Arama

Kusursuzluk sanrısı: Ördek sendromu

Ördek Sendromu, suda yüzen ördeklerin suyun yüzeyindeki görüntüsünden ortaya çıkar. Ördekler dışarıdan izlenildiğinde çok sakin bir biçimde, sanki hiçbir çaba sarf etmeden suda yüzüyorlardır. Fakat suyun altından baktığımızda ördeklerin bacaklarının oldukça hızla çalıştığını görürüz. Yani ortada büyük bir emek vardır. Sakinlik sadece yüzeydeki görüntüdür. Bu durum insanlar için de geçerlidir. Gelin birlikte insanların istedikleri duyguları, zenginlikleri ve başarıları kolayca elde etmiş gibi göstermeleri olarak tanımlanan Ördek Sendromu'nu yakından tanıyalım...

Sesli dinlemek için tıklayınız.

🔴 Sosyal medyada paylaşılan görseller birçok uygulamada eş zamanlı paylaşılabilir. Çeşitli uygulamalarla zenginleştirilen paylaşımlar kullanıcılarına altyazı ekleme, etiket kullanma ile daha fazla dikkat çekme olanağı sağlar. Bu sayede kullanıcılar yaratmak istedikleri algılarının beğenilmesi yönünde çaba sarf ederler. Bunun sonunda insanlar kendi paylaşımlarının tutsağı konumuna düşebilirler.

🔴 Takipçi sayısını ve beğeni sayısını sürekli kontrol etme isteği, kimlerin beğendiği, olumlu-olumsuz yorumları yanıtlama isteği kişide psikolojik sıkıntılar yaratabilir. Ördek sendromu tanımlaması bu yaşanmışlıkları anlatmak için verilmiş doğru bir tanımlamadır. Kısaca kişilerin sosyal ağlarda paylaştıkları içeriklerin sahip oldukları gerçek benlikten oldukça farklı olduğu söylenebilir. Sanal dünya bize sanal algılar sunarken gerçeklikten kopabileceğimizi de gösterir.

(x) Hayati Farkındalığımız: Algı

  • 6
  • 9
Ördek Sendromunun belirtileri ve baş etme yöntemleri
Ördek Sendromunun belirtileri ve baş etme yöntemleri

Ördek sendromu belirtileri nedir?

◾ Kendini ortaya koymaktan kaçınmak
◾ Başkalarıyla kendimizi kıyaslamak
◾ Diğerlerinin daha iyi durumda olduğunu düşünmek
◾ Eleştirilme korkusu

🔴 Ördek sendromu, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi sağlık problemlerini tetikleyebilir.

Ördek Sendromu ile baş etme yöntemleri nelerdir?

◾ Bir psikologdan yardım alabilirsiniz.

◾ Sosyal medya kullanımına farkındalık kazandıracak çalışmalara katılabilirsiniz.

◾ Sosyal medyada geçirilen zamanınızı kısıtlayabilirisiniz.

(x) Bilinmeyen Tepki: Küsmek

🔴 Sosyal medya kullanıcılığının yoğun biçimde arttığı bir şekilde devam ettiği bir çağda yaşıyoruz. İnsanlar için beğenilme, takdir edilme isteği gayet doğal bir istektir. Bu manada sosyal medya, insanların bu arzularını karşılamalarına olanak sağlar. Buradaki önemli husus, insanların bu arzularını karşılarken ne tür paylaşımlarda bulundukları ve ne tür çabalar gösterdikleridir.

🔴 Yaşanmışlıklarımızın bir hikâyesi vardır. Sosyal medya bizlere bu yaşanmışlarımızı arzuladığımız gibi gösterme ve sunma olanağı verir. Bu nedenden dolayı, "İdealize edilen yaşanmışlıklarla gerçek benlik, gerçek yaşanmışlıklarla ideal benlik birbirleriyle örtüşüyor mu?", "Sosyal medyadaki paylaşımlarda ideal benlikle gerçek benlik arasındaki pergel gittikçe açılıyor mu?" soruları akla gelir.

(x) En Sık Karşılaşılan 10 Kişilik Bozukluğu

🔴 Benlik sunumu olarak değerlendirebileceğimiz bu paylaşımların, kişide özgüveni artırdığı veya tam tersi özgüveni zedeleyici olabileceği yönünde oldukça araştırma mevcuttur. Bu araştırmalar, takip edilen ve takip eden arasında kurulan sanal iletişimde çift yönlü tehlike çanları çaldığını gösterir.

🔴 Sosyal medyada paylaştıklarımızla hepimiz, olmayı istediğimiz ya da diğerlerinin mükemmel olduğunu zannettiğimiz fotoğraflar ve videolar arasında kaybolup gideriz. Bu da kimi insanlarda yetersizlik duygusunun oluşmasına sebep olur.

(x) Çocuklarda dijital bağımlılık

🔴 "Buzdağının görünmeyen kısmı" dediğimiz metafor, insanın kendi içindeki yıkımları bilmesi fakat başkaları için belki de çok daha fazlasını yaşamış olmasına rağmen bunu bilmemeniz ve hissedememenizdir. İnsanların hayatı bir ördeğin suyun üzerindeki süzülüşü, bir çiçeği dalında izlemek kadar hayranlıkla izlenesi değildir.

🔴 Her insanın hayatında inişler, çıkışlar, üzüntüler, ve yaslar olabilir. Önemli olan bunlarla baş edebilme kabiliyetini kazanmaktır. Her şeye rağmen kendimiz kalabilmektir. Yaşamak dediğimiz olgu da budur. Hayat düz giden bir çizgi değildir. Bir başkası gibi olmaya çabalamak, olmadığımız biri gibi davranmaya kendimizi zorlamak, kendimizi yormaktan ve kendimize kötülük etmekten başka bir şey değildir. Bu yüzden sosyal medya kullanırken kendimiz olmaya dikkat etmeliyiz. Kendi olma cesaretini gösteren kişiler her zaman daha mutlu ve huzurlu olur.

(x) Anlaşmanın Yolu: İletişim

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN