Arama

Alışveriş çılgınlığı ve sosyal medya etkisi

Tüketim toplumunun bir dayatması olan alışveriş kavramı bazı kişilerde bir çılgınlık, bağımlılık boyutuna geliyor. Bunun nedeni ise sosyal medya, reklamlar ve daha birçok uyarıcının dayatmasıyla insanların kendilik değerlerini sahip oldukları ürünler üzerinden tanımlamaları. Peki alışveriş bağımlılığı olarak bilinen onyomani nedir?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

🔶 Sahip olma ihtiyacıyla ilgili Dr. Kazan gereksiz alışverişin daha çok "Eğer sahip olmazsam eksik kalacağım, yetersiz kalacağım, mutsuz hissedeceğim." hissiyle yapıldığını aktardı. Dr. Kazan, kişinin bir ürünü almaya çok kısa bir sürede karar verdiğini aktardı ve cümlelerine şu sözlerle devam etti:

"Aslında onu beğendiği an onu satın almıştır, zihin onu satın alıyor. Amerika'da bir araştırmaya göre satın alma kararı 2.5 saniyede veriliyor. İlk baktığınızda nasıl 2,5 saniye sürüyor diyebilir, ekran başındaki izleyecilerimiz. Biz dakikalarca beğenemiyoruz, vs. Aslında beğendin kafanda bir şey var, sadece önüne koyulan renkler var. Aslında renklerin büyülü dünyası var, ona göre hangisinden hangisine gideceğine karar veremiyorsun. Renkleri bulunduğu ortamla birlikte değerlendiriyor, görsel algı ilkesi gereği. Sonra eve geldiğinde kendi ışığına, evinin ortamına uymadığında mutsuzluk durumları ortaya çıkartıyor. Yani işin özü geçmişten günümüze özellikle sosyal medya kültürünün, dijital mecra benlik sunumunun bambaşka boyutlara gelmiş olması seçeneklerin çok fazla artmış olması, her şeyin kişilerin elinin altında ağırlıklı olarak olmasıyla kısaca "Mutluluk satın alıyoruz." Daha doğrusu aldığımızı zannediyoruz."

Alışveriş bağımlılığı "onyomani" nedir?

🔶 Alışveriş bağımlılığını ifade etmekte kullanılan onyomani kavramı, anlık istek veya hazları karşılamak için herhangi bir ihtiyaç olmaksızın gerçekleştirilen ve tekrarlayan satın alma eylemlerine verilen isimdir.

🔶 Alışveriş bağımlılığı, 1980'li yıllardan itibaren birçok araştırmanın konusu olmaya başlamıştır, ilk olarak ise 1915 yılında Emil Kraepelin tarafından onyomani sözcüğü ile ifade edilir.

Alışveriş bağımlılığı belirtileri şunlardır :

Bireyler, önüne geçilemeyen satın alma isteği duyarlar.

Alışveriş esnasında kontrol kaybı hissederler.

Satın alma sonucunda psikolojik, sosyal veya ekonomik olumsuzluklar yaşarlar.

Tüm bu sorunlara rağmen satın almaya devam ederler.

Alışveriş bağımlılığının sonuçları şunlardır:

Alışveriş sayesinde yaşanan coşku gücünü yitirmeye başlar. Yerini suçluluk ve utanç, boşluk hissi gibi olumsuz duygulara bırakır. Bu süreçte endişe ve kaygı hissedilebilir.

Sosyal statü sağlamak için sık sık alışverişe yönelen kişiler, alışveriş bağımlılıklarının sonucu olarak yaşadıkları olumsuz duygular sebebiyle sosyal çevresi ile tartışmalar yaşayıp sosyal çevresinden uzaklaşabilir. Satın alma davranışına engel olamayan kişiler zaman içinde borçlanarak ekonomik olarak zor durumda kalabilirler.

(x) Bir mutsuzluk hikayesi: Kapitalizm

🔶 Alışveriş çılgınlığı bir süre sonra sadece eve gelen kutuları açma eylemine döner ve kişi artık kutunun içinde ne olduğunu da merak etmemeye başlar.

🔶 Bu noktada uzmanlar, alışveriş bağımlılığı ile baş etme yollarından biri olarak banka ya da kredi kartı kullanmak yerine nakit para kullanmayı önerir. Cebinizden ne kadar para çıktığını görmeniz alışveriş yaparken insanları kontrollü olmaya yönelik yardımcı bir unsurdur.

Sosyal medyanın alışveriş bağımlılığına etkisi hakkında Dr. Kazan, "Sosyal medya pazarlamasının da temel prensibi: İhtiyacı olmayan birine ihtiyaç oluştur. İnstagram'a, Twitter'e Youtube'e giriyorsunuz. Bir yandan da satın alma yapıyorsunuz. Bu bir tesadüf değil..." dedi.

🔶 Tüketim toplumuna dikkat ettiğimizde sürekli eksiğimize vurgu yapan bir algı yönetimi var. Bütün alışveriş sürecinde eksiğimize ve daha fazla şeye ihtiyaç duyduğumuza dair olduğumuz halimizle yeterli olmadığımıza, değerli olmadığımıza ve mutlu olamayacağımıza dair bir öne çıkarma söz var.

Psikolog R. Betül Kanat, bu konuyla ilgili,

"Aslında vaatte şu, bunu alırsan mutlu olacaksın. Şimdi şöyle bir durum var, influencerlık son dönemde göz önünde olan bir meslek grubu haline geldi. Şimdi bu bir ihtiyaçtan yola çıkıyor. Hasta varsa doktor var. Arz talep meselesi. Biz bir ürünü seçerken bir ürünü almak istediğimiz zaman onun arka sürecine baktığımızda aslında beynimizin çalışma mekanizmasına orada bakmamız gerekiyor. Kendi hayatımdan memnun değilsem, eksik hissediyorsam, değersiz ve yetersiz hissediyorsam orada bazı duygularını, ihtiyaçlarını kendi içinde bakmadan, görmeden otomatik bir şekilde beynin çalışıyorsa algı şu şekilde işliyor: O influencerlerın hayat tarzını beğeniyorum, bir ürün paylaşıyor, bir bağlantı kuruyor, ben bu ürünü satın alırsam özdeşim kurduğum, idealize ettiğim bu kişinin hayatına sahip olabilirim." düşüncesinin oluşacağına dikkat çekti.

(x) Modern çağdan çıkış mümkün müdür?

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN