Film analizi: "5 Kırık Kamera"
İsrail işgali altındaki Filistin halkının günlük yaşamını, silah sesleri ve asker gözetimi altında geçen hayatı konu edinen "5 Kırık Kamera", Bil'in köyündeki halkın direnişini anlatır. Köylülerden Emad Burnat'tın çekip yönettiği yapım, Filistin'deki zulmü en gerçek ve yalın haliyle beyaz perdeye taşır. Filmde gösterilenler aslında hayatın ta kendisidir. Gerçek olamayacak kadar acı, kurgulanamayacak kadar hakikattir.
Giriş Tarihi: 03.11.2023
16:25
Güncelleme Tarihi: 03.11.2023
16:31
🔸 Burnat, Filistinlilerin yaşadığı zorlukların yanı sıra günlük hayatlarını da kamerasının objektifine alır. Eğlencelerini, yemeklerini ve işlerini de gösterir. Hatta köylülerin, İsrail saldırılarına karşı birleşerek yaptıkları direniş planlarını aktarır.
🔸 Topraklarında bariyer istemeyen Filistinliler, her cuma İsrail askerlerine karşı protestolar yapar. Bu gösteriler esnasında dikkat çeken sahnelerden biri, elinde bayrağıyla İsrailli askerlere karşı dimdik, korkusuzca duran bir köylüdür. Kullandığı şu ifadeler oldukça etkilidir: "Ne sanıyorsunuz? Hiç kalbiniz yok mu? Aileniz yok mu? Buranın bizim olduğunu herkes biliyor. Toprağımızı çaldınız. Yapmayın bunu! Size söylüyorum!" ↪ Bu sözler, Filistin'de yaşananları tam anlamıyla özetler niteliktedir ve filmin ana fikrini oluşturur.
Filistin'i işgale yönelik Yahudi göçleri: Aliyah
FİLİSTİN'İN SEMBOLÜ: ZEYTİN AĞACI
🔸 Zeytin ağacı, Filistin topraklarında hayatın varlığını, bu topraklarda yaşamın sürdüğünü gösterir. Ayrıca tarımı, besin ihtiyacını, barışı, özgürlüğü temsil eden önemli bir semboldür. Filmde sıkça rastladığımız bu ağaçlar, işgalci İsrail'in zulmüne maruz kalır ve hatta meydan okur.
🔸 Siyonistler tarafından zaman zaman yakılır, köklerinden sökülerek yerine binalar dikilir. İnsanlar, İsrail tarafından yok edilen zeytin ağaçlarının yerine bıkmadan usanmadan yenilerini eker. Tıpkı yaşadıkları zulme karşı her gün yeniden direniş gösterdikleri gibi. Onları hayatta tutan, Filistin topraklarına bağlayan zeytin ağaçlarının kökleridir.
KIRILAN 5 KAMERANIN HİKAYESİ
🔸 Filmin diğer özelliği ise adının da bir hikayesinin olmasıdır. Burnat, filmi beş farklı kamera ile çeker. Bunun nedeni, İsrail'in işgaline karşı gerçekleştirdikleri barışçıl yürüyüşler sırasında kameranın kırılmasıdır.
🔸 Burnat, kırılan her bir kameranın yerine yenisini alarak olan biteni tüm gerçekliği ile görüntüler. Böylece işgalci İsrail güçlerinin topraklarını ellerinden almalarına karşı Filistinlilerin gösterdikleri tepki ve dik duruşu kayda alan filmin kamerası da kendi direnişini gerçekleştirmiş olur.
Filistin'in simge şehirleri
🔸 Yönetmenin ilk kamerası, dünyanın dört bir yanından gelen insanların duvar inşasına karşı gerçekleştirdiği protesto sırasında kırılır. Gaz bombası isabet etmesi sonucu kırılan kamera, o anları da kayda alır.
🔸 İkinci kamera, yerleşimci evlerinin inşasına tepkileri kayıt aldığı için saldırıya uğrar ve kırılır. Üçüncü kamera, iki kere isabet alıp tamir edilmesine rağmen bir protesto esnasında mermi isabet etmesi sonucu kırılır. Kullanılamaz hale gelen kamera, aslında Burnat'ın hayatını kurtarır. Olayla ilgili Burnat şu ifadeleri kullanır: "Üçüncü kameram, hayatımı kurtardı. Mermi, hayatın kırılganlığını hatırlatmak amacıyla içine girdi."
🔸 Dördüncü kamera, yönetmenin kullandığı traktörün bariyerlere çarpması sonucu çıkan olayda kırılır. Ağır şekilde yaralanan Burnat, İsrail askerleri tarafından hastaneye kaldırılır. Yirmi gün şuur kaybı yaşayan Burnat'ın vücudunun büyük kısmı yaralanır.
🔸 Beşinci kamera ise bir asker tarafından ezilse de tamir edilerek tekrar kullanılır. Ancak bir merminin isabet etmesi üzerine kırılır. O anları Burnat şöyle anlatır: "M16 mermisinin hızı, saniyede 850 metre. Kameramı vurması 3 milisaniye sürüyor. O kısacık sürede önceden yaşadıklarınız bir anıya dönüşüyor. Bildiğim her şey ortadan kayboluyor." Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere yönetmen, çektiği görüntüler ile bir anlamda savaş muhabirliği de yapmış olur.
İşgalci İsrail'in arkasına sığındığı sistem: Demir Kubbe