Teknoloji çağında aile bağları nasıl güçlenir?
İnsan hayatında teknolojik ürünler arttıkça onları yönetmek de bir o kadar zorlaşmış durumda. Yetişkinler bile telefon, bilgisayar, televizyon gibi cihazların karşısında geçirdiği zamanı kontrol edemezken, çocuklarımızın kendi başlarına zamanı doğru yönetmesini nasıl bekleyebiliriz? Ekransız hayat artık mümkün değil. Bu sebeple onunla yaşamayı öğrenmekte fayda var. Peki, çocuklarımız için teknolojiye karşı tutumumuz nasıl olmalı? Sizler için, aile bağlarımızı güçlendirerek teknolojiyi nasıl kullanmamız gerektiğini derledik.
Giriş Tarihi: 06.01.2019
12:52
Güncelleme Tarihi: 06.01.2019
14:34
‘DİJİTAL YERLİLER’ YANİ ÇOCUKLARIMIZ
Kaliforniya Üniversitesi'nden Gary Small'un, "e-posta ve cep mesajının bulunmadığı bir dünyayı düşünemeyen insanlar" olarak tanımladığı "dijital yerliler" (digital natives), sizce kimdir? Aslında cevabı çok basit. 'Dijital yerliler' diye bahsedilenler bizim çocuklarımız…
Tabiri caizse çocuklarımızın hepsi birer teknoloji uzmanı. Teknolojik aletlerle oldukça haşır neşirler, sosyal medya hayatlarının vazgeçilmez bir parçası. Hatta daha küçük yaşlarda teknolojiyi kullanmak için okuma yazma bilmeye bile ihtiyaçları yok. Bir parmak hareketi ve görüntüler eşliğinde kendi kendilerini eğlendirebiliyorlar.
ARAŞTIRMALARDAN ÇIKAN SONUÇLAR OLUMSUZ YÖNDE
Yapılan araştırmalara göre, çocuklarımızın yüzde 85'i Facebook kullanıyor. Ancak sadece yüzde 42'si hesabını herkese görünür şekilde ayarlıyor. Çocukların yüzde 9,6'sı internet üzerinden üzücü bir durumla karşılaştıklarını ifade etmiş. Bununla beraber ailelerin yüzde 4,5'i çocuklarının bu tür durumla karşılaştığını belirtiyor. Yani, sonuçlara göre ailelerin farkındalığı oldukça düşük. Çocukların yüzde 15'i zararlı bilgiler içeren internet sitelerini ziyaret ettiklerini söylüyor.
Akıllı telefonu olmayan gencimiz neredeyse kalmadı. Sanal oyunların esiri olan, arkadaşlarıyla bir aradayken birbirleriyle mesajlaşan, bir arada ama ilişki, iletişim kurmadan ellerindeki telefon ve tabletlere dalmış çocuklar, indirdiği videoyu izleyip, müziği dinleyen, oyun oynayıp ailesinin yanına gelmeyen, odasına kendini kapatan gençler ailelerini kaygılandırıyor. Çocuklar neredeyse cep telefonu, tablet ve bilgisayarla yapışık yaşıyorlar.
TEKNOLOJİK ALETLER ÇOCUKLARIN BAKICISI DEĞİLDİR
Araştırmalar, teknolojinin olumlu-olumsuz birçok yönü bulunduğunu, asıl üzerinde durulması gerekenin ise anne-babanın teknolojiye yaklaşımı olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda, çocuklarına bilinçli bir teknoloji kullanıcısı olmaları için destek vermeleri anahtar bir etken haline geliyor. Northwestern Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada sonuçlar anne-babaların %69'unun, onlar ev işleri yaparken çocuklarının dijital alet (ipad, bilgisayar, akıllı telefon gibi) kullanımına izin verebildiğini gösteriyor. Bu durum, yoğun hayat karmaşasında teknolojik aletleri bir tür "bakıcı" ya da gibi kullanmaya -her ne kadar niyetimiz bu olmasa da- meyilli olabileceğimizin de bir göstergesi.
ÇOCUKLARI TEKNOLOJİYE NASIL YÖNLENDİRMELİYİZ?
1. İçerik: Çocuğum dijital medyada seyrettiklerinden ya da oynadıklarından ne öğreniyor? 2. Kapsam: Çocuğum sosyal medyayı günlük hayatında ne zamanlar kullanıyor? Kullanımı yemek, uyku ve ders çalışma düzenini nasıl etkiliyor? 3. Etki: Çocuğum bu durumdan nasıl etkileniyor?
Bu sorulara cevaplarımız teknolojiyi yönetme alanında ilk adımımızı attığımız anlamına gelir.
TEKNOLOJİYLE BERABER SAĞLIKLI VE DENGELİ YAŞAM MÜMKÜN
Teknolojiyle beraber aslında sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürmek mümkün. Önemli olan ise bu süreci nasıl keşfettiğimiz. 21. yüzyıl için büyük teknolojik gelişmelerle değişen dünya ve gelecek algısının çağı diyebiliriz.
Çocuklarımız bu çağın içinde doğdular ve bu çağın gerçekliğini yaşıyorlar. Onlara en doğru ve uygun yolları gösterebilmek için anne-babalar olarak bize her zamankinden daha çok iş düşüyor. Ancak, cesaret ve kararlı olmakta fayda var. Teknolojiden korkmadan onu yönetmeyi öğrenelim ve öğretelim.