Arama

Hafta sonu izleyebileceğiniz film önerileri

Film izlemek, hafta sonu ailece yapılabilecek aktiviteler arasında yer alır. Ancak film seçimi yapmak işin en zor kısmıdır. Eğer siz de hafta sonu ne izleyeceğinizi araştırıyorsanız cevabı bu içerikte. İran sinemasının irfan yönetmeni olarak anılan Mecid Mecidi'nin "Serçelerin Şarkısı ve Cennetin Çocukları" filmlerini sizin için seçtik, konusunu ve detaylarını anlattık. Şimdiden iyi seyirler…

  • 6
  • 11
CENNETİN ÇOCUKLARI (1999)
CENNETİN ÇOCUKLARI 1999

😊 IMDb: 8.2/10

Tür: Dram/Komedi
Oyuncular: Amir Farrokh Hashemian, Bahare Seddiqi, Mohammad Amir Naji
Ödüller: 1998'de Yabancı Dilde En İyi Film Akademi Ödülü adayı oldu (Bu ödüle aday gösterilen ilk İran filmi). İran dışındaki ilk gösterimin yapıldığı Montréal Film Festivali'nde FIPRESCI ödülü dahil 4 ödül kazandı. Çeşitli yarışma ve festivallerde de toplam 10 ödül kazandı.

Konusu

Abisi, Zahra'nın ayakkabılarını kaybeder. İki kardeş bu durumu aileleri ile paylaşmak istemez. Çünkü yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullardır. Çözümü aynı çift ayakkabıyı paylaşmakta bulurlar. İki kardeş günlerini tek bir çift ayakkabıyı paylaşarak geçirmeye çalışır.

◼ Film, kız kardeşinin ayakkabılarını kaybeden fakir bir ailenin erkek çocuğu ile kardeşinin tek bir ayakkabıyı değişerek kullanmalarını anlatır. Kardeşliğe, aile olmaya, paylaşmaya, azim göstermeye sade bir şekilde değinir. Yoksul oldukları için, babalarının ayakkabı alamayacaklarını bilen çocuklar, bu durumu babaları üzülmesin diye saklar. Küçük kalpleriyle aslında büyük gibi düşünceli hareket ederler.

Kendilerince buldukları çare ise okula giderken ayakkabılarını değişerek giymek olur. Zehra bu nedenle dersten erken çıkar. Ali ile bir sokak arasında ayakkabılarını değişir. Ali ise koşarak okulla gider ancak hep geç kalır ve azar işitir. Bu sırada ikili kaybolan ayakkabıları da bulmak için çok uğraşır. Yönetmen böylece, dünyaya çocukların gözünden bakmamızı sağlar. Çocuklar, omuzlarında boylarından büyük yükleri taşırken zorlansalar da yanlış yola sapmazlar ve çocukluklarını da unutmazlar.

Neler öğretiyor?

VİCDAN VE DUYARLILIK

◼ Filmin bir sahnesinde baba, camide dağıtılacak şekerleri kırmak için eve getirir. Bu sırada Zehra'dan bir bardak çay ister. Zehra çayı getirir. Baba çaya atacak şeker isteyince Zehra, önünde yığınla şeker olduğunu söyler. Baba ise bu şekerlerin kendilerine ait olmadığını, vakıf malı olduğunu, bu şekerlerden kullanamayacaklarını anlatır. Babanın bu tavrı, çocuklara vicdan ve duyarlılığının ne olduğunu gösterir.

◼ Yine başka bir sahnede Zehra'nın düşürdüğü kalemi bulan küçük kız, çok beğenmesine rağmen ertesi gün geri iade eder. Ayrıca Ali'nin de harama el uzatmayışını yönetmen bir sahnede gösterir.

Caminin ayakkabı bölümünde ayakkabıları düzenleyen Ali, o ayakkabılara hiçbir şekilde hırsız gözüyle bakmaz. Oysa kendisinin ayakkabısı yoktur. Yönetmen, filmde helal-haram hassasiyetini bu tür sahnelerle sık sık gösterir.

YETİNME DUYGUSU

◼ Bir gün okulda bir yarışma yapılacağı söylenir. Zehra'nın abisi Ali, yarışmada üçüncülük ödülünün bir hafta kamp tatili ve spor ayakkabı olduğunu öğrenince yarışmaya girmeye karar verir. Hedefi ne birincilik ne de ikinciliktir. O sadece üçüncü olmak ister. Çünkü kardeşine o spor ayakkabıları almak gayesindedir. Burada yönetmen, ihtiyacı olan kadarını almak kavramına vurgu yapar.

Ali, rekabetçi ve birinciliğe odaklı yaşama meydan okurcasına yarışta koşmaya başlar. Durmadan koşar. Ancak bir anda üçüncülükten geriye düşmeye başladığını fark eder. Hızlanmalıdır ve öyle de yapar. Bu sefer de elinde olmadan fazla hızlı koşmaya başlar. Farkına varmadan birinci olur. Herkes onu alkışlar ama o mutlu değildir. Çünkü üçüncü olamamıştır. Madalya boynuna takıldığında bile başını yerden kaldırmaz.

  • 10
  • 11
"FİLM BÜTÜNÜYLE BENİM ÇOCUKLUĞUMDU"
FİLM BÜTÜNÜYLE BENİM ÇOCUKLUĞUMDU

🎥Yönetmenin sözü

"Örneğin Cennetin Çocukları filminde mesela yapmaya çalıştığım bütünüyle benim dünyamdı, benim çocukluğumdu ve onları da gelecek nesillere aktarabilmek istedim. Cennetin Çocukları veya bütün filmlerim için bir noktaya işaret etmek istiyorum, herkes aslında bizim yaptığımız filmlerin çok iyi imkanlarla yapıldığını sanıyor. Halbuki durum hiç öyle değil. Biz çoğu zaman hatta her film için işe sıfırdan başladık ve sırf Cennetin Çocukları için sadece 2 yıl yapımcı aradım. Gitmediğim kapı kalmadı ve herkesin cevabı şuydu, 'bu hikayeden bir film mi çıkar?' Çok basit görerek, reddettiler. Buradaki sinemacılara diyorum, sizin de böyle bir derdiniz, idealiniz varsa sonuca ulaşmak için muazzam derecede savaş vermeniz lazım. Kolay bir iş değil."

Edebiyatın unutulmaz eserlerinden çarpıcı 40 alıntı

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN