İtaatkarlığın Psikolojisi: Milgram'ın Deneyi
Milgram Deneyi, sosyal psikolojinin en çarpıcı ve tartışmalı deneylerinden biridir. Yale Üniversitesi'nde 1961 yılında Stanley Milgram tarafından gerçekleştirilen bu deney, insanların otorite figürlerinin emirlerine nasıl itaat ettiklerini incelemek amacıyla yapıldı. Katılımcıların, ahlaki düşüncelerine rağmen otorite figürünün taleplerine uyma eğiliminin ölçümü amacıyla gerçekleştirilen bu deney, etik konuları ve insan davranışını anlamaya yönelik derin düşünceye yol açan önemli bir psikolojik deneydir.
Giriş Tarihi: 10.10.2023
15:07
Güncelleme Tarihi: 09.10.2024
09:06
✶ Deneyin temel amacı, deneklerin kişisel vicdanlarıyla çatışan faktörlere karşı otoriteye nasıl boyun eğdiklerini göstermekti. Diğer bir deyişle, Milgram'ın deneyi, kişilerin kendi düşünce ve vicdanlarının aksine, otoritenin emirlerini nasıl yerine getirmeye meyilli olduklarını analiz etmek için tasarlandı.
✶ Milgram Deneyi'nin çıkış noktası, bir Nazi savaş suçlusu olan Adolf Eichmann ' ın Kudüs 'te görülen davası olmuştur. Adolf Eichmann 'ın savunmasında ısrarla ve tekraren dile getirdiği şekliyle "Ben sadece emirleri uyguladım ." savunması, Dr. Milgram 'ı bu deney dizisini gerçekleştirmek için harekete geçirmiştir.
İSLAM DÜŞÜNCESİNDE PSİKOLOJİ VE PSİKOTERAPİ
✶ Milgram'ın bu deneyler sonucunda ölçmeyi amaçladığı temel problem şudur: "Adolf Eichmann gibi kişilerin, soykırımlar gibi büyük insanlık suçlarını gerçekleştirmelerinin arkasındaki nedenin, sadece otoriteye itaat etmek olduğunu mu yoksa bu eylemleri kendi vicdani kararlarıyla mı gerçekleştirdiklerini" anlamaya yönelik bir çabadır.
İ LK M ÜSLÜMAN PSİKOLOJİ ALİMLERİ
Deney pratikte nasıl uygulandı?
✶Deneyde 3 kişi yer almaktadır: Denek (T ile gösterilmiştir), araştırmacı (E ile gösterilmiştir) ve aktör (L ile gösterilmiştir). Araştırmacı, otoritenin temsilcisidir ve deney boyunca emirleri veren taraftır. Denek, öğretmeni temsil eder ve otoriteden gelen emirleri uygulayan konumdadır. Aktör ise öğrenci rolündedir ve öğretmenden gelen uyarılara maruz kalan taraftır. Bu deneyde, öğrenci rolündeki kişeye "aktör " denilmektedir, çünkü gerçekte öğrenci konumunda olacak kişi, deneyi düzenleyen araştırmacı tarafından önceden bilgilendirilmiştir ve deney boyunca yalnızca rol yapacaktır. Bu durumdan Denek olan T'nin (Öğretmen) haberi yoktur. * Denek-Öğretmen-Deneydeki tek oturumluk asıl deneği- T * Araştırmacı-Otorite-Seans sorumlusu-İşbirlikçi E * Aktör-Öğrenci-İşbirlikçi L
✶ Deneyde yer alan 3 kişi için rollerin dağılımı şöyledir: Deney öncesi, denek ve aktör olacak iki kişiye, rollerini sanki rastgele seçiyormuş etkisi yaratmak için her ikisine de üzerinde farklı roller yazılı iki kağıttan birini rastgele seçmesi istenir. Her ne kadar kağıtlar farklı rolleri temsil etse de aslında her ikisinde de "öğretmen " rolü yazmaktadır. Bu nedenle, denek kişi kesinlikle öğretmen olacak ve önceden belirlenmiş aktör öğrenci olarak kalacaktır . Bu "rastgele(!)" rol seçimi gerçekleştikten sonra, öğretmen ve öğrenci ayrı odalara götürülür.
İNSANI İNSAN KILAN AHLAK
"Öğrenmede cezanın etkisi"
✶ "Öğrenmede cezanın etkisi " şeklinde tanımlanan deneyin amacı deneklere söylenir.
✶ Öğretmen rolündeki deneğe, deney öncesinde bir şok verilir ve deney sırasında öğrenciye şok verdiğinde öğrencinin deneyimleyeceği acıyı simüle etme si sağlanır.
✶ Artık deney başlamıştır ve Araştırmacı tarafından Öğretmene birkaç kelime çifti verilir ve öğrenci ye bu kelimeleri öğretmesi görev i verilir. İlk olarak, elindeki kelimeleri öğrenciye okur. Ardından, bir kelime ve bu kelimeyle eşleşebilecek dört seçenek sunar. Eğer öğrenci yanlış cevap verirse , öğretmene, elektrik şoku vermesi talimatı verilir. Her yanlış cevap sonrasında, elektrik şokunun şiddeti 15 volttan başlayarak her seferinde 15 volt artırılır . Eğer öğrenci doğru cevap verirse, öğretmen şok vermeden bir sonraki soruya geçer.