Hafta sonu izleyebileceğiniz film önerileri
Film izlemek, hafta sonu ailece yapılabilecek aktiviteler arasında yer alır. Ancak film seçimi yapmak işin en zor kısmıdır. Eğer siz de hafta sonu ne izleyeceğinizi araştırıyorsanız cevabı bu içerikte. İran sinemasının irfan yönetmeni olarak anılan Mecid Mecidi'nin "Serçelerin Şarkısı ve Cennetin Çocukları" filmlerini sizin için seçtik, konusunu ve detaylarını anlattık. Şimdiden iyi seyirler…
Giriş Tarihi: 20.08.2022
17:35
Güncelleme Tarihi: 30.07.2023
13:21
🔸Yönetmen, bütün bu olanlarla aslında rızkına razı olmak, rızkı kadarını almak meselesini anlatır. Çocukların balıklarının dökülmesinin ardından hepsi bir kamyona binerler. Kerim, Azerice bir türkü söylemeye başlar. Türkünün adı 'Yalan Dünya' dır. Şarkıda bu dünyanın insanların vermesi gereken bir sınav olduğu ve bu sınavı geçenlerin öbür dünyada ödüllendirileceği sözleri geçer. İşte bu türkü ile filmin mesajı açıkça verilir.
🔸 Kerim'e doğru yolu bulması için hayat pek çok mesaj verir ancak Kerim bunlardan çok da ders çıkarmaz. En sonunda avluya yığdığı o koca molozların altında kalır. Bu, Kerim'in aldığı en büyük ders olur. Kendi aç gözlülüğünün altında kalır. Böylece Tahran ile beraber gelen bütün kötülükler yıkılır ve eve bereket gelmeye başlar.
Yönetmenin sözü
"Benim her zaman hedefim, idealim iyi bir yönetmen olmaktı. Başarılı olup, olmadığıma elbette seyirciler karar verecek. Genel olarak aslında bir yönetmen, bir sanatçı ortak bir cümle söylemeye çalışır. O cümleyi arar, bir ağaç gibi mesela. Bazen dallarına işaret eder, bazen gövdesine ama kafasında olan hep ağaçtır. Ben de aslında o ortak cümleyi bulmaya çalışırken bir iz sürdüm. O da insana hürmet ve var oluşuna dair bir anlam oluşturmaktı."
CENNETİN ÇOCUKLARI (1999)
😊 IMDb: 8.2/10
Tür: Dram/Komedi Oyuncular: Amir Farrokh Hashemian, Bahare Seddiqi, Mohammad Amir Naji Ödüller: 1998'de Yabancı Dilde En İyi Film Akademi Ödülü adayı oldu (Bu ödüle aday gösterilen ilk İran filmi). İran dışındaki ilk gösterimin yapıldığı Montréal Film Festivali'nde FIPRESCI ödülü dahil 4 ödül kazandı. Çeşitli yarışma ve festivallerde de toplam 10 ödül kazandı.
Konusu
Abisi, Zahra'nın ayakkabılarını kaybeder. İki kardeş bu durumu aileleri ile paylaşmak istemez. Çünkü yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullardır. Çözümü aynı çift ayakkabıyı paylaşmakta bulurlar. İki kardeş günlerini tek bir çift ayakkabıyı paylaşarak geçirmeye çalışır.
◼ Film, kız kardeşinin ayakkabılarını kaybeden fakir bir ailenin erkek çocuğu ile kardeşinin tek bir ayakkabıyı değişerek kullanmalarını anlatır. Kardeşliğe, aile olmaya, paylaşmaya, azim göstermeye sade bir şekilde değinir. Yoksul oldukları için, babalarının ayakkabı alamayacaklarını bilen çocuklar, bu durumu babaları üzülmesin diye saklar. Küçük kalpleriyle aslında büyük gibi düşünceli hareket ederler.
Kendilerince buldukları çare ise okula giderken ayakkabılarını değişerek giymek olur. Zehra bu nedenle dersten erken çıkar. Ali ile bir sokak arasında ayakkabılarını değişir. Ali ise koşarak okulla gider ancak hep geç kalır ve azar işitir. Bu sırada ikili kaybolan ayakkabıları da bulmak için çok uğraşır. Yönetmen böylece, dünyaya çocukların gözünden bakmamızı sağlar. Çocuklar, omuzlarında boylarından büyük yükleri taşırken zorlansalar da yanlış yola sapmazlar ve çocukluklarını da unutmazlar.
Neler öğretiyor?
VİCDAN VE DUYARLILIK
◼ Filmin bir sahnesinde baba, camide dağıtılacak şekerleri kırmak için eve getirir. Bu sırada Zehra'dan bir bardak çay ister. Zehra çayı getirir. Baba çaya atacak şeker isteyince Zehra, önünde yığınla şeker olduğunu söyler. Baba ise bu şekerlerin kendilerine ait olmadığını, vakıf malı olduğunu, bu şekerlerden kullanamayacaklarını anlatır. Babanın bu tavrı, çocuklara vicdan ve duyarlılığının ne olduğunu gösterir.
◼ Yine başka bir sahnede Zehra'nın düşürdüğü kalemi bulan küçük kız, çok beğenmesine rağmen ertesi gün geri iade eder. Ayrıca Ali'nin de harama el uzatmayışını yönetmen bir sahnede gösterir.
Caminin ayakkabı bölümünde ayakkabıları düzenleyen Ali, o ayakkabılara hiçbir şekilde hırsız gözüyle bakmaz. Oysa kendisinin ayakkabısı yoktur. Yönetmen, filmde helal-haram hassasiyetini bu tür sahnelerle sık sık gösterir.
YETİNME DUYGUSU
◼ Bir gün okulda bir yarışma yapılacağı söylenir. Zehra'nın abisi Ali, yarışmada üçüncülük ödülünün bir hafta kamp tatili ve spor ayakkabı olduğunu öğrenince yarışmaya girmeye karar verir. Hedefi ne birincilik ne de ikinciliktir. O sadece üçüncü olmak ister. Çünkü kardeşine o spor ayakkabıları almak gayesindedir. Burada yönetmen, ihtiyacı olan kadarını almak kavramına vurgu yapar.
Ali, rekabetçi ve birinciliğe odaklı yaşama meydan okurcasına yarışta koşmaya başlar. Durmadan koşar. Ancak bir anda üçüncülükten geriye düşmeye başladığını fark eder. Hızlanmalıdır ve öyle de yapar. Bu sefer de elinde olmadan fazla hızlı koşmaya başlar. Farkına varmadan birinci olur. Herkes onu alkışlar ama o mutlu değildir. Çünkü üçüncü olamamıştır. Madalya boynuna takıldığında bile başını yerden kaldırmaz.