Türk halk müziği ile özdeşleşmiş 10 çalgı türü
Müzik, kültürel olarak anlam yüklü sesler içinde kalıplaşan etkinlikler, düşünceler ve nesneler bütünüdür. Toplumların hayatından kaynaklanan duygu ve düşünceleri işleyerek dile getiren, ait oldukları toplumun kültürünü yansıtan sözlü ve sözsüz ezgiler ise halk müziği olarak tanımlanır. Bir toplumun bestekarını bilmeden yaşattığı halk müziği ile özdeşleşmiş 10 çalgı türünü sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 23.03.2020
16:46
Güncelleme Tarihi: 23.03.2020
18:55
Zurna , Türkiye'nin birçok yerinde kullanılır. Tahta, metal ve kamış kullanılarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte çalınan, yine bu yüzden açık havada kullanıma uygun, nefesli saz çeşididir. Burundan soluk alınıp verilerek ve ağızda hava yedeklenerek çalınan zurnanın tiz, keskin, genizsi ve son derece gür bir sesi olup çoğunlukla açık alanlarda çalınır. Zurnada istenilen duygu ve etkiyi oluşturmak için nefes çevirme işlemi yapılarak ezginin kesintisiz çalınması sağlanır.
Davul , bilinen en eski vurmalı çalgılardan biridir. Ahşap, maden ya da pişmiş topraktan silindirik bir gövdeye gerilen deriden oluşur. El ya da sopayla çalınır. Biçimi değişse de dünyanın her yerinde ve her toplumda kullanılan bir çalgıdır.
Türkçede davulun diğer adları; köbürge, küvgür, tuğ, tavul, tabıl (veya babl)dır. Davul çalanlara davulcu, tabilzen, tabbal gibi adlar verilirdi. 8. yüzyılda köbürge, daha sonraları tuğ ve 11. yüzyılda küvrüğ adını almıştır. Bandolarda kullanılan ve baget ile çalınan küçük davullara ise trampet denir. Ramazanlarda sahur vaktinde halkın davulla kaldırılması halen sürdürülen bir gelenektir. Cirit, çevgân ve bugün de olduğu gibi yağlı güreş müsabakaları daima davul-zurna eşliğinde yapılmıştır.
Def , Türk musikisinde bir usul vurma aletidir. Bir çeşit açık davul olan tefin çeşitli şekillerine eski kavimlerde de rastlanır. Araplardan İspanya yoluyla Avrupa'ya geçmiş ve adına tambour de basque denmiştir. Orkestraya da girmiştir. Türk musikisinde, fasıl şefi olan ser hanendenin veya birkaç hanendenin elinde bulunur. Parmak vuruşlarıyla usul tutulur. Her vuruşta, kasnaktaki ince pirinçten 8 çift küçük zil daireye çarparak tınlar
Türk musikisinde gerek icra gerekse yapılışındaki değişik özellikler sebebiyle dini musiki, sanat ve halk musikisi dallarında kullanılan defler ayrı ayrı ele alınacak mahiyettedir. Orta Anadolu başta olmak üzere Anadolu'nun bütün bölgelerinde kullanılır. Genellikle 27-28 cm. çapındaki çam veya gürgen kasnağa toklu derisi gerilerek yapılır ve yapısında sanatlı bir işçilik görülmez. Çeşitli yerlerde defin yanı sıra delbek, germe ve kabran gibi adlarla anılır; def çalana da defçi denir.
Köy düğünlerinde ve özellikle kına gecelerinde daha çok kadınlar arasında çalınan defler büyük boyda ve zilsizdir. Bu tip deflerin bazılarının kasnak içlerinde 2 cm. çapında, sık sıralar halinde dizilmiş "zingirdek" denilen küçük halkacıklar bulunur; bunlar defin sesine kaba ve donuk bir şıkırtı katar.