Çocukluk depresyonu ve belirtileri
Çocukları her ne kadar küçük ve hayata karşı savunmasız görsek de onların da kendilerine göre bir dünyaları var. Büyüklerin göremediği ufak detaylar, çocuklar için oldukça büyük sorunlar meydana getirebiliyor. Özellikle davranışlarındaki değişimler ebeveynler ve büyükler tarafından görülmesine rağmen çocuğun büyüdüğüne işaretmiş gibi görülse de altında çok daha tehlikeli bir durum yatabiliyor. Çocukluk depresyonu. Çocukluk depresyonu nedir? Belirtileri nelerdir? Sizler için derledik...
Giriş Tarihi: 13.05.2019
09:22
Güncelleme Tarihi: 13.05.2019
10:12
Çocuk, öğretmene bağlanmaz, arkadaşları ile konuşmaz. Okula başlamaktan korkar ve bu aşamada da 'Okula gitmek istemiyorum' lafını çok duyarsınız. Hatta midesini bulandırır, kendi kendini kusturur. Çocukta regrasyon denilen gerilemeler yaşanır; örneğin alt ıslatmalar başlar. Okula yeni başlayan çocukta tuvalet eğitimi kazanıldığı halde akşamları alt ıslatmalar başlar.
Tembellik ve bastırılmış öfke
Çocuğu psikiyatrisine ya da psikoloğa götürüp bir tetkik yaptırmadığı için aile çocuktaki depresyonu fark etmez. Bu yaşananların kişilik özelliği olduğu ebeveynler tarafından düşünülür. Evde gergin ya da çatışmalı bir ortam varsa çocuk zaten bir şey yapmak istemez. Tembellik denilen şey aslında bastırılmış öfkeden kaynaklanır.
Sürekli çatışmalı bir ortamda çocuk için kimse bir şey yapmaz. Çocuk bundan etkilenir. O da bir şey yapmaz ve tembelleşir. Böyle bir durumda çocuğun okul başarısı da düşer.
Elbette böyle bir ortamda ders çalışma, motivasyon ya da başarı beklenemez. Bu nedenle tembel çocuk yoktur, uygun olmayan, çatışmalı bir aile ortamı vardır.
Sorunun ergenliğe kadar çözülmesi gerek
ocukluk döneminin son bölümünde 11 yaşına kadar böyle sorunlar olabilir. Öğrenme güçlüğü, karşı gelme bozukluğu ortaya çıkabilir. Bu duygular olduğu gibi kalmaz. Olumsuza döndüyse olumsuz olarak ve artarak devam eder. Sonra bu dönemin ardından ergenliğe geçilir.
Bu döneme kadar sorunlar çözülmediyse ergenlikte saldırganlığın ve öfke kontrolü bozukluğunun boyutları daha çok artar. Çocuk daha çok sinirli olur. Ergenlik devresinde çocuk, hem ailesinin hem okulun beklentilerini yerine getirmekte zorlanır. Bu dönemde hem içten hormonların baskısı var hem de toplum beklentisi var.