Arama

Deprem sonrasında gelecek kaygısı ile nasıl mücadele edilir?

Ülkemizde yaşanan depremler, milletimizi büyük bir üzüntüye ve yasa gark etti. Birçok kişi depremlerde yuvasını, yakınlarını yitirdi. Bu yıkım, depremzedelerin yalnızca bedenlerinde değil, ruhlarında da derin yaralar açarak insanları deprem korkusu ve bu korkunun oluşturduğu gelecek kaygısı ile mücadele etmek zorunda bıraktı. Peki, deprem sonrasında gelecek kaygısı ile nasıl mücadele edilir?

🔶 Depremin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen hala ilk defa yaşıyormuş gibi hissedilen bir şeydir, travma... Travmayı, acıyı atlatmak için 15 gün azımsanamayacak bir süredir. Böyle durumlarda hissedilmesi en normal duygulardan biri kaygı ve ona eşlik eden tepkilerdir.

🔶 Ülkemizin böyle acı bir durumu yaşaması, toplumun bütün katmanlarını etkileyebilecek nitelikte bir travmanın yaşanması durumunda hissetmiş olduğumuz "kaygı", anlık düzeyi ne olursa olsun doğaldır.

Deprem kuşağında Müslüman olmak

Kaygını belirtileri nelerdir?

◾ Sese ya da herhangi bir harekete karşı aşırı tepkisel davranmak.

◾ Aşırı derecede kalp çarpıntısı. (Ama bu merdiven çıktığında ya da hoşlandığımız birini gördüğümüzdeki gibi değil, nedensiz.)

◾ Avuç içlerinin terlemesi, vücutta titreme görülmesi.

Mide, sırt, boyun, baş ve kas ağrıları gibi somatik belirtiler olabilir.

Somatik nedir?

Bedenle ilgili olan, bedensel.

🔶 VAV TV'de yayınlanan "Kendini Bilmek" programında bu hafta "gelecek kaygısı" konusu ele alındı. Programın konukları, Klinik Psikolog Özge Dayıoğlu ve Uzman Psikolojik Danışman Mehmet Konuk oldu.

Uzm. Psikolojik Danışman Mehmet Konuk kaygının ortaya çıkma şekilleri hakkında şu cümleleri sarf etti:

"Kaygıyı her birey psikolojik ve bilişsel olarak da farkı yansıtabilir. Öfkelenebilir, hiç öfkelenmeyebilir. Kaygı oluşturan olayla ilgili her detayı anlatabilir, hiç anlatmayabilir. Bu iki uç tepki de kaygı tepkisidir. Depremi anlatan bir bireyin araya espriler sıkıştırması da kaygıdandır, sürekli gözyaşı dökmesi de. Bütün bunların tamamı şu süreçte normaldir. Bu durum, eğer deprem bölgesinde yaşanmışsa süreç 3-4 aya kadar çıkabilir. Fakat depreme dışarıdan şahit olmuş insanlar için ise 1- 2 ay olmalıdır."

Doğal afetler çocuklara nasıl anlatılmalı?

🔶 Vücudumuzun kaygıya karşı verdiği tepkiler normaldir. Depremi yaşamasak dahi depremi hayal ettiğimizde fiziksel olarak tepkiler veririz. Çünkü sadece depremle ilgili görsellere maruz kalmaktan bile sinir sistemimiz etkilenir. Bu yüzden biz uzakta olmamıza rağmen kaygıyı hissederiz.

🔶 Depremde, bir yandan insanlara yardım etmeye çalışırken aynı zamanda suçluluk, çaresizlik duygularını ve gelecek kaygısını yaşıyoruz.

🔶 "Depremzedelerin 6 aylık bir yas dönemi var. Bu yas dönemini yaşamaları gerekiyor. Sonrasında psikolojik terapilerin verilmesi gerekir." sözleriyle meseleye farklı bir bakış açısı getiren Klinik Psikolog Özge Dayıoğlu depremzedelerin yas dönemleri hakkında şu sözleri sarf etti:

"Depremden sonra travma sonrası stres bozukluğu yaşanması ön görülüyor. Özellikle 10 yaş altı çocuklar bu dönemde televizyona, internete, ailenin olumsuz yönergelerine maruz kaldıklarında aynı kaygıyı onlarda yaşayacaklar. Deprem bölgesinde olmasalar da TSSB'yi yaşamış olacaklar."

Deprem sonrası psikolojik travmalar

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN