"Burası Cennet Olmalı" film analizi
Filistinli yönetmen Elia Suleiman'ın yazıp yönettiği "Burası Cennet Olmalı" filmi, kendisine başka bir yurt aramak için yola koyulan adamın hikayesini anlatır. Filmde, Filistin mücadelesi ve işgal altındaki topraklarda yaşayan halkın karşılaştıkları durumlar güçlü metaforlar ile seyirciye aktarılır. Sizin için, Suleiman'ın absürt mizah türündeki özgün yapıtı "Burası Cennet Olmalı" filmini analiz ettik.
Giriş Tarihi: 22.12.2023
15:17
Güncelleme Tarihi: 23.12.2023
12:30
🔸 Meydanda dolaşan atlı polislerin olduğu, sokaklarda tankların gezdiği sahneler, Filistin'de sıkça görülen acı görüntülerin yansıması gibidir adeta. Bomba ve insan çığlıklarını andıran sesler ise aslında havai fişek gösterileri ve insanların mutluluk çığlıklarıdır.
🔸 Tüm bu görüp işittikleri, aslında bayram kutlaması töreninde yapılan etkinliklerdir. Ancak karakterimize ve izleyiciye Filistin'i, orada yaşananları anımsatırak hissettirir.
🔸 Ayrıca yönetmen bu sahneler ile Fransız kültüründeki militarizm, polis kontrolü ve savunma sanayisini de gösterir. Filistin'deki huzursuzluk ortamından çıkıldığında bu sefer huzurlu görünen Paris'in ardındaki sıkı denetimi gözler önüne serer.
Militarizm nedir? Bir ülkede ordu gücünün aşırı derecede ağır basması.
SANDALYE METAFORU
🔸 Filmdeki diğer birçok sahnede de çeşitli metaforlar kullanılır. Buna örnek olarak süs havuzu etrafında oturan insanların bulunduğu sahne gösterilebilir.
🔸 Sandalye kapma yarışını andıran sahnede, bazı insanlar sandalyelerini kaplumbağa gibi sırtlarında taşırken kimisi de ne pahasına olursa olsun elinden bırakmaz. Burada sandalye; sahip olunması gereken değerli bir eşya, yurt, ev, toprak gibi metaforik bir anlam taşır.
İŞGALİYE ÖLÇÜMÜ METAFORU
🔸 Bir başka sahnede ise karakterimiz, kafenin önündeki kaldırımda bulunan masada oturup kahve içer. O esnada polisler gelir ve masaların kurallara uygun olarak kaldırıma koyulup koyulmadığını milimi milimine ölçer.
🔸 İşgaliye ölçümü olarak isimlendirilen bu durum, İsrail'in Filinstin topraklarında gerçekleştirdiği işgali, sınır kavramını hatırlatır. Aynı zamanda da düzenli görünen şehirdeki yaşamın ardında ciddi bir polis kontrolü ve disiplin olduğunu da vurgular.
Yönetmen için sinema ne anlama geliyor?
KOMŞU METAFORU
🔸 Filmin dikkat çeken ve belki de en temel vurgusu olan sahnelerinden biri ise karakterimizin komşusu ile bahçedeki limon ağacına dair meselesidir.
🔸 Komşusu, başrolümüzün ağacından izinsiz şekilde limon toplar, sonraki sahnede ise daha iri meyveler vereceği gerekçesiyle ağacı budar. Aradan bir süre geçtikten sonra ise bu sefer ağacı kendisininmiş gibi rahatça sularken yakalanır. Karakterimiz, en son yolculuğundan döndüğünde ise diğerinin yanına yeni bir limon fidanı dikildiğini görür. Komşusu bu sefer iki ağacı da sular.
🔸 Güzel bir ağaçken budanan, su verilen ve hemen yanı başında yeniden filizlenen ağaç, Filistin'in dirilişine yapılan bir gönderme olarak görülür. Aynı zamanda limon ağacının izinsiz kullanılması ve daha iyi meyve verecek bahanesiyle yine sahibinden izin alınmadan budanması, işgalci İsrail'in Filistinlilerin topraklarına zorla yerleşmelerine de yapılan bir göndermedir.
Yönetmenin "Filistin'e" sözleriyle sonlandırdığı yapıtı, Filistin meselesine farklı bir açıdan bakılması, yönetmenin derdini sanat ile nasıl anlatabileceğine örnek olması açısından etkileyici ve izlenmesi gereken filmler arasındadır.
YÖNETMEN ELİA SULEİMAN
🔸 Filmi analiz ederken yönetmeni iyi tanımamız gerekir. Zira yönetmenimiz filminde kendinden, yaşamından ve ideolojisinden izler yansıtır.
🔸 Elia Suleiman, 1960 yılında Filistin'in Nasıra kentinde doğar. İşgal altındaki Filistin topraklarında politik bir ortamda hayatını sürdüren isim, 16 yaşındayken okulu bırakır ve 1982 yılında New York'a göç eder. Tesadüfen bir yönetmenin filminde çeviri yaparak sinema ile tanışır. Bu süreçte New York'taki bir sinemateke sürekli giden isim, izlediği filmlerden etkilenir.
Sinematek nedir? Sinema eserlerinin korunduğu, onarıldığı ve film gösterimlerinin yapıldığı merkezlere verilen isimdir.
🔸 Suleiman'ın sinemaya asıl başlama nedeni ise, Filistinliler ile ilgili dünya sinemasındaki klişeleri yıkmaktır. İsrail - Filistin meselesi olarak tanımlanan olayların aslında evrensel bir sorun olduğunu düşünen isim, bu fikri sinemasının merkezine yerleştirir.
🔸 Filmlerinde Filistinliler ile ilgili kalıplaşmış düşünceleri yıkarken farklı bir anlatım tarzı kullanarak derdini sanata dönüştürür. Filistin'den New York'a oradan Paris'e tabiri caizse göçebe hayat süren yönetmen, ömrü boyunca sürekli bir arayış içerisindedir. Bu esnada yaşadığı pek çok olayı insanlara anlatmak için de Burası Cennet Olmalı filmini çeker.
Filistin sinemasının tarihi