Arama

27 Mayıs 1960 Darbesi'nin unutturulmuş mağduru; Zakar Tarver

1960 darbesinin ardından tutuklanarak camları gazete yapıştırılarak kapatılmış bir gemiyle Yassıada'ya götürülenler arasında iki dönem Demokrat Parti milletvekili yapan Zakar Tarver de vardı. Adnan Menderes ile sevk edildiği Yassıada'da gördüğü işkenceden hayatını kaybeden Tarver'in yaşadıkları, 27 Mayıs'ın bilinmeyen hikayeleri arasında yer alıyor.

  • 18
  • 26
FARUK OKTAY'IN ÖLÜMÜ
FARUK OKTAY’IN ÖLÜMÜ

Öğrenci olayları sırasında yüzlerce genci öldürme emrini vermekle suçlanan İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay'ın da kalp krizi geçirerek vefat ettiği açıklandı. Ancak oğlu Emre Oktay, babasının işkenceler nedeniyle öldüğünü koğuş arkadaşlarından öğrendiğini anlatıyor.

Emre Oktay, babası Faruk Oktay'a "Celal Bayar ve Adnan Menderes size öğrencilere ateş et emrini verdi ama siz ateş etmediniz değil mi? Ama onlar bu emri verdiler değil mi?" diye sorulduğunu, babasının "Hayır vermediler" demesi üzerine ona işkence ettiklerini söylüyor.

  • 19
  • 26
LÜTFİ KIRDAR'IN VEFATI
LÜTFİ KIRDAR’IN VEFATI

Sağlık Bakanı Lütfi Kırdar, 17 Şubat 1961 günü, İstanbul ve Ankara olaylarının duruşmasında mikrofon başında ifade verirken kalp krizi geçirdi ve salondan çıkarılırken vefat etti.

Murat Bardakçı'nın yıllar sonra köşesinde yayınladığı mektuplarda Lütfi Kırdar şunları kaydetti:

"Yarım asrı aşkın bir dönem bu ülkeye verdiğim hizmetlerin tamamının zail olduğu (sona erdiği) kanısındayım. Pek tabii, çok üzgünüm. Ancak hangi şartlar altında olursa olsun, asla alınamayacak olan onurumdur ve sana ve evlatlarıma karşı olan sevgimdir. Üner'e (o sırada İngiltere'de okumakta olan küçük oğlu Üner Kırdar) yaz, doktorasını muhakkak tamamlasın, sakın iç politikaya karışmasın, uluslararası bir kişi olmaya çalışsın."

  • 20
  • 26

Öte yandan Dr. Lütfi Kırdar, ailesine gönderdiği son mektubunu vefatından sadece üç gün önce, 1961'in 14 Şubat'ında kaleme almış ve bütün hissiyatını, yazmasına izin verilen sadece on satır içerisinde ifadeye çalışmış.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

"Muhterem eşim, aziz oğlum: İnşallah hep iyisiniz. Ben de iyiyim. Şimdi şu mektubu yazdıktan sonra hazırlanarak vazifeye gideceğim ('mahkemeye çıkacağım' demek istiyor). 'Vazife' diyorum, çünki yazdığınız gibi kabul etmek lazım. Bu da hizmetlerimizin bir hesap vermesi... Hayırlısı, Allah'tandır. Hakikaten vicdanen çok huzurluyum, çok rahatım, çünki hayatımda daima yalnız dürüst değil, aynı zamanda feragatle çalıştım. Bu sıkıntılarımı kadere atfediyorum. Ne olacaksa olsun. Siz de üzülmeyin. Görüşmek için müracaat ettiniz mi? Sizi bir defa daha olsun görmek istiyorum. Bizim Faik Kırdar'dan hiçbir şey yazmadınız. Sıhhati nasıldır? Öperim. Dr. Lütfi Kırdar"

  • 21
  • 26
NURİ YAMUT'UN VEFATI
NURİ YAMUT’UN VEFATI

İstanbul Milletvekili ve eski Genelkurmay Başkanı Nuri Yamut, hastalanarak Yassıada'dan Kasımpaşa Hastanesine kaldırıldı. Yamut, 5 Haziran 1961'de kaldırıldığı hastanede üç ay sonra vefat etti.

İstanbul Milletvekili Yusuf Salman, Yassıada'ya gönderildikten sonra hastalanıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Duruşmalar başladıktan sonra 28 Kasım 1960'ta kalp krizi geçirdi, hayatını kaybetti.

Afyon Milletvekili Gazi Yiğitbaşı ile Bursa Milletvekili Kenan Yılmaz da Yassıada'da vefat edenler arasındaydı.

  • 22
  • 26
KANLI DARBE NASIL GERÇEKLEŞTİ?
KANLI DARBE NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Türkiye'nin 1946 yılında çok partili hayata geçmesinin ardından daha kurulalı 6 ay olan Demokrat Parti de kısa bir tereddüdün ardından seçimlere girme kararı almıştı. Demokrat Parti, 21 Temmuz 1946'da gerçekleşen genel seçimlerin ardından seçim yasasının antidemokratik hükümleri olduğu ve seçimlerde usulsüzlük yapıldığına yönelik eleştirilerde bulunmuştu. Bu nedenle 1946 seçimleri "hileli seçimler" olarak anıldı.

DP'nin "CHP'nin baskı ve müdahalesi altında bir seçim gerçekleştiğine" yönelik açıklamaları üzerine CHP, partiyi "halkı ayaklanmaya kışkırtmakla" suçlamıştı. CHP, bu argümanı 1950 yılında gerçekleşecek seçimler öncesinde de kullanarak daha iktidara gelmeden DP'nin "bölücülük" yaptığı şeklinde bir imaj oluşturmuştu. Bu iddia, DP aleyhine 1960 darbesine giden süreçte de en önemli argümanlardan biri olarak kullanılacaktı.

Yedi partinin katıldığı 14 Mayıs 1950'deki seçimlerde DP ilk büyük zaferini kazandı ve yüzde 53 oy alarak 416 milletvekili ile meclise girdi. Aynı seçimde, CHP 69 sandalye kazandı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN