Arama

Ailede iş birliği ve yardımlaşma

Toplumu oluşturan en temel yapı taşlarından biri olan aile, temiz bir neslin devamını, güvenli bir toplumun inşasını sağlayan en kadim kurumdur. Sağlıklı, huzurlu bir aile ortamı için en önemli unsurlardan biri de işbirliğidir. Bu davranış biçimi, hayatı kolaylaştıran ve daha yaşanası kılan değerlerdendir. Üstelik ailedeki birlik ve bütünlüğe katkı sağlar.

🔴 "İnsanlar, öğrenebilenler, öğrenemeyenler, yük alanlar ve yük verenler olarak ayrılırlar" diyen Erdim, sözlerine şöyle devam ederek yardımlaşmanın önemini vurguladı:

"Ben öğrenebilen iyiliği tercih eden, veren el olmayı isteyen kişi olmalıyım. Dolayısıyla bizim karşımızdaki insanın hayatını kolaylaştırabilmek gibi zihnimizde hazır bulunmuşluğun olması insanlık tarafımızı besleyen bir unsurdur. İş birliği, insanın kendisindeki insani vasıfları arttırır, kendisindeki güzellikleri çoğaltır. İnsanın işinin karşısındakinin yardımıyla kolay tamamlanmasının, kendisinin yardımıyla başkasının işinin hallolmasının Allah'ın (CC) ona sunduğu bir fırsat olduğunu bilmesi, böyle bir şey için can atıp fırsat kollamasına neden olur."

Kur'an-ı Kerim'de aile ve akraba ilişkileri

🔴 Birilerinin yükünü alıp işini kolaylaştırmak, insanın iç dünyasına bir ferahlık verir.

İş birliği yaptığımız ilişkideki alınan güzel neticeler, faydalı olduğumuzu, bir şeyleri değiştirebildiğimizi göstererek bizi başarı duygusuna ulaştırır. Kendimizi daha iyi ve güçlü hissetmemize yardımcı olur.

"Aile kavramının iki bireyin zihnindeki, gönlündeki dinamiklerle aile olduğunu, yan yana gelmenin aile olmak için yeterli olmadığını bilmemiz gerekiyor" diyen Erdim aile dinamiğinin temellerini şöyle açıkladı:

"Orayı yuva yapmak için bazı eylemlerin olması gerekiyor. Konuşmak, yardımlaşmak, iş birliği, ihtiyaçların giderilmesi gibi pek çok unsurun bir araya gelmesiyle bir aile dinamiği oluşur."

🔴 "Ailede iş birliğini anne teşvik eder, baba uygular. Anne teklif eder, baba hayata geçirir. Anne zemin hazırlar, adını koyar. Çocuklar ve baba onu yapar. Anneler "eşim düşünsün diye beklerlerse" daha çok beklerler. Eşim "ben söylemeden beni anlasın" derlerse daha çok beklerler. Çocuklarım "beni görüyorsunuz, niye anlamıyorsunuz" derlerse daha çok beklerler. Herkesin zekası aynı çalışmıyor. Bu çocuk, "Annem ne kadar yoruldu" demez, nereden aklına gelecek bu? Kendisi aynı süreçten geçmeyen, senin durumunu bilemez. Erkek psikolojisiyle, bir hanımın psikolojisi 180 derece farklıdır."

  • 10
  • 10

Aile içi sorumlulukları birbirinin üzerine atan eşler arasında tartışma yaşanması kaçınılmaz olur. Bu durumlara karşı Erdim, şu tavsiyelerde bulundu:

"Asla birbirini suçlamadan yardım talep etmeliler. Mesela, beyefendi işten gelmiş, pestili çıkmış. Hanımefendi diyor ki; "Hayatım bana yardım eder misin?" O da diyor ki: "Gerekirse yapma. Birazdan bir kahvaltı yaparız ama ben şu anda bitkinim, ne olur benden yardım isteme!" Burada anlamak lazım. Mükellef bir sofra kuracağına sadece çorba ekmek yiyin. Ama aranız bozulmasın. Bazen karşımızdakini anlamamız gerekiyor. Gönül almak, var olan imkanları değerlendirmek, insana sen benim gözümde sadece yemek yaptığın zaman, bana yardımcı olduğun zaman değil her zaman kıymetlisin mesajı vermek, bundan sonraki iş birliklerini daha da kolaylaştırmak demektir."

Ailedeki en büyük tehlike: Huzursuzluk

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN