsum Limonciyan, 1768 yılında İstanbul'da doğdu.
Bestekâr ve müzik hocası olan Hamparsum Baba, tambur sanatçısı olarak ün kazandı.
Türk musikisi alanında bilinen 27 şarkı, 11 peşrev ve 9 semaisi, Ermenice 20 kadar ilahisi mevcuttur. "Seni bir şuh-i cihan derler idi gerçek imiş" isimli Beyatiaraban makamı eseri, onun en bilinen bestesidir.
1901 yılında Adapazarı'nda doğdu. Babası marangoz Karabet Efendi'dir.
Doğuştan görme yetisi olmayan Hırant, ailesiyle birlikte 1917 yılında Konya'ya, daha sonra da İstanbul'a geldi. Burada adı bilinmeyen bir müzisyen tarafından kendisine bir ud alındı ve böylece müziğe başladı.
Henüz 17 yaşındayken Hicaz ve Hüzzam makamında yaptığı taş plak kayıtlarıyla ünü yayılmaya başladı. 1934 yılında ilk bestesini yaptı ve bestekâr olarak tanındı. "Hastayım yaşıyorum görünmez hayalinle" adlı Hicaz makamı bestesi onun yaygın olarak bilinen eseridir.
1872'de İstanbul'da doğan Karnik Garmiryan'ın yaşamının en önemli uğraşı müzikti. Çocuk yaşta kilise korolarına devam eden Garmiryan, bu korolarda Hamparsum nota sistemini öğrendi.
Bestekâr Karnik Garmiryan, peşrev, saz semaisi, beste, ağır semai, yürük semai, şarkı, kanto, türkü, düet, zeybek, fokstrot formlarında 135 eser besteledi. Bu bestelerin birçoğu antolojilere girdi, bazıları çeşitli seriler içinde yayımlandı, kimi de plağa okundu.
Eserlerini Hamparsum notasıyla kaydeden ancak batı notasını da kullanan Garmiryan'ın müzik tutkusu o kadar canlıydı ki boş zamanlarında başka bestekârların eserlerini, Ermeni kilise müziğine ait ilahileri, bu arada ünlü bestekâr Bimen Şen'in (Der Ğazaryan) bestelerini notaya almış, böylece önemli bir kişisel arşiv oluşturmuştu.
Bugün artık tarih olmuş bir devrin son temsilcilerinden biri olan Garmiryan, yaklaşık iki yıl süren bir hastalık döneminden sonra, 13 Ekim 1947'de hayatını kaybetti ve Şişli Ermeni Mezarlığı'na gömüldü. Rast makamındaki "Âşık oldum gonca güle" kantosu onun en bilinen eseridir.