Arama

Ulusal sinemanın öncüsü: Halit Refiğ

Türk sinemasının özgün bir dili olması gerektiğini savunan yönetmen Halit Refiğ, çektiği filmleri ve yazdığı senaryoları bu düşünce üzerine oluşturur. "Ulusal Sinema" hareketinin öncülerinden olan isim, medeniyetimizi temel aldığı eserleri ile dikkat çeker. Karşısına çıkan her türlü zorluğa rağmen kameranın kayıt tuşuna basmaktan vazgeçmeyen yönetmen, kendi film dilini beyaz perdeye ustaca aktarmayı başarır.

ULUSAL SİNEMA HAREKETİ

🔸 Halit Refiğ, Türk sinemasına sadece filmleriyle değil düşünsel katkıları ile de dikkat çekti. Türk sinemasında sıkça konuşulan "Ulusal Sinema" hareketinin öncüsüydü ve bu fikrin temelini oluşturan isimdi.

🔸 "Ulusal Sinema", adından da anlaşılacağı üzere Türk toplumunun tarihi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını merkezine alıyordu. Anadolu'nun, Batı kültüründen tamamen farklı olduğu ve bu özgünlüğün Türk sinemasında da kendisini göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

🔸 "Ulusal Sinema" filmleri, Doğu-Batı farklılığını gösterme gayesindeydi. Bu iki kavram arasına sıkışmış toplumların, tarihsel süreçte nasıl ilerleyip ne noktaya geldiğini anlattı. Modernleşme adı altında benliğini yitirmeye yüz tutmuş insanları anlatırken medeniyetimizin asıl zenginliğimiz olduğunu vurguladı.

FİLM YAPMA MÜCADELESİ

🔸 Kendine özgü bir sinema hareketi olan Refiğ, filmlerini bir gaye üzerine kurdu. Bunu yaparken de hiç kimseye, kuruma bağlı kalmak istemedi ve sipariş eserler yapmaktan kaçındı. Sinemada tutunmak, fikirlerini seyirci ile buluşturmak için büyük bir çaba sarf etti.

🔸 Bu amaçla çıktığı yolculuğu eşi Refiğ şöyle anlattı: "Refiğ, bir dava adamı olduğu için devlerle savaşmak mecburiyetindeydi. Batı'ya meydan okuyup, ben senin istediğin filmleri değil kendi istediğim filmleri düşünüp yapacağım dediğin zaman o değirmen ile savaşacaksınız."

Yeşilçam sinemamızın neresinde?

SİNEMATEK NEDİR?

🔸 Halit Refiğ'in "Ulusal Sinema" hareketinin karşısında yer alan Sinematek Derneği, ticari kaygı güden ve yıldız oyuncu sistemine dayanan bir film sektörünü savundu. İşte Refiğ, tam olarak bu düşünüşe karşı kendi sinemasını savunma gayesi güttü.

🔸 Türk sinemasını az gelişmiş olarak nitelendiren Sinematek, filmlerin yoz bir kitle kültürünü temsil ettiğini dile getiriyordu. Sanat sinemasına karşıydı ve özgün sinema dili yerine dünya sinemasının kabul ettiği evrensel temaların işlenmesi gerektiğini ifade ediyordu. Bu nedenle yerlilik vurgusu yapan ulusal sinemacılar ile evrenselliği temeline alan sinematekçiler, dönem sinemasının iki uç noktasıydı.

SİNEMATEK İLE MÜCADELE

🔸 Sinematekçiler ve onlarla aynı fikirde olan sinema camiasına karşı ulusal sinemasını icra etmeye çalışan Refiğ, eleştirilerin odağındaydı.

🔸 Yönetmenin Sinematek çevresinden baskı görmesine değinen Refiğ, "Medyatik gazeteciler ve televizyoncular, Halit Refiğ'i methetmeye cesaret gösteremiyordu. Batı ile mücadele edenleri övemiyorlardı. Hiç kızmazdı onlara, "Ne yapsın zavallılar? Benim yüzümden aç, sefil, parasız mı kalsınlar?" derdi." ifadelerini kullandı.

Sinemayı tüketmek

🔸 Sinematek'in fikirlerinden bahseden Refiğ, "Onlar, siz neden Avrupalılar gibi sinema yapmıyorsunuz diyordu. Kendi kültür, inanç ve insanından hoşlanmıyorlardı. Kendini az gelişmiş bulanlara karşı siz de onun gerçeklerini ortaya koyduğunuz zaman ona inanmıyor ve reddediyor zaten. Halit Refiğ şöyle derdi: "Kimileri çok küçük avantajlar için kimileri de aklını kullanamadığı için böyle bakıyordu" Bazıları da herhalde metazori yapıyordu." ifadeleriyle o dönemde bir yönetmenin kendi sinemasını yapmasının cesaret istediğini dile getirdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN