Arama

Kendi isteğimiz ile kaldığımız hapishane: Konfor alanı

Konfor alanı, kişinin kendisini sürekli alışkın olduğu durumlar içinde bulmasıdır. Bu alanda kalmak, insanın kendisini geliştirememesine neden olur. Aslında hayatımızı değiştirecek yaşantılar atacağımız yeni adımlarda gizlidir. Kişi, konfor alanından uzaklaşmayı seçtiğinde yeni deneyimlere kucak açar, dünyası ve ufku genişler.

🔸 Konfor alanından çıkma yolunda reddedilme, hata yapma, çekinme, güvensizlik ve başarısızlık kaygısı bize eşlik edecektir. Fakat merak, cesaret, güven ve umut gibi bu endişelerin üstesinden gelecek becerileri de vardır, insanoğlunun...

🔸 Konfor alanından çıkarak yeni yaşantılara kucak açmak düşüncelerimizi daha esnek hale getirerek bizi katılıktan kurtarır. Duygusal açıdan katı, değişmez kuralları olan kişiler daha çabuk kırılır ve yıpranır. Duygusal esnekliği yüksek olan kişilerin uyum sağlama ve kendilerini onarma becerileri daha yüksektir.

🔸 Hayatımızda yeni bir şey denediğimizde başlangıçta zorluk, başarısızlık endişesi yaşarız. Belki ilk denememizde olması gerektiği gibi de yapamayız.

🔸 Ama en nihayetinde cesaret etmiş, bize kaygı veren, sonunu göremediğimiz bir duruma atılarak o durum karşısında var olma cesaretini göstermiş oluruz. Bu durum bile oldukça önemli bir adımdır.

Günümüzde ruhun hastalıkları

🔸 Konfor alanının genişliği ve içeriği kişiden kişiye değişim gösterir. Hayatı boyunca görmezden gelinen biri bu durumdan mutlu olmasa da bu durum onun için konfor alanıdır.

🔸 Görünür, göz önünde olduğunu hissettiğinde bundan kaygı duyabilir fakat zaman içinde bu durumu yönetmeyi başarabilirse göz önünde olmak hoşuna gitmeye bile başlayabilir.

🔸 Aslında konfor alanı, kendimizi mutlu ve huzurlu hissettiğimiz yer değildir. Kendimizi alışık olduğumuz durumların içinde bulmaktır.

🔸 Mesela sürekli aynı duyguda kalmak, hep aynı kişilerle görüşmek, hep aynı yerlere gitmek konfor alanlarına örnektir. Konfor alanı bize pek de fayda sağlamayan, bizi aynı noktada saydıran bir alandır.

Ben en özel insanım sanrısı: Narsisizm

🔸 Yeni deneyimlerin öncesinde stres ve kaygı yaşamak gayet doğaldır. Stres seviyesinin normalden yüksek fakat bir panik hali oluşturacak kadar da yoğun olmadığı durumlar insanların en üretken olduğu zamanlardır.

🔸 İnsanın yapacağı bir iş için hiç kaygı hissetmemesi, o işi önemsemediğini ve o iş için motivasyonunun olmadığını gösterir. Heyecan ve kaygı hissedilmeden yapılan işlerde başarılı olma olasılığı oldukça azdır.

Çağın hastalığı: Panik Atak

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN