Arama

Sinemada auteur kuramı

Sinemanın sanat mı yoksa ticari endüstri mi olduğu eleştirmenler tarafından her dönem irdelenen bir meseledir. Bu noktada, Hollywood'un klasik sinema anlatısına karşıt yeni akımlar ortaya çıkmıştır. İlk olarak yönetmenin kamerayı edebiyatçı gibi kullandığı "kamera-kalem" teorisi, ardından da özgün sinema anlamında "auteur kuramı" oluşturulmuştur. Peki, sinemayı sanata dönüştüren nedir?

YENİ DALGA AKIMI

🔸 Kamera - kalem fikrini ortaya atan Astruc, Yeni Dalga Akımı'nın kurucularındandır. 1952'de film kuramcısı Andre Bazin ve yönetmen Doniol Valcroze, Chaier du Cinema dergisini akımın kuramsal yapısını ortaya koymak amacıyla çıkarır. Astruc, auteur yönetmenleri savunan yazarların fikir oluşturma sürecinde büyük katkı sağlar.

🔸 Yeni Dalga yönetmenlerine göre, sinema kalıplarını kırmalı ve yönetmen filmini bir yazar gibi çekmelidir. Auteur kuramını geliştiren kuramcılar, star yerine doğal oyuncu tercih eder, teknik imkanları zorlamaz, işlenmemiş meseleleri konu alır ve filmleri basit diyaloglardan oluşur. Akımın yapıtlarında çoğu zaman kesin bir son bulunmaz ve geleneksel sinemada hata olarak görülen şeyleri bile isteye, seyirciye farklı duygular hissettirmek için kullanır.

TRUFFANT'UN AUTEUR ÇALIŞMALARI

🔸 Yeni Dalga Akımı'nın en tanınmış yönetmenleri arasında François Truffant bulunur. Fransız yönetmen 1954'te yazdığı, "Fransız Sinemasında Belirgin Bir Eğilim" makalesi ile filmlerin, yönetmenin kişisel duygu ve düşüncelerini dışa vurmak için eşsiz bir ortam olduğunu iddia eder. Bu nedenle de yönetmenin auteur olarak kabul edilmesi gerektiği önerisini sunar.

🔸 Truffant, "İyi ve kötü filmler yoktur, iyi ve kötü yönetmenler vardır" diyerek filmin başarısında konu, mekan gibi diğer bütün unsurlardan ziyade yönetmenin etkin rol aldığını vurgular. "Auteur film eleştirisi" tanımını icat eden usta isim, her yönetmenin kendi biçemine önem vermesi gerektiğini söyler. Ona göre, ancak bu şekilde filmin anlamını yakalamak mümkündür. Kişiliğin, kişiselliğin işareti olan filmler, yönetmenin kendi söylemidir.

10 maddede sinema

ÜRETEN VE SAHNELEYEN AYRIMI

🔸 Kendi duygu ve düşünceleri ile filmi yazan ve yöneten isme "auteur" denirken senaryo yazarının kaleme aldığını görselleştiren kişiye "metteur en scene" yani sahneleme ustası denir.

🔸 Metteur en scene, işinde oldukça mahir olabilir ancak filme yansıttığı yalnızca ustalığı ve becerisidir. Auteur ise filme yeteneğinin yanı sıra kullandığı özgün kamera hareketleri, görüntü düzenlemesi ile kişiliğini de katar. Birey olarak kendisini filme koyar ve oluşturduğu biçemi ile auteur olur.

SARRİS'İN AUTEUR TANIMI

🔸 Auteur kuramını destekleyen yönetmenlerden biri Andrew Sarris'tir. Ona göre auteur kuramının üç önemli özelliği bulunur. Öncelikle auteur, teknik yeterliliğe sahiptir. Yani ilk olarak yönetmenin teknik anlamda sinemaya hakim oması gerekir.

🔸 İkincisi ise ayırt edici derecede kişisel bir üslubu olmasıdır. Auteur yönetmenlerin filmlerinde kendilerine has bir imzası bulunur. Kimi yönetmen bunu kamera açıları ile gösterirken, bazıları ise renk ve ışık tercihleri ile belirtir.

🔸 Son özellik ise yönetmenin kişiliği ile malzemesi arasındaki ilişkinde meydana gelen içsel bir anlamın bulunmasıdır. Yani yönetmen, yaşadığı iyi kötü hatıraları, dünya görüşü ve felsefesini filmlerine aktarmalıdır.

Sinema sözlüğü

AUTEUR YÖNETMENİN ÖZELLİKLERİ

🔸 Astruc'un kamera-kalem teorisinden başlayarak günümüze kadar uzanan auteur kavramı, sinemada oldukça önemli bir yeri kapsar. Bu konuda çalışma yapan bütün yönetmen ve eleştirmenlerin fikirleri derlendiğinde auteur yönetmenin belirgin özellikleri şu şekilde sıralanabilir: Kendi alanında biriciktir, maddiyat ikinci plandadır, az insan tarafından rağbet görür ve yeni bir şey söylemelidir.

🔸 Yönetmen, filmlerinde kendisi, fikirleri, hayatı ve hatta belki de çocukluğunu anlatır. Mesela İranlı usta yönetmen Mecid Mecidi, verdiği bir röportajda, "Örneğin Cennetin Çocukları filminde mesela yapmaya çalıştığım bütünüyle benim dünyamdı, benim çocukluğumdu ve onları da gelecek nesillere aktarabilmek istedim" diyerek yapıtında kendi küçüklüğünü beyaz perdeye aktardığını söyler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN