Yahudi lobisine göz kırpan film: BlacKkKlansman
Son günlerde Türkiye'de vizyona giren önemli bir film dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Spike Lee'nin merkeze ırkçılık karşıtlığını aldığı; alt metninde ise Yahudilerin "mağdur edebiyatının" vurgulandığı filmi; "BlacKkKlansman …" Filmin çıkış noktası, yönetmenin bakış açısı, irdelenen konu olumlu görünüyor; ancak filme yerleştirilen kurmaca kamu spotu , meselenin iç yüzünü gözler önüne seriyor. Her trajedisinde ve kahkahasında bir aktivist disiplininin izinin görüldüğü Spike Lee'nin "Karanlıkla Karşı Karşıya " isimli filmi, Amerika'daki ırkçılık tarihine eleştirel bir bakış açısı sunarken, bir yandan da Yahudi lobisinin PR işini üstleniyor ve Yahudilerin kendilerini her koşulda mağdur gösterme çabasının bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor.
Giriş Tarihi: 29.09.2018
18:03
Güncelleme Tarihi: 29.09.2018
18:15
Antisemitizm sadece sokaklarda değil, hükümet yetkilileri, medya, üniversite, sendika mensupları gibi elitler arasında da taraftar bulabiliyor. Eskiden Yahudilerin şeytanlaştırılması işi Hristiyan Avrupa'dan çevre ülkelere doğru yayılırken, şimdi antisemitik merkezlerin hem sayısının çoğalması hem de akışın yönünün değişmesi de yeni bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Lee, ırkçı politikacıların desteği ile dokunulmazlık kazanan KKK tarihine vurulan en büyük darbelerden birini sinemaya taşırken, antisemitizmi büyütme çabası içine girerek, ezilmiş Yahudi profili oluşturmaya çalışıyor.
BÜYÜK KARMAŞALARIN YAŞANDIĞI BİR DÖNEM
Filme tekrar dönersek; Spike Lee'nin 70'lerde geçen ve Amerika'daki ırkçı yaklaşımı, Ron Stallworth'un yazdığı otobiyografik romandan uyarlayarak ele aldığı BlacKkKlansman , dünya prömiyerini 71'inci Cannes Film Festivali'nde yapmıştı. Bir anti-Trump politik propaganda filmi olan BlacKkKlansman , Türkiye prömiyerini ise Adana Film Festivali'nin açılış filmi olarak yaptı.
Gerçek bir hikâyeden uyarlanan Amerikan yapımı dram ve suç filmi BlacKkKlansman , 1970'lerde ırkçılıkla ilgili sivil haklar konusunda büyük karmaşaların yaşandığı bir dönemi ele alarak, Amerikan ırkçılık tarihine eleştirel bir bakış açısı getirmeye çalışıyor. Aynı zamanda bir anti-Trump politik propagandası olan filmin kadrosunda Adam Driver, Laura Harrier ve Topher Grace gibi isimler mevcut. Filmin genel izleyici yorumu ise Ron Stallworth'un yazdığı otobiyografik kitaptan beyaz perdeye yapılan bir uyarlama olmasına rağmen bu gerçekçiliği izleyiciye veremediği yönünde…
TRUMP VE FAŞİSTLERE AĞIR ELEŞTİRİ
Amerika'nın skandallarla dolu karanlık geçmişi beyaz perdede yerini aldı. Spike Lee, Türkiye'de "Karanlıkla Karşı Karşıya " ismiyle gösterime giren "BlacKkKlansman " filminde tarzına uygun bir hikâyeyi, yakın tarihten beyazperdeye taşıdı. "Do the Right Thing" ve "Malcolm X" gibi ırkçılık karşıtı filmleriyle tanınan yönetmen Lee , bu defa faşist teşkilat Ku Klux Klan'ın içerisine sızan siyahi polis Ron Stallworth'ün yaşanmış hikâyesi üzerinden bugünün ABD politikalarını eleştiriyor.
Lee, film için "Güncel olmak zorundaydı" diyor ve ABD Başbakanı Donald Trump'a atıfta bulunarak "David Duke'u Turuncu Ajan'a [Donald Trump] bağlamak zorundaydık" ifadelerini kullanıyor. David Duke, ABD'de beyazların üstünlüğünü savunan ırkçı Ku Klux Klan örgütünün eski lideri. Başkanlık seçimlerinde Müslüman ve sığınmacıları ülkeye sokmamakla tehdit eden Trump'ın deyim yerindeyse reklamını yapmıştı. Trump'a değil diğer adaylara oy veren ABD'lilerin, 'miraslarına ihanet etmiş olacaklarını' savundu. Sunduğu radyo programında dinleyicileri Trump'a oy vermeye çağırdı. Özellikle güneydeki yaşı ilerlemiş ve beyaz erkeklere seslenen Duke 'un; "Aktif olun. Üstünüzdeki örümcek ağlarından sıyrılın. Oturmaktan gittikçe büyüyen bir taraflarınızı kaldırın. Cumhuriyetçi Parti'yi, Trump'ın seçim merkezini arayın. Gönüllü lazım diye bas bas bağırıyorlar. Oraya gidin. Sizinle aynı fikirde olan insanlarla tanışacaksınız" diye öğüt verdiği konuşmalarını hatırlamak gerekiyor.
Ku Klux Kan'ın patronu David Duke'u oynayan Topher Grace: "Rolüme hazırlanırken Duke'ın yazdığı kitabı okudum. Mein Kampf'tan (Hitler'in otobiyografik kitabı Kavgam) farkı yoktu."
İZLEYİCİ ÜZERİNDE SOĞUK DUŞ ETKİSİ
BlacKkKlansman, Ku Klux Klan'in bulunduğu kentteki faaliyetlerini durdurmak üzere Argo-vari bir planla harekete geçen bir polis memurunun öyküsünü anlatıyor.
Filmin geçtiği 70'li yıllarda ABD, Tennessee'de Ku Klux Klan (KKK) adında, siyahi ve göçmenlere karşı kurulmuş beyaz üstünlükçü gizli bir örgüt bulunmaktadır. Yapımcılığını Jordan Peele'nin üstlendiği gerçek bir olaydan uyarlanan film, Colorado Polis Departmanı'nın ilk siyahi polisi Ron Stallworth'un Ku Klux Klan'ın (KKK) içine girebilmek için yaptıklarını ve yaşadığı süreci konu ediniyor. Filmin oyuncuları arasında Adam Driver, Laura Harrier, Topher Grace ve Denzel Washington'ın oğlu John David Washington yer alıyor.