Emperyalizm ne anlama geliyor?
En basit haliyle, emperyalizm, bir ulusun gücünü diğer ülkeler üzerinde güç kullanarak genişletme sürecidir. Ancak emperyalizm, yalnızca bu tanımla sınırlı kalmaz. Başka halkları ve kültürleri boyunduruk altına alma, yeni topraklar edinme, ekonomik ve politik kontrol dayatma gibi unsurları da içerir. Bu karmaşık olgunun tarih katmanlarını ve etkileşimi anlamak için emperyalizmin ideolojisine ve geçmişle modern dünyamızı nasıl şekillendirdiğine daha yakından bakmak gerekir.
Giriş Tarihi: 15.08.2024
10:04
Güncelleme Tarihi: 15.08.2024
11:54
▶ İngiltere (Britanya) , ABD, Almanya, Rusya, Portekiz, İspanya Belçika, Japonya ve Hollanda egemen uluslar olarak mevcut etkilerini geçmişte uyguladıkları emperyalist politikalar sayesinde kazanmışlardır. Britanya, 17. ve 18. yüzyıllarda Kuzey Amerika'nın büyük bir kısmını kolonileştirmiş, 18. ve 19. yüzyıllarda Asya ve Afrika'da geniş bir deniz imparatorluğu kurmuş ve Avustralya ile geçici olarak Mısır'da kapsamlı bir yönetim oluşturmuştur.
▶ Fransa, 1870'ten 1940'a kadar Güneydoğu Asya'daki, Afrika'daki ve Amerika'dak i kolonilerinin ve himayelerinin mülkiyetini de kapsayan karma bir emperyalizm biçimi geliştirmiştir. Almanya ise 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da egemenlik kurmayı amaçlayarak, günümüz Kamerun'unun bazı bölgeleri, Namibya, Tanzanya, Yeni Gine, Güneybatı Afrika ve Togo gibi yabancı topraklara sahip olmuştur.
▶ Çarlık Rusyası , iki yüzyıl boyunca topraklarını aktif olarak genişletmiş, Orta Asya'dan Doğu Sibirya'ya kadar uzanmış ve Alaska'ya kadar vasal devletler kurmuştur. Günümüzdeki Rus-Ukrayna Savaşı , bu tarihsel emperyalist bağlılıkların bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
▶ Amerika Birleşik Devletleri , 1898'de Porto Riko ve Hawaii gibi toprakları ilhak etmenin yanı sıra Kuzey Amerika'da müzakereler yoluyla geniş alanlar kazanmıştır. Sonrasında İspanya'nın Guam ve Küba'yı ABD'ye devretmesiyle ABD emperyalizmi resmen denizaşırı topraklarda da kuruldu. Japonya ise Meiji döneminde sömürgeci genişlemeye başlamış, 1872'ye kadar Ryukyu Adaları 'nı satın almış ve bu adalar, Japonya'nın daha ileri emperyalist kontrol seviyelerine ulaşmasına zemin hazırlamıştır.
Manhattan Projesi: Karanlık Çağın Başlangıcı
Emperyalizmin dayanılmaz cazibesi
▶ Emperyal güçler, hem toprak kazancı hem de ekonomik nedenlerle emperyalizme yöneldiler, bu süreçte ekonomik ve politik kazançlar birincil motivasyonlarıydı . Avrupa ülkeleri, nüfus ve ekonomilerindeki büyümeyle birlikte daha fazla toprak ve kaynağı kontrol ederek etki alanlarını genişletmeye çalıştılar. Bu genişleme, diğer rakip ülkelerin stratejik bölgelerdeki büyümeleri konusunda tehlike arz ettiği için sömürgecilik yarışı özellikle 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında epey kızışmış durumdaydı.
▶ Emperyalist devletler, önemli ticaret yollarına erişim, sömürgeci iş gücünde artış ve sömürgeleştirilmiş bölgelerden elde edilen değerli malzemeleri kendi yararlarına kullanma imkanını sonuna kadar kullandı.
▶ Emperyalizmin tanımı, tarih boyunca farklı toplumlar ve kültürler tarafından mevcut koşullara uygun şekilde kılık değiştirmiştir. Geçmişte, emperyalizm bir ulus devletin yabancı bir toprağı fethetmesi veya askeri işgali anlamına geliyordu ve genellikle fethedilen topraklar üzerinde politik ve ekonomik kontrol ile birlikte oluyordu. 19. yüzyılda Avrupa sömürgeciliği döneminde, akademisyenler bu terimi milliyetçi devletler arasındaki rekabetin yönlendirdiği toprak genişlemesini tanımlamak için kullanıyordu.
▶ Günümüzde, akademisyenler emperyalizmi tanımlarken, yeni sömürgecilik ve küreselleşme yoluyla toplumsal, kültürel ve ekonomik hiyerarşileri sömüren politik ideolojiler i de dahil edecek şekilde tanımlamaları genişletmişlerdir. Emperyalizm, tüm biçimleriyle ülkeler arasındaki güç dinamiklerini yansıtır ve modern kültürler ile uluslar arasındaki ilişkileri etkiler.
▶ Emperyalizm, devletlerin kendi sınırlarının dışındaki ülkelerin kaynakları kontrol etmesine ve bu kaynaklardan büyük zenginli k kazanmasıyla doğru orantılıdır. Sömürülen ülkelerin insanlarıysa yoksulluk ve istikrarsız neticesinde büyük darbe görürken bu toplumlarda derin bir ayrım yaratır.
▶ Bu dinamik, güçlü ülkelerin uluslararası ilişkileri manipüle etmesiyle tarih boyunca küresel eşitsizliklere neden olmuştur ve bu eşitsizlikler günümüzde de devam etmektedir. İngilizler'in Hindistan'da yaptıkları, Fransa ve İtalya'nın Afrika'daki faaliyetleri, Portekiz ve İspanyalılarınsa Güney Amerika'daki sömürü faaliyetleri o bölgelerin zenginliklerin Avrupa akmasını sağlarken o coğrafyalar yoksuluk içerisinde varlıklarını sürdürmeye devam etmektedir. Dolayısıyla, emperyalizmin işleyişini doğru bir şekilde anlamak, bu kavramın günümüz dünyasında yarattığı kalıcı etkileri ele almak açısından büyük önem taşımaktadır.