İletişimde duygusal zekanın önemi
İnsanlar arasındaki ilişkilerin sürdürülebilirliği iletişim sayesinde gerçekleşir. İletişimin olmadığı bir hayat biçimi düşünülemez. İletişimin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi, iletişim içerisindeki kişilerin duygusal zekasının boyutuyla ilişkilidir. Duygusal zekası yüksek kişiler, iletişimde daha başarılı olur. Gelin, birlikte geliştirilebilir bir beceri olan duygusal zekayı yakından tanıyalım.
Giriş Tarihi: 18.03.2023
17:22
Güncelleme Tarihi: 08.02.2024
12:41
Sesli dinlemek için tıklayınız.
🔸 Bazı insanlar küser, darılır, konuşmaz ve anlaşılmayı bekler. Küsmenin çocuksu ve manilüpatif bir davranış olduğunu aktaran Bayraktar:
"Anlatmadan anlaşılmayı beklemek bizim toplumumuzda yaygın bir davranıştır. İmalarla, dolaylı yolla, üstü kapalı bir şekilde kendimizi anlatmaya çalışmak oldukça büyük iletişim engellerinden biridir."
(X) İçimizdeki güç öz güven
🔸 Peki diğer iletişim engelleri nelerdir?
➡ Emretmek
➡ Yargılamak, eleştirmek
➡ Tehdit etmek
➡ Öğüt vermek
➡ Sınamak, sorgulamak
➡ Yanlış anlama
🔸 İletişim engellerinin en önemli kaynaklarından biri ön yargıdır. Çünkü ön yargı, karşınızdakileri düşünce dünyanızda belli kalıplara sığdırır, etiketler ve iletişiminizi de bu kalıplar içinde sürdürürmenize neden olur.
🔸 İletişim engelleri haliyle iletişim eksikliği oluşturur. Programda, iletişimde eksiklik yaşadığımızı nasıl anlarız? sorusunu Bayraktar şu şekilde yanıtladı:
"Örneğin: Bir ebeveyn davette çocuğunun çok şık görünmesini istiyor. Ama orada şu soruyu kaçırıyor. Çocuğum orada nasıl giyinmek, ne giymek istiyor? Aslında o kıyafetleri giymeyi isteyip istemediğini kaçırıp "Senin için en doğrusu bu!" diyerek çocuğun ihtiyaçları yok sayılarak tehlike çanları çalmış olur. Çocuk anne, babasına ihtiyaçlarını anlatamadığı yerde başkalarına nasıl anlatacak? Böyle bir durumda çocuğun sosyal becerisi zedelenmiş olacak.
🔸 Sosyal beceriler geliştirilebilir özelliğe sahiptir. Bayraktar, çocuklarda sosyal becerilerin geliştirilmesi noktasında çocuğun istek ve ihtiyaçları karşısında kapsayıcı olmanın ve ihtiyaçlarını söylemesine fırsat vermenin önemini vurguladı.
(X) Çağın vebası: Tükenmişlik sendromu
🔸 Çocuklarının duygu ve davranışlarını anlayabilmek için anne-babaların diğer canlıları anlama becerilerinin yüksek olması gereklidir. Bayraktar, konuyla ilgili "Ebeveynler, bu noktada kendilerini duyguları ne kadar anlıyorum, duyguları ne kadar kontrol edebiliyorum diye kontrol etmeliler." sözleriyle ebeveynleri uyardı.
🔸 Gördüğünüz gibi konu yine anne ve babaların ilk önce kendileri ile olan iletişim biçimlerine geliyor. Yaşadığınız olaylarla ilgili iç sesiniz ne söylüyor? İç sesiniz, dışarıya nasıl yansıyor veya yansıyabiliyor mu? İç sesiniz, duyguları anlayan bir yönden geliyorsa karşınızdakileri anlayabiliyor ve bunu yansıtabiliyorsunuz.
🔸 Çocuklarda doğrudan öğrenmenin en baskın olduğu alanlardan biri de model alarak öğrenmedir. Bu açıdan çocuğun sosyal gelişimi için ailenin etkili iletişim biçimlerini kullanması gerekir. Çocuklar için yapabileceğiniz en büyük öğreti, öncelikle kendi davranışlarınızı kontrol ederek mesuliyetini almaktır.
🔸 Bunun için çocukluk döneminde "çocuğun duygu ve davranışlarını aynalamak" oldukça geliştiricidir. Anlaşıldığını, varlığını hisseden çocuk, hem daha değerli hisseder, hem de kendi duygularını daha iyi aktardığı için onunla iletişim daha kolay gerçekleşir.
(X) Yaşam izlerimiz: Travma