Beynimizin görme yetisiyle oynadığı oyun
Bir sabah uyandığınızda bahçenizde hayvanların dans ettiğini ya da bacanızı temizleyen sevimli cüceleri gördüğünüzde, bir anda akıl sağlığınızı kaybettiğinizi, çıldırmaya başladığınızı düşünebilirsiniz. Sakin olun, bu sadece beyninizin size oynadığı görsel bir oyun, görme kaybınıza verdiği bir tepki…
Giriş Tarihi: 26.01.2019
10:56
Güncelleme Tarihi: 26.01.2019
11:52
SENDROM NE ZAMAN KEŞFEDİLDİ?
Charles Bonnet Sendromu, ilk kez 1769 yılında İsviçreli bir filozof ve doğa bilimci olan Charles Bonnet'nin 89 yaşındaki büyükbabasının katarakt ameliyatı sonrasında gelişen görme varsanıları üzerine tanımlandı.
Charles Bonnet Sendromu, görmesini sonradan kaybeden insanlar arasında aslında oldukça sık görülen bir durum. Görme kaybı sonrası, kişinin gerçekte orada olmayan şeyleri görmesi anlamına geliyor. Yani bir çeşit halüsinasyon görme hali.
GÖRME YETİSİNİN ZAYIFLAMASI EN BÜYÜK SEBEBİ
Charles Bonet'in büyükbabası, normalden daha büyük bir kafaya sahip olan insanlar, gerçek hayatta olmadığını bildiği kuşlar ve evler, devasa karıncalar gibi birçok halüsinasyona maruz kalır. Bunları takibe alan Bonnet, büyükbabasının akıl sağlığının gayet yerinde olduğunun ve bilincinde bir problem olmadığının da farkındadır. Büyükbabanın yaşlılıkla gelen katarakt, makula dejenerasyonu ya da bunun gibi yaşlılığa bağlı sebeplerden görme yetisinin zayıflaması sonucu gözleri illüzyon yapmaya başlamıştır.
Bu sendrom, maküler dejenerasyon, diyabetik retinopati, kornea hasarı veya katarakt gibi görme bozukluklarında sıkça görülüyor. Bu sendroma sahip kişiler aslında genelde gerçek olmadıklarını bildikleri nesneler, insanlar, geometrik şekiller görürler.
SANRILAR KISA VE UZUN SÜRELİ OLABİLİYOR
Bir hastaya gördüğünün sanrı olduğunu söylerseniz bunu hemen kabul edecektir. Zaten genelde bunun bir sanrı olduğunu bilirler. Yalnızlık ve sıkılganlık da bu sanrılarda önemli bir etkendir. Tabii ki hastanın kişiliği ve psikolojisi de bundan bağımsız düşünülemez. Sıkça küçük bir kız ve erkek çocuğu gören yaşlı ve çocuksuz bir adam ve kısa bir süre önce kaybettiği kocasını haftada üç kez gören kadın bu durum için güzel örneklerdir.