Sürpriz sonlarıyla şaşırtan 10 film
Bazı filmlerin sonunu kestirmek zor değildir, nasıl biteceğine dair sinyaller verir. Ancak bazı filmler var ki bizi ters köşe yapmakta ustadırlar. Sizler için sonunu tahmin etmekte epey zorlanacağınız ve muhtemelen ufak sürprizlerle karşılaşacağınız 10 filmi derledik.
Giriş Tarihi: 30.01.2019
11:17
Güncelleme Tarihi: 30.01.2019
14:52
2 saat 10 dakika - IMDb: 8.5
Siz siz sırrı çözmek mi kandırılmak mı istiyorsunuz?
Robert Angier ve işçi sınıfı kökenli Alfred Borden, John Cutter'ın yanında çırak ve gösterilere yardımcı olarak çalışırken birbirleriyle tanışırlar ve dost olurlar. Bu beklenmedik dönüşlerle dolu gizemli öyküde, Viktorya Devri'nde iki sahne sihirbazı, giderek şiddetlenen bir savaşa ve birbirlerinin mesleki sırlarını ortaya çıkartmak için doymaz bir susuzluğa dönüşen güçlü bir rekabete girişirler.
Bernard Fallon adlı bir mühendisle çalışan Alfred'ın yaptığı ''Transported Man'' gösterisini çözemeyen Robert, daha sonra Alfred'ın günlüğüne sahip olur ve bu günlük onu Nicola Tesla'ya götürür.
Gösterişli Robert Angier, tam bir şovmenken yontulmamış ve gelenekçi Alfred Borden sihirli fikirlerini gösterme yeteneğinden yoksun, yaratıcı bir dâhidir. Ama en büyük numaraları ters gidince, aralarında ömür boyu sürecek bir düşmanlık başlar.
Ayrıca ünlü yönetmen, filmde kamera hareketleri kısıtlı olarak kullanılmıştır. Bu sayede ''self-conscious'' etkiler kullanılmamıştır. Nolan, filmlerinin her bir karesinin dikkatle izlenilmesini ve seyirciyi anlattığı masala inandırmayı istemektedir.
Prestij, Nikola Tesla ile Thomas Edison arasında tarihte gerçekleşmiş olan rekabetin metaforik bir yansıması olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Christopher Nolan'ın, The Dark Knight filminde olduğu gibi bu filminde de, karakterlerin kaderini yazı tura atarak belirlediğini?
Yönetmen: Christopher Nolan Senaryo: Christopher Nolan, Jonathan Nolan
1 saat 37 dakika - IMDb: 6.8
En popüler oyunları piyasaya süren Antenna Research şirketi, büyük bir ses getireceğini inandığı yeni oyununu onun yaratıcısı ve birkaç üyesi ile denemek için bir araya gelirler. Bu grup arasında en heyecanlı olan oyunun esas yaratıcısı, akıllı Allegra Geller'dır. Existenz'ı gerçeğe bu kadar yakın kılan şey, bağlantılarının oyuncuların sinir sistemine direk olarak bağlanmasıdır.
Oyun aleti, sentetik DNA ile üretilmiş canlı bir organizmadır. Filmin en önemli faktörü, Cronenberg'in sanal gerçeklik algısını bir adım daha ilerleterek dıştan gelen tüm uyaranları omurilik içine sokup, insanın sanal gerçeklikle organik bir bütün olmasını sağlamasıdır.
İnsanın omuriliğinden açılan bir delik ile bağlanan oyunun, oyuncuların hatıralarına, duygularına ve korkularına giriş hakkı vardır. Sonunda büyük an gelir, sabırsız oyuncular hayatlarını en büyük macerasına doğru yola çıkarlar. Fakat bir anda oyun karşıtı bir protestocu silahını çıkarır ve ve oyunun yaratıcısını yaralar.
Peki, bir oyun sanat eserine dönüşebilir mi? Gen mühendisliğinin ilerleyip canlıların doğal yaşamlarının sona erdirebilir mi? Ya da bu oyundan "gerçek" düşmanlar yaratabilir mi?
Yönetmen: David Cronenberg Senaryo: David Cronenberg
1 saat 40 dakika - IMDb: 7.0
13. Kat, büyük bir bilgisayar şirketinin sahibi olan Hannon Fuller'ın şirketin geliştirdiği ve henüz deneme aşamasındaki simülasyon sisteminde çok önemli bir şey fark etmesi ve bunu ortağı Douglas Hall'a söyleyeceği esnada öldürülmesi ile açılır.
Büyük bir teknoloji şirketinin sahibi olan Hannon Fuller, insanları 1937 yılının Los Angeles'ına götüren o zamana dek yapılmış en iyi sanal gerçeklik simülasyonunu geliştirmektedir.
Ancak simülasyonun bir testi sırasında Fuller öldürülür ve onun en yakınındaki kişi olan Douglas Hall, birinci şüpheli haline gelir. Hafızasında ciddi boşluklar bulunan Douglas bile kendi masumiyetinden şüphe duymaktadır.
Josef Rusnak 13. Kat'ta gerçeklik kavramının kalıplarını sorgularken simülasyonu araç olarak kullanır. Peki, Rusnak neden filmin açılışında Descartes'in "Düşünüyorum, öyleyse varım" sözüne atıfta bulunmuştur? Düşünmek nedir? Bilgisayarlar düşünebilir mi?
13. Kat, sinemanın dinamiklerini sorgularken, aksiyondan uzak yapısı ve simülasyonu atmosferiyle türdeşlerinden ayrılmaktadır.
Yönetmen: Josef Rusnak Senaryo: Josef Rusnak
1 saat 30 dakika - IMDb: 7.3
Birbirlerini tanımayan, bir matematik öğrencisi, doktor, mimar, otistik, bir mahkûm ve bir polis nasıl olduğunu anlayamadan kendilerini geniş bir labirent yapısı içinde bulurlar. Burası iç içe geçmiş küp şeklindeki odalardan oluşan bir hapishaneye benzemektedir.
Burası, her bir kapının kimi korkunç bubi tuzakları ile kuşatılmış farklı odalara açıldığı muazzam bir sistemle çalışan bir küpten ibarettir. Nasıl oraya geldikleri belli olmayan bu kişiler, durumu anlayabilmek için birbirlerini tanımak ve birbirlerini anlamak zorundadırlar.
Grup, küpün dışına çıkma yolunun matematiksel bir bulmacadan geçtiğini fark eder. Bulmacayı çözmek için her birinin yetenekleri doğrultusunda seçilmiş kişiler olduklarını ve işbirliği yapmaları gerekir. Peki, grup içindeki gerginlikler ve paranoyalar işbirliğini engelleyecek mi?
90'lı yılların katil robotları, patlamalarını keskin bir zekâ ile kurgularken, Kafkaesk bir mekânı simgeleyen film, yalnız kalan insanların fikirleri ile varoluşunu sorgular.
Yönetmen: Vincenzo Natali Senaryo: Vincenzo Natali, Andre Bijelic
IMDb: 7.9 - 2 saat 37 dakika
Filmin baş karakteri Nemo, dünyaya geldiğinde pek çok şeyi hatırlayacak şekilde gelir. Ayrıca, Bay Hiç kimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adamdır. Nemo'nun seçimi tüm yaşamını etkileyecektir. Fakat, bizler film sırasında, Nemo'nun yapabileceği her iki seçimin de sonuçlarını görürüz. Nemo, her iki seçiminin yarattığı yaşam koşullarının alternatifli sonuçlarını yaşar.
Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır. Son sahnesi ile Nemo, kendisi ile röportaj yapmakta olan gazeteciye, aslında ne kendisinin ne de onun var olduğunu söylerek neyi kasteder?
Yönetmen: Jaco Van Dormael Senaryo: Jaco Van Dormael