Karar vermekte neden zorlanıyoruz?
Hayatın her aşamasında vermek üzere olduğumuz kararlar bazen karmaşık bir labirente benzer. Seçimlerimiz, bazen gerçeklikle yüzleşmemizi sağlarken bazen de beklenmeyen sonuçlara neden olur. Önemli olan verdiğimiz kararların bizi ne derece etkilediğidir. Her seçenek, kendi içinde bir öğrenme ve büyüme fırsatını taşır. Bu durum bizi bilgelik yolunda geliştirebileceği gibi cehaletin sınırlarında da gezdirebilir. Bu labirentte ilerlerken, bazen karar vermemek bile bir karar olabilir, çünkü hayatın karmaşıklığı içinde dengeyi bulmak önemlidir.
Giriş Tarihi: 19.01.2024
11:10
Güncelleme Tarihi: 16.09.2024
16:37
Bilgelik yolunda seçim yapmak
🔹 Bazı seçimlerimiz , cahilliğin, bilgisizliğin içindeki mutluluğa(!) götürürken bazıları ise bizi hakikatin zorlayıcı dünyasına çeker. Ancak neyi seçersek seçelim fark etmeyen tek bir şey vardır ortada; geriye dönüş yoktur. Bu seçimlerin ardında dönüş yoktur; ya var olan gerçekliğimize, bilinçsizce uyum sağlamaya devam ederiz ya da uyanır, gerçeklik le yüzleşiriz.
🔸 İnsanlar, düşünce ve duygu durum olarak yeterince olgunlaştığı andan itibaren -ki bu muhtemelen 3-4 yaşına tekabül eder- her gün çeşitli seçimler yaparak karar vermek zorundadır . Burada bahsedilen olgunluk, düşüncenin ortaya çıktığı ilk an ve en temel duyguların belirmeye başladığı ilk ana referans olduğu unutulmamalıdır. İnsanların karar verirken zorlanmasının altında birden fazla sebep vardır. Karar verme sürecini etkileyen faktörlerin farkında olmak bu sorunla başa çıkmaya yardımcı olabilir.
Karar vermeyi zorlaştıran faktörler
🔹 Karar vermek insan varoluşunun ayrılmaz bir parçasıdır, ancak süreç çoğu zaman zorlu ve karmaşık bir hal alır. Bireyler, ister önemsiz seçimlerle ister yaşamı değiştiren kararlarla karşı karşıya kalsın, insan zihni seçim yapma anı gelip çattığında karar vermeyi zorlaştıran çeşitli engellerle karşı karşıya kalır.
🔸 İnsanların birçoğu karar verirken güçlük yaşarken, bazıları ise doğuştan gelen bir eğilimle daha kararsız olabilirler. Kararsız bireyler, hayatlarının farklı alanlarında, en küçük kararları verirken bile hastalık derecesinde zorlanabilirler, bu durum hem günlük yaşamlarında hem de özel hayatlarında ciddi problemlere yol açabilir.
FELSEFE NEDEN ÖNEMLİDİR?
🔹 Aşırı bir kararsızlık süreci yaşayan insanların belli başlı kişilik özellikleri bulunmaktadır. En belirgin ve en dikkat çekeni, mükemmeliyetçiliktir . Bunun yanı sıra, kararsızlık, belirsiz durumları tehdit olarak algılama ve sürekli en kötü olasılığı değerlendirme endişesi ile ilişkili olabilir.
🔸 Mükemmeliyetçilik , birden fazla seçimin olduğu bir konuda genellikle en iyisini seçememe endişesi yaratır ve çoğu zaman bireylere aşırı stres yaşattığı bazı durumlarda bu karar verememe hali nevrotik bir hale yol açabilir.
Konfor alanını terk edememek
🔹 Karar verme sürecini zorlaştıran pek çok etken olsa da genellikle bu süreci zorlaştıran en temel neden birden fazla seçeneğin olmasından kaynaklanır. Alınan her karar mutlak surette iyi ya da kötü sonuçlara yol açar ve bu bilinmeyen sonuçlar kaygıyı tetikleyebilir . İnsanların öngörülebilirlik ve kontrol konusunda doğuştan gelen bir arzusu söz konusudur, bu da gelecek belirsiz kaldığında bir seçim yapmayı korkutucu hale getirebilir.
🔸 İnsanlar, genellikle alışkanlıklarla hayatlarına devam ederler. Öngörülebilir, sonuçları fazla risk taşımayan ve bilinene doğru bir karar alma süreci daha konforlu bir yaşamı tetikler. Ancak insanlar yaşam boyu bir karar verme sürecinin içerisindedir ve seçim yapmak her zaman kişileri konfor alanları içerisinde sunulmamış olabilir . Karar vermek durumunda kalınan bazı seçimlerin risk oranı yüksekken bazılarının nispeten daha azdır. Risk oranı yüksek olan karar verme süreçleri, kişileri konfor alanından çıkarma tehlikesiyle karşı karşıya bırakabilir. Vereceği kararın neticesinde bilinmeyen ve öngörülmesi zor bir seçeneğin olması kişileri karar verme konusunda zorlar ve süreci negatif bir hale sürekler.
ORTA ÇAĞ'DA KİTAP HIRSIZLIĞINA KARŞI SIRA DIŞI ÇÖZÜMLER
🔹 İngilizcede "Fear of missing out" (FOMO) 'Kaçırma korkusu' olarak adlandırılan durumlarda karar vermek zorlaştığı gibi genellikle yanlış seçimler yapılması da oldukça mümkündür. FOMO , bir seçeneği seçmeye karar verdikten sonra ve diğer seçeneğin potansiyel faydalarını kaçırma korkusundan kaynaklanmaktadır. Bu korku genellikle karar vermeyi engelleyebilir, bireylerin ertelemesine veya seçim yapmaktan tamamen kaçınmasına neden olabilir. Üstelik, burada bilişsel bir ön yargı da devreye girer. Hangi seçenek seçilirse bireyler diğer seçeneğin daha doğru bir seçenek ve potansiyel avantajının daha fazla olduğunu akıllarından hiçbir şekilde çıkartamamaktadırlar.
🔸 Kaçırma korkusu , genellikle finans piyasalarında yaygın bir şekilde kullanılır. Kişiler, birden fazla yatırım aracıyla karşı karşıya kaldıklarında hangi seçeneği seçerlerse seçsinler, tercih etmedikleri yatırım aracının daha potansiyelli olacağına kesine yakın bir şekilde emindirler. Hatta bu korku yüzünden çoğu zaman herhangi bir şekilde karar veremeyip tamamen kararsız kalırlar.