Unutulmaz Neşet Ertaş türküleri
Kendi ifadesi ile 'Ayaklar türabı gönüller hizmatçısı' , büyük halk ozanı Neşet Ertaş bu dünyadan göçeli tam yedi yıl oldu. Aradan bunca zaman geçse de Anadolu insanının gönlünde taht kurmaya devam eden 'Bozkırın Tezenes i'nin en sevilen türkül erini ve hikayelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 25.09.2019
09:58
Güncelleme Tarihi: 25.09.2020
10:23
Büyük usta Neşet Ertaş 'Neredesin Sen' türküsünün hikâyesinin şöyle anlatır: ''1960'lı yıllarda TRT sanatçılarıyla Almanya'ya gitmiştim. Otomobilim vardı ama ne ehliyetim vardı ne de kullanmayı biliyordum. Bazıları dönünce mecburen ben kullandım otomobili. Dönüşte kaza yaptık. Beni cezaevine koydular. Üç ay hapis yattım. Kağıt, kalem de vermiyorlardı. Bu türkünün sözlerini sigara kâğıtlarının üzerine kibrit çöpünün barutlu kısmını tükürükle ıslatarak yazdım.''
Neşet Ertaş'ın 'Neredesin Sen' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Şu garip halimden bilen şiveli nazlı Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen? Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor Hiç bir tabip şu yarama merhem olmuyor Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Garibi, garipliği iyice içine sindirmiş olan saz ve söz ustası Neşet Ertaş eserlerinde "garip"i sadece mahlas olarak kullanmaz, bazı eserlerine isim de yapar. Bu nedenle onun eserlerini bir feryat, bir ses olarak okuyup, dinlemek gerekir. Sevdiğiyle iletişim kurup kuramaması üzerine Neşet Ertaş şöyle der: "Mümkün mü? Konuşmayı bırak, ona bir dönüp de bakabiliyor muydun? Ona baktığın bir görülsün hele… Kapısının önünden bir geç bakalım. Kafamızı kaldırıp bakamazdık bile ."
Neşet Ertaş'ın 'Açma Zülüflerin' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Açma zülüflerin yar yar yellere karşı Senin zülfün benim telim değil mi?
Bülbül figan eder güllere karşı O yar benim gülüm değil mi?
Sallama saçların yar yar sen de bulursun Azrail misali yar yar canım alırsın Etme bu cefayı yar yar kanlım olursun Bu kul senin kulun kulun değil mi?
Neşet gerçek aşkla tanıştığı vakit babasını sevdiği kızı istemeye gönderir. Ancak Abdal ve çalgıcı oldukları için kızı vermezler, Neşet'e bahaneler söylerler:
"Yârin aşkı ile arttı hep derdim Babamı bir yâre dünür gönderdim Başlığı çok istemişler haberin aldım İstemiyor seni yârin dediler"
Neşet bu acılarla birlikte ilk âşık olduğu kızın genç yaşta öldüğünü duyunca çok içlenir ve ona bir türkü yakar. Ertaş, röportajlarında belirttiği üzere bu türküyü hiçbir zaman ağlamadan bitiremedi.
Neşet Ertaş'ın 'Vay Vay Dünya' türküsünü dinlemek için tıklayın.
Bugün bana bir hal oldu Yardan kara haber geldi Bu haber bağrımı deldi Bir de duydum Menom öldü Sevdiydik birbirimizi Açamadık sırrımızı Babalar hâlden anlamaz Duysa öldürürdü bizi Büyümüş gelinlik olmuş Hasretinden rengi solmuş Gizli dertten hastalanmış Bir de duydum Menom ölmüş Yalandır bu dünya yalan Var mıdır muradın alan Cennet yüzünü görmesin Sevenlere mani olan İnsanoğlu hiç mi idi Öksüz sevmek suç mu idi Biz de murada erseydik Garip olmak suç mu idi
HAPİSHANELERE GÜNEŞ DOĞMUYOR
Neşet Ertaş'ın çok sevilen türkülerinden olan "Hapishanelere Güneş Doğmuyor" türküsünü hapishanede kimsenin arayıp sormaması üzerine yaktığı yaygın bir görüştür.
Neşet Ertaş'ın 'Hapishanelere Güneş Doğmuyor" türküsünü dinlemek için tıklayın.
Hapishanelere güneş doğmuyor Geçiyor bu ömrüm de günüm dolmuyor Eşim dostum hiç yanıma gelmiyor Yok mu hapishane beni arayan Bu zındanda ölecem gardiyan
Birer birer yoklamayı yaparlar Akşam olur kapıları kaparlar Bitmiyor geceler olmaz sabahlar Yok mu hapishane beni arayan Bu zindanda ölecem gardiyan
Anamdan doğalı garip kalmışım Acı hapishane daha genç yaşım Benim zindanlarda ne idi işim Yok mu hapishane beni arayan Bu zindanda ölecem gardiyan
Neşet Ertaş'ın kendi ağzından:
"O zamanlar gençtim. Gazinoda çalıp söylüyordum. Gömleğimin yakası yağ içindeydi. Gömleğimi yıkayacak, önüme bir tas çorba koyacak bir yârim olsa dedim. Uzaktan uzaktan bakıştığımız bir kız vardı. Gittim istedim. Hayır demediler. Ama olmadı, kısmet değilmiş, yarım kaldı. Çok efkârlandım. Pavyondan ayrıldım, şehri terk ettim, sazımı siyaha boyadım ve başladım çığırmaya:"
Karadır şu bahtım kara
Sözüm kar etmiyor yara
Yaktım yüreğimi nara
Eyvah eyvah ey
Kendim ettim kendim buldum
Gül gibi sararıp sordum
Eyvah eyvah ey
Bilmez yar gönlümden bilmez
Akar gözyaşlarım dinmez
Bir kere yüzüme gülmez
Eyvah eyvah ey
Söylerim sözüm almıyor
O yar yüzüme gülmüyor
Garip gönlümü bilmiyor
Eyvah eyvah ey
Neşet Ertaş'ın 'Karadır Bu Bahtım Kara" türküsünü dinlemek için tıklayın.