Dünya tarihini değiştirmiş rüyalar
Gece kafanızdaki düşüncelerden uyuyamadığınız oldu mu ya da aklınıza takılan şeylerin rüyanızda da peşinizi bırakmadığı? Gün içerisinde bin bir türlü düşünce havuzunun içerisinde yüzeriz. Düşünceler genellikle zihnimizde dağınık halde varlığını gösterir. İşte uyku esnasında tüm düşünceler rüyalarda yerini bulur. Sizler için dünya tarihini değiştiren rüyaları derledik.
Giriş Tarihi: 27.06.2019
13:15
Güncelleme Tarihi: 27.06.2019
13:58
Bilimsel anlamda "Yaratıcılık Teorisi", 1926 yılında Graham Wallas'ın yayınladığı çalışmasında karşımıza çıktı. Wallas'a göre Yaratıcılık Teorisi hazırlık, kuluçka, aydınlanma ve doğrulama evrelerinden oluşuyor.
Bu teoriye göre hazırlık evresi çalışılan konuyla ilgili akla gelebilecek birçok düşüncenin zihinde olduğu aşama iken kuluçka evresi başka şeylerle uğraşıp çalışılan konudan uzaklaşarak aynı zamanda bu konuyla ilgili zihni meşgul eden fikirlerden yanlış olanlarını unutmamızı sağlayan oldukça işlevsel bir evredir.
Kuluçka evresinde takılıp kalma ve fikirlerini bir sonraki aydınlanma evresine taşıyamama da olasılıklar ihtimalindedir. Ancak yine de bazı insanlarda kuluçka dönemiyle birlikte sezgisel problem çözme süreci devreye girmekte böylece fikirlerin zihinden fışkırmasıyla sonuçlanan aydınlanma evresi yaşanmaktadır. Doğrulama evresi ise artık yeni düşüncenin test edilmesi yani bilimsel yöntemle sınanması aşamasıdır.
Canlılığa özgü bir eylem olan uykuda, günde ortalama üçte birini geçiriyoruz. Yapılan çalışmalarla uyku ve rüyaların hem bellek hem de bedenimiz açısından yararı ortaya çıkarıldı. Ayrıca psikolojik açıdan da uykuya ihtiyacımız var. Çünkü bilinçli haldeyken herhangi bir problem ile ilgili topladığımız her ne varsa bilinçaltı zihnimiz uyku sırasında rüyalar aracılığıyla onları bir araya getirip organize ederek o problemin bellekteki diğer bilgilerle arasında yeni bağlantılar kuruyor. İşte tam da bu noktada dünyanın tarihini değiştiren büyük isimlerin rüyaları karşımıza çıkıyor.
Mendeleyev ve periyodik tablo
"Rüyamda tüm elementlerin tabloda olması gereken yerde olduğunu gördüm. Uyandığımda hepsini hemen bir kâğıt parçasına yazdım, sadece bir yerdeki elementi düzeltmem gerekti."
Dimitri Mendeleyev 1869 yılında kimyasal elementlerin atomik ve kimyasal özelliklerine göre sıraladığı periyodik tablosunu yayınlamadan önce bu elementleri organize edeceği örüntünün mantığını bulmakta zorlanıyordu. İşte bu zorlu dönemde masasında uyuya kalmış ve elementlerin sıralamasını rüyasında görmüştür.