Arama

Ayna nöronlar

Eline iğne batan birinin, canının yandığını hissettiğimizde aynı duyguyu hissetmiş gibi yüzümüze neden aynı ifade oturur? Bir başkasının esnemesine baktığımızda neden biz de esneriz? Ekşi bir şey tadıp yüzü kırışan bir kişi gördüğümüzde neden bizim de yüzümüz kırışır? İşte tüm bu eylemlerin nedeni ayna nöronlardır.

🔷 Ayna nöronlar beynin "parietal lob" adı bölgelerinde yer alır. Bu bölgelerin hem beynin hareketten sorumlu motor, hem duygulardan sorumlu limbik hem de düşünceden sorumlu frontal (ön) bölgelerle bağlantıları bulunur.

🔷 Çevremizde olup bitenleri ve kendi deneyimlerimizi beş duyumuzla algılarız. Bu algılama organları; görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma işlevlerini gerçekleştirir.

🔷 Algı organlarıyla alınan duyumlar, elektriksel sinyallere bürünerek beynimizin çeşitli bölgelerindeki kısmen özelleşmiş nöronlara ulaştırılır. Bu nöronlar duyumlardan gelen sinyallerle harekete geçer ve milyonlarca bağlantıyla binlerce nöronun ateşlenmesini sağlar. Bu süreç sürekli olarak devam eder.

İletişimin temel ögesi: Beden dili

Ayna nöronlar ne işe yarar?

🔷 Ayna nöronlar sayesinde insanların davranışlarının amaçlarını anlayabiliriz. Sözcükleri duyduğumuzda beynin konuşma sisteminin yanında ayna nöronlar da aktifleşir. Ayna nöronların; hareketi tanıma, taklit etme, eylemin amacını yorumlama, empati, dil, öğrenme ve hafıza gibi karmaşık işlevlerde rol aldığını öne süren birçok çalışma bulunur.

🔷 Ayna nöronlar, temel olarak karşımızdakinin duygularını anlamaya, düşüncelerini ve davranışlarını kestirebilmeye, insanların kompleks davranışlarını taklit edebilmeye ve yorumlamaya yarayan özel nöronlardır.

🔷 Günlük hayatta kullandığımız empati kavramının nörobiyolojik açıklaması olarak görülür. Bu nöron gruplarından gelen verileri değerlendirmeyi engelleyen düşünce ve olaylar, doğru değerlendirme yapmamıza engel olabilir. Ayna nöronlarından gelen verilerin doğru değerlendirilmesi için trans hali oluşturularak engelleyici düşüncelerin uzaklaştırılması gerekir.

🔷 Bir kişinin bir yerini kestiğine şahit olduğumuzda, aynı yerde aynı acıyı hissetmemizin nedeni, bazı hücrelerimizin kendi elimiz kesilmiş gibi etkin hale gelmesidir. Beynimizde aynı hücrenin harekete geçmesiyle beynimiz bu durumu kendi yaşıyormuş gibi algılar. Esnemekte olan birinin karşısında bir süre sonra gelen esneme isteğimiz, tiksinmiş birinin yüz ifadesi karşısında bizim de aynı yüz ifadesine bürünmemiz de ayna nöronlar ile açıklanır.

İnsan olmanın gereği: Empati

Ayna nöronların taklite etkisi

🔷 Bireylerin sosyal gelişimi, öğrenmesi ve iletişimi için büyük bir role sahip olan taklit, enstrümantal öğrenme, ilişkisel öğrenme ve duygusal süreçlerle doğrudan ilişkilidir.

🔷 Taklit, sadece bir kas hareketini değil, çok daha karmaşık bir süreci yansıtır. Bilim insanları, taklit etme sürecinin başrolünde, bahsettiğimiz üzere makaklarda ve bataklık serçelerinde bulunan ayna nöronlarının olduğunu düşünüyor.

🔷 İnsanlardaki ayna nöronlar, yaşama başladıktan ilk on iki aydan sonra gelişir. Bundan dolayı bebekler genelde bir yaşından sonra çevrelerine daha tutarlı tepkiler verir.

🔷 Ayna nöronların insana özgü becerilerin gelişmesinde merkezi bir işlevi vardır. Gözlemlediğimiz kişileri taklit edemiyor olsaydık insana özgü becerilerimiz bu kadar gelişmiş olmayacaktı.

🔷 Ayna nöronlar taklit ve bunun aktarımı sonucu; dil gelişimi, kültürün aktarılması, ilk icatların günümüze kadar gelmesi gibi insan evriminde önemli bir yere sahiptir. Ayna nöronların işlevleri toplumsal iletişim ve etkileşim açısından da önemli bir rol oynar.

Hayati farkındalığımız: Algı

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN