1800'lü yılların İstanbul'u ve hikâyesi
Fotoğraflar, geçmişin en somut belgeleridir. Üstelik tarihiyle, ihtişamlı İstanbul'uyla Osmanlı, her zaman meraklılarının odak noktasındaydı. Saray hayatının yanı sıra sosyal hayatı da birçok araştırmaya konu oldu. 1800'lü yıllar, İkinci Abdülhamid'in saltanat dönemine rast geldiği için İstanbul çok daha şanslıydı. Birçok yenilik, günlük hayat, tarihi doku ve mimari hakkında izlerin çoğu o döneme ait. Peki, bu durumda biz mi, yoksa o görüntüleri canlı görüp fotoğraflayanlar mı daha şanslı?
Giriş Tarihi: 06.02.2019
17:23
Güncelleme Tarihi: 06.02.2019
18:05
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin çekirdeği olan Mekteb-i Mülkiye-i Şahane, Sultan Abdülmecid tarafından 1856'da kuruldu. Çemberlitaş'ta Sultan İkinci Mahmud türbesinin arkasındaki eski sarayda eğitim veren okulun dereceye giren mezunlarına saraydan altın cep saat ve kadife keseler için altın liralar gönderilirdi. Okul birincisi saraya doğrudan katip olarak alınırdı.
Fotoğrafta 1893'te mezun olan öğrenciler, okulun hocaları ile Kağıthane mesiresinde verilen ziyafetin ardından görülüyor. Arkalarındaki panonun üstünde "Mekteb-i Mülkiye-i Şahane", alt kısmında ise "Padişahım çok yaşa" yazmaktadır.
Ortaköy'ün çehresi 18'inci yüzyıldan itibaren padişahların ve sultanların bu kıyılara rağbet etmesiyle değişmeye başladı. Önce Üçüncü Selim'in kız kardeşi Hatice Sultan, Kuruçeşme'de aslında mimar olan ünlü ressam Antoine Ignace Melling'e ahşap bir sahil sarayı yaptırdı. Tamir ve değişikliklerle saray, 1890'lara kadar ayakta kalabildi.
Beşiktaş ve eski Çırağan sarayları ahşaptı. Bunların yerine 19'uncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Dolmabahçe, Çırağan ve Feriye Sarayları yaptırıldı. Caminin sağından itibaren ise Esma Sultan'ın uzun süre tütün deposu olarak kullanılan ve daha sonra kaderine terk edilen kâgir yalısı yükseliyor. Onun yanındaki bitişik ahşap yalılar ise Ermeni yalıları bulunuyor.
1895'te görkemli törenlerle açılan Pera Palas'ta, İstanbul'a yolcu taşıyan Vagon-Lits ve Orient Express gibi yataklı vagon şirketlerinin getirdikleri yolcular misafir edildi. Ünlü cinayet romanı yazarı Agatha Christie de otelin 411 numaralı odasında birkaç hafta kalmıştı.
Fotoğrafın sağında görülen bina ise Osmanlı devrinde Amerikan sefarethanesi, Cumhuriyet döneminde ise Amerika'nın İstanbul Konsolosluğu olarak kullanıldı.
İkinci Abdülhamid'in 1898'de henüz sekiz aylıkken ölen kızı Hatice Sultan'ın anısına yaptırdığı hastane 1899'da hizmete girdi. Balmumcu çiftliğinin Şişli'ye uzanan arazisi üzerinde inşa edilen çocuk hastanesi için Avrupa'dan en modern aletler getirtildi. 1968'de fotoğrafta görülen eski binaları yıktırılan Şişli Etfal Hastanesi'nin bugünkü binası 1976'da hizmete açıldı.
İSTANBUL’UN TAŞ KONAKLARI
Beyazıt yangın kulesinden çekilmiş bu fotoğrafta İstanbul Boğazı'nın Marmara girişi, daha ileride sağlı sollu Dolmabahçe, Beşiktaş, Ortaköy, Çengelköy, Beylerbeyi, Üsküdar ve Salacak sahilleri ile daha ileride Çamlıca tepesi ve Alemdağı…
Ön planda görülen bina, Tanzimat devrinin ünlü idarecilerinden Ali Paşa'nın 1864-1865 senelerinde yaptırdığı konağıdır. Bu konak, 1911'de Bayezid yangınında kullanılamaz hale geldi ve 1951'de dönemin belediye başkanı tarafından enkazı kaldırıldı. Şu anda yerinde otopark vardır.
(Derlenmiştir.)