Modern zamandaki 'tüketici birey' hastalığı: Oniomania
Yaşadığımız zamanın belki de biraz gerisine baktığımızda alışverişin zahmetli bir iş olduğunu hatırlayabiliriz. Basit bir kazağın bile her yerde bulunmadığı, her üründen belli sayıda üretildiği dönemler… Bir ayakkabı için dükkan dükkan gezilirdi. "Seneye de giyer" diyen ebeveynler kaç kuşağı o kıyafetlerle büyüttü. Şimdi ise bırakın mağaza mağaza gezmeyi bir tık ile tüm ürünler elinizin altında. Yalnızlığın, değersizliğin, kıdem ve erdemin giyim kuşamdan anlaşılacağı maddi bir hayata geçiş yaptık. "Oniomania" adı verilen alışveriş hastalığı nedir, tedavisi var mıdır? Sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 20.12.2018
12:36
Güncelleme Tarihi: 20.12.2018
13:55
ALIŞVERİŞ İÇİN BAHANELER OLUŞTURUYORUZ
İhtiyacım var : Alışverişin duygusal yanında satın almak için kendimizi ikna etmemiz de gerekiyor. Alışverişte satın almak için mantıklı bir gerekçemiz de olmalı.
Aile ve arkadaş etkisi: İnsanlar olarak çevremizdeki kişilerin eylemlerini taklit etmeye eğilim gösteririz. Alışverişte de onlar gibi olmak -özellikle arkadaşlar için- kişi için önemlidir.
Alışverişi seviyorum: Duygularınız alışverişle dışarı attığınız için böyle bir aktiviteyi seviyor olabilirsiniz. Ancak maddi yönden sizi zor duruma sokacak bir tehlikeyi sevmek yerine, hobilerinizi geliştirebilirsiniz.
"Bu fiyat kaçmaz": İndirim tuzaklarına karşı çoğu zaman dirayetli olamayız.
Kolay alışveriş: Alışverişin zahmetli olma döneminden yani mağaza mağaza gezdiğimiz dönemden çıkarak internete aktarılması, kolay yoldan satın almayı sağladı. İpin ucu da en fazla burada kaçtı.
KENDİNİZİ ALIŞVERİŞLE ÖDÜLLENDİRMEYİN
"Kendimi ödüllendirmeliyim": Başarıların hazzı manevi yönden insanı motive eder. Kişinin kendisini ödüllendirmesi de manevi yönden olmalı. Çünkü manevi tat yerine maddi bir şeyle ödüllendirmek işin duruluğunu ve saflığını bozacaktır.
"Herkesin var, benim neden olmasın": Herkesin özgün ve biricik olmaya çalıştığı bir dönemde ünlülerin modasına ayak uydurmaya çalışmak, sizce de tuhaf değil mi?
"Yüz lirayı neye vermiyoruz ki": Para satın alma gücünün simgesidir. Tek başına kağıt parçasından öte bir şey değildir. Bir şeyi satın aldığınız zaman bu güç de elinizden gitmiş olur. "Sadece 100 lira" diyerek elinizdeki bu gücü parça parça dağıtmak mı, yoksa bu gücü biriktirip uzun vadede daha çok ve daha önemli şeyler için harcamak mı?
"Nasıl olsa para harcadım": 150 liralık bütçeniz olmasına rağmen 250 liralık alışveriş yaptınız ve 30 liraya çok şık bir triko gördünüz… "Yattı balık, yan gider" diyerek 30 liralık bir harcama daha yapmak, esasında sizin için çok da önem arz etmeyen şeylerle evinizi doldurmanıza neden olacaktır.
KOMPULSİF SATIN ALMA HASTALIĞI: ONİOMANİA
Aşırı ve engellenemeyen bir istekle gereksiz oranda alışveriş yapmaya "Oniomania" denir. Bu,"kompulsif alışveriş" ya da "kompulsif satın alma" olarak Türkçeleştirebileceğimiz bir problemdir. Satın alma ya da alışveriş dürtüsünün engellenememesi şeklinde ortaya çıkan ve psikiyatrik bir grup hastalığın ortak adı olan 'dürtü kontrol bozuklukları' nın alt grubu bir bozukluktur.
BOZUKLUK 18 YAŞINDA BAŞLIYOR, EN ÇOK KADINLARDA GÖRÜLÜYOR
Batı ülkelerinde yapılan araştırmalarda kompulsif satın almaya dair genel toplum içinde %1 ile %6 arasında değişen bir yaygınlık oranı saptandı. Kadınlarda erkeklerden daha fazla görülüyor. Bozukluğun başlangıç yaşı genellikle 18 yaş civarı olmakla birlikte kişiler genellikle 20'li,30'lu yaşlarda içine girdikleri ciddi finansal problemler sırasında profesyonel yardım için başvururlar.
KADINLAR NEDEN ALIŞVERİŞE DAHA DÜŞKÜN?
İnsanlar, iç dengeleri bozulduğunda, kendilerini değersiz, güçsüz ya da depresif hissettiklerinde bunu dışa vurumları farklılık gösterir. Öte yandan bu dışa vurumlar toplumun değer ve normlarına göre de değişir. Toplumda kadın ve erkekler arasında kabul gören şekillere kadınlar uyum konusunda daha ılımandır. Bu sebeple alışveriş, kadınların duygularını en fazla dışa vurumu olarak kullandıkları tekniktir.