21’inci yılında 28 Şubat mağdurları
Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve dönemin generalleri tarafından "bin yıl süreceği" iddia edilen 28 Şubat süreci, bin yıl sürmedi ancak o dönemde yaşanan mağduriyetlerin etkisi, 21 yıl geçmesine karşın hafızalardan silinmedi.
Giriş Tarihi: 17.02.2018
19:08
Güncelleme Tarihi: 17.02.2018
19:16
MGK bildirisinin yayımlanmasının ardından, 1 Mart 1997'de askerlerin MGK toplantısına getirerek, hükümetten yapılmasını istediği 20 madde ortaya çıktı. Bu taleplerin arasında, "Temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK'daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmesinin önüne geçilmesi" de vardı.
HAYATLARI DEĞİŞTİREN BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Türkiye'de "irtica" tartışmaları kapsamında en büyük darbeyi başörtülü kadınlar aldı.
Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın bütün itirazlarına rağmen, MGK kararları, 14 Mart'ta Meclis'ten geçerek uygulanmaya başlandı.
Sağlık Bakanlığı tarafından, 26 Mart'ta tüm illere "başörtüsü yasağı genelgesi" gönderilmesiyle ilk uygulama başlamış oldu.
Bu tarihten itibaren laiklik ve irtica tartışmaları çerçevesinde ele alınan "başörtüsü yasağı" nedeniyle, birçok kamu görevlisi hakkında soruşturma açıldı, hatta bazılarının işlerine son verildi. Öğrencilerin de başörtülü bir şekilde eğitim almaları yasaklandı.
"İNSANLAR, EŞLERİ VE İŞLERİ ARASINDA TERCİH YAPMAYA ZORLANDI"
Bu süreçte, başörtüsü yasağı sadece kadınları değil eşi başörtülü erkekleri de etkiledi. Sayısı tespit edilemeyen çok sayıda erkek, eşi başörtülü olduğu için veya "irticai fikirleri ya da faaliyetleri" nedeniyle işten atıldı. İnsanlar, eşleri ve işleri arasında tercih yapmaya zorlandı.
Bu süreçte, kadınlara yönelik bir hak ihlali olan "başörtüsü yasağı" konusunda kadın derneklerinin ilgisizliği dikkati çekti.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde, hemşirelik bölümü birincisinin, başörtülü olduğu için törene alınmaması, o yıllarda 28 Şubat haksızlıklarının sembolü oldu.
28 Şubat mağduru başörtülü kadınların anlattıklarına göre, okullarda görevlendirilen müfettişler, tek tek bütün kadınların saçını çekerek, başındakinin peruk mu yoksa kendi saçı mı olduğunu kontrol ediyordu.