Arama

Osmanlı'nın musiki okulları

Osmanlı Maârifi'nin teşkilatlanma sürecinde açılan okullar içerisinde bulunan mûsikî mektepleri müzik tarihimiz açısından önemli bir yere sahip. Başta İstanbul olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde pek çok mûsikî okulu kuruldu. Başlangıçta bazı dernek ve cemiyetlerin bünyesinde bulunan küçük çaptaki topluluklar zamanla yerlerini profesyonel mûsikî eğitimi veren mekteplere bıraktı. Savaşın getirdiği olumsuz atmosferden dolayı uzun yıllar eğitim yapılamayan bu okullar günümüz konservatuar ve mûsikî cemiyetlerinin temellerini oluşturdu. İşte Osmanlı dönemindeki mûsikî eğitiminin profesyonelleşme süreci…

  • 15
  • 22
MEHTERHÂNE-İ HÜMAYUN
MEHTERHÂNE-İ HÜMAYUN

Mehterhâne Osmanlı döneminde askerî müzik yapmaktan sorumlu kurumun ismi. İstanbul başta olmak üzere eyalet ve vilâyet merkezlerinde ve kalelerde mehter takımları mevcut. Eskiden sadece davul ve kös'lerin kullanıldığı askeri müzik, Osmanlı zamanında kurumlaşmaya başladı. Tarihi Orta Asya'daki Türk boylarına kadar uzanan Mehter'in teşkilatlanma süreci Osman Gazi zamanına kadar dayanır. Savaş tekniği olarak kullanılan mehter müziğinin amacı, çok uzaklardan duyulan ve gitgide yaklaşan gök gürültüsüne benzer sesiyle düşmanın moralini bozarak, savaşacak güç bırakmamak, korkutarak teslim olmalarını sağlayarak insan kıyımını önlemekti.

Mehter'in ikamet ettiği binalara mehterhane deniliyordu. Bunun içerisinde meşkhane, koğuş, yemekhane gibi kışlalar (salonlar) bulunuyordu. Müzik eğitimi bu meşkhanelerde veriliyordu. Mehter müziği icracıları, görevliler ve öğrenciler bu kışlalarda barınırlardı. Mehterhanedeki öğrenciler genellikle devşirmelerden seçiliyordu ve eğitimlerine usul ile başlanıyordu. Mehterin müzik eğitimine Osmanlıda önem verildi, gerektiğinde dışarıdan alanında uzman hocalar saraya getirtildi.

  • 16
  • 22
MÛSİKA-İ HÜMAYÛN
MÛSİKA-İ HÜMAYÛN

Mehterhanenin kapatılmasıyla yerine kurulan ordu için yeni bir askeri müzik bölüğüne ihtiyaç duyulmuş ve "Musikâ-i Hümâyûn" adıyla bir bando bölüğü kurulmuştur. Mûsika-i Hümayûn'da ilk ciddi eğitim, Donizetti'nin göreve gelmesiyle başlamıştır. Donizetti ilk olarak batı nota yazım sistemini bando üyelerine öğretmek için, öncelikle müzisyenlerin bildiği "Hamparsum" nota yazım sistemini öğrenmiş, bu sistemin batı müziğindeki karşılıklarını gösteren bir çizelge hazırlayarak, batı nota yazım sistemini öğretmiştir. Ardından enstrüman icrâsı ile ilgili problemleri çözmeye çalışmış, icrâya dayalı bir eğitim sitemi geliştirmiştir. Mûsika-i Humâyûn'da kuruluş tarihi 1827'den, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışına kadar birçok gelişme ve değişimler yaşamıştır. Bu gelişim ve değişimler başa geçen padişahların müzikle olan ilgilerine göre değişiklik göstermiştir. Yine bu kurumda pek çok önemli müzisyen çalışmış veya yetişmiştir.

  • 17
  • 22
SARAY DIŞINDAKİ DİĞER MÜZİK EĞİTİM KURUMLARI
SARAY DIŞINDAKİ DİĞER MÜZİK EĞİTİM KURUMLARI

MEVLEVİHANE

Mevlevîhaneler, ciddi müzik eğitimi veren dergâhlarıyla müziğin gelişmesinde önemli bir görev almış özellikle İstanbul başta olmak üzere ülke geneline yayılmış tekkeleriyle yine önemli müzisyenlerin yetişmesinde rol oynamıştır. Bunların bazıları hoca olarak saraya kabul edilmişlerdir. Bunlara örnek olarak; Neyzen Salih Dede, Sayit Dede, Yusuf Paşa, Salim Bey, Kanuni Ethem Efendi gibi isimleri verilebilir. Mevlevî dergâhlarında Mevlevî müziğinin yanında dinî ve din dışı müziğin her çeşidi öğretilmekteydi. Burada her türlü müzik icrası ve meşkinin yanında müzik konusunda sohbetler edilir, ayrıca semâ meşki de yapılarak semâzen yetiştirilirdi. Anadolu'nun en ücra ve küçük şehirlerinden başka imparatorluğun Balkan ve Ortadoğu eyaletlerinde de açılmış olan Mevlevîhâneler Osmanlı müziğinin yayılmasında başlıca rolü oynadılar.

  • 18
  • 22
ÖZEL MEŞKHANELER, CEMİYET VE DERNEKLER
ÖZEL MEŞKHANELER, CEMİYET VE DERNEKLER

II. Mahmud döneminde Enderun'un itibarını kaybetmesiyle zayıflayan Türk müziği-saray münasebetlerindeki bu olumsuzluk konaklara da yansımış, neticede saray ve konaklardaki müzik toplantıları yerini evlerdeki toplantılara ve son dönemlerde halkın kurduğu müzik cemiyetlerine bırakmıştır. Bu tür toplantıların düzenli ve uzun süreli olmasında ev sahibinin kişiliği önemli rol oynamıştır. Saray dışında ülke çapına yayılan bu kurumlar, özellikle halk arasında Türk Müziğinin öğretilmesi sevilmesi ve geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır.

  • 19
  • 22
LONCALAR
LONCALAR

Lonca, aynı bölgede yaşayan esnaf ve zanâatkârların örgütlenerek kurduğu meslek organizasyonuna verilen isimdir. Asıl meslekleri esnaflık olup, müziği ek iş olarak yürüten kişilerin saraya, camiye, tekkeye bağlı olmadan halka müzik dinletme maksadıyla kurdukları teşkilatlardır. Esnaf loncası modelinde de meşk usûlunde olduğu gibi üstattan çırağa öğretim yapılmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN