21’inci yılında 28 Şubat mağdurları
Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve dönemin generalleri tarafından "bin yıl süreceği" iddia edilen 28 Şubat süreci, bin yıl sürmedi ancak o dönemde yaşanan mağduriyetlerin etkisi, 21 yıl geçmesine karşın hafızalardan silinmedi.
Giriş Tarihi: 17.02.2018
19:08
Güncelleme Tarihi: 17.02.2018
19:16
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLERE "İKNA ODASI"
İstanbul Üniversitesi'nde, 1997 yılında başörtülü öğrencilerin kayıtları yapılmadı. Bunun için üniversite yöneticilerinden Nur Serter başkanlığında ikna odaları kurularak, başörtülü öğrencilerle özel görüşmeler yapıldı.
Bu uygulamaya vatandaşlar büyük tepki gösterirken, pek çok ilde başörtüsü yasağına yönelik protestolar düzenlendi.
Öğrencilere iki seçenek bırakıldı, ya başlarını açarak yükseköğrenimlerini sürdüreceklerdi ya da açmayıp üniversite hayallerine veda edeceklerdi. Bazıları evine döndü, bazıları ise istemese de başlarını açarak ya da peruk takma yoluyla öğrenimlerine devam etti. Kimi ise eğitimini yurt dışında sürdürdü.
11 Ekim 1998'de başörtüsü yasağına karşı dünyanın en büyük sivil toplum eylemlerinden biri olan "Özgürlük İçin El Ele" eylemi düzenlendi. İstanbul'da başlayan bu eylem, kısa sürede tüm Türkiye'ye yayıldı. Eylemlerde çok kişi gözaltına alınırken birçok isim tutuklandı, bazı isimler ise idamla yargılandı.
MECLİS'TE BAŞÖRTÜLÜ VEKİLE İZİN VERİLMEDİ
Merve Kavakçı, 1999 yılında Fazilet Partisi'nden milletvekili seçildi ancak başörtülü olduğu için Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yemin etmesine izin verilmedi.
Kavakçı, Genel Kurul salonuna geldiğinde Fazilet Partisi dışındaki partilerin milletvekilleri ayağa kalkmış, sıraların üzerine vurarak "Dışarı" sloganları atmışlardı.
Bülent Ecevit'in kürsüye gelerek, "Türkiye'de hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne özel yaşamlarına hiç kimse karışmıyor ancak burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz." ifadelerini kullanmıştı.