Klasik Türk müziğinin vazgeçilmez makamları
Klasik Türk müziği, 17'nci ve 19'uncu yüzyıllar arasında varlığını gösterdi. Koca Osman, Çömlekçizade Recep, Hafız Post, Itri ile başladı, Zekai Dede ile bitti. Asıl kimliğini uygulamada gösteren makam musikisi, her şeyden önce beste ve icra seviyesinde oluşan bir musiki türü olarak karşımıza çıkıyor. Klasik Türk müziğinin makamlarını sizleri için derledik.
"Hicranla harâb oldu da sevdâ eli gönlüm Uslanmadı gitti deli gönlüm deli gönlüm Cânan diye hicran diye can vermeli gönlüm Uslanmadı gitti deli gönlüm deli gönlüm"
"O güzel saçlarına hercâî tak demedim Gönül verdimse sana gönlümü yak demedim Elimde aşkın sazı başımda kara yazı Bırak dedimse nazı beni bırak demedim"
"Mendilimin yeşili Ben kaybettim eşimi Al bu mendil sende sende dursun Sil gözünün yaşını Amman doktor canım kuzum doktor Derdime bir çare Çaresiz dertlere düştüm Doktor bana bir çare"
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç Cihâna bir daha gelmek hayâl edilse bile Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükûnlu gece Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
"Gece mutluluğu anlamına gelir. Andıkça geçen günleri hasretle derinden Virân oluyor gönlüm ilâhi kederinden Bak yâreledin kalbimi en gizli yerinden Virân oluyor gönlüm ilâhi kederinden"