Hukukçular ve hukuka ilgisi olanlar için mutlaka izlenmesi gereken filmler
Beyaz perdenin her kitleye ulaşan yapımları arasında, hem yorucu hem de gerçekçi bir şekilde ele alınan hukuk filmleri , özellikle bu alanda tahsil görmek isteyenler için önemli bir öğrenme aracı olarak karşıma çıkıyor. Gerçek hayattaki soğuk mahkeme salonları, sanıklar, tanıklar, davacı, davalı, celseler, hâkimler, avukatlar ile yüzleşme imkânı sağlayan bu filmlerden, hukukçular ve hukuka ilgisi olanlar için mutlaka izlenmesi gereken yapımları listeledik.
Giriş Tarihi: 31.01.2019
15:17
Güncelleme Tarihi: 31.01.2019
15:26
BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ (ANATOMY OF A MURDER) - 1959 IMDb: 8,0
Michigan eyaletinin küçük kasabalarından birinde avukatlık yapan Paul Bieglar, suçun da pek yaygın olmadığı bu yerde tüm zamanını arkadaşlarıyla ya da çeşitli hobileriyle geçirmektedir. Bir gün önemli bir mevkide bulunan tanınmış kişilik Frederick Manion'un karısından aldığı telefon onu ilginç bir vakaya dâhil eder. Frederick Manion, bir cinayet suçunun tek şüphelisi olarak tutuklanmıştır. Ancak ortada ilginç bir durum vardır. Manion cinayeti işlediğini kabul edip suçunu inkâr etmez, fakat haklı gerekçeleri olduğunu söyler. Öldürdüğü adam karısı Laura'ya tecavüz etmiştir ve suçu bu yüzden işlemiştir. Çarkları bozuk adalet, kimin haklı olduğu şaibeli sayılabilecek bu zorlu davada nasıl bir neticeye varacaktır?
HÜKÜM (THE VERDICT) - 1982 IMDb: 7,8
Frank Galvin (Paul Newman) kariyerinin dibine vurmuş alkolik bir savcıdır ve günahlarından arınabileceği son fırsat karşısına çıkmıştır. Savcı Frank Galvin'e (Newman) kimsenin kazanabileceğine inanmadığı bir tıbbi usulsüzlük davası verilir ve cesurca hastane ile anlaşarak davayı kapatmayı reddeder. Bunun yerine davayı ve tüm hukuk sistemini mahkemeye çıkartırlar.
BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) – 1992 IMDb: 7,7
Donanma avukatı Daniel Kaffee oldukça rahat kişiliği ve henüz hiçbir davaya çıkmamış olması ile tanınmıştır. Mahkeme salonuna çıkmaktansa taraflar arasında anlaşmaları tercih eden Kaffe müvekkillerine her zaman ceza indirimi için yapılan teklifi kabul ettirir. Ta ki bir gün Küba sınırındaki bir askeri birlikte erlerden biri öldürülüp iki er cinayete sebep vermekten önüne müvekkil olarak gelene kadar?
BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK (TO KILL A MOCKINGBIRD) - 1962 IMDb: 8,3
1930'lu yıllarda ABD'nin güneyindeki Alabama'nın bir kasabasında yaşayan, annelerini kaybetmiş Scout (Mary Badham) ve Jem (Phillip Alford), avukat babaları Atticus Finch (Gregory Peck) ile yaşamaktadır. Genç bir kadına tecavüz etmekle suçlanan bir Afro Amerikalı'yı savunma görevi, Finch'e verilir ve o da bunu kabul eder. Bu durum, dönemin ırkçı ortamında hem Finch, hem de çocukları için çevreden gelen birçok tepki doğmasına neden olacaktır. Ancak son derece erdemli bir insan olan Finch, haksız yere suçlandığını düşündüğü genci savunmaktan vazgeçmeyecektir.
İLK KORKU (PRIMAL FEAR) – 1996 IMDb: 7,7
Kendine çok güvenen, başarılı avukat Martin Vail (Richard Gere), bir piskoposun öldürüldüğü cinayet davasında yargılanan ve cinayet bölgesinden kaçarken yakalanan Aaron'u (Edward Norton) savunmaya karar verir. Medyanın da ilgi odağı bu davadadır. Dava aynı zamanda birtakım yolsuzlukları da ortaya çıkarabilecektir ve davanın savcılığını da Martin'in eski kız arkadaşı yapmaktadır. Martin'in bu davayı kazanması hukuk çevrelerince imkânsız gibi görülmektedir. Dava görgü tanıklarının odada üçüncü bir kişi olduğu yönündeki çelişkili ifadelerinden dolayı daha da karmaşık bir hal alır. Hukuk sistemini sorgulayan 'adalet' 'suçlu' 'masum' kavramlarının gerçekliğini araştıran Edward Norton'a bu filmdeki performansından dolayı birçok filmin kapısını açacak olan 'İlk Korku' sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir.