Arama

20 maddede Abdülhamid'in emaneti; Hicaz Demiryolu

Hicaz Demiryolları'nın, Sultan Abdülhamid'in yıllarca düşlediği bir proje olduğunu biliyor muydunuz? II. Abdülhamid'in emaneti olan Hicaz Demiryolu, İslam dünyasının büyük fedakarlıklarıyla yapıldı. Avrupalılar tarafından "başarılması imkansız fantezi" olarak dünya kamuoyuna lanse edilse de, Müslümanlar tarafından büyük bir teveccüh görerek desteklendi. Şam'dan Medine'ye kadar uzanan ve Osmanlı'nın son büyük projesi olan Hicaz Demiryolu hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.

  • 7
  • 20
İLK BAĞIŞI ABDÜLHAMİD YAPTI
İLK BAĞIŞI ABDÜLHAMİD YAPTI

Sultan Abdülhamid'in ilk yaptığı bağışla düzenlenen kampanyadan gelen paralarla inşa edilen Hicaz Demiryolu, İslam dünyasının büyük fedakârlıklarıyla tamamlanmıştı.

Yapılması düşünülen demiryolunun bütçesini o günün uzmanları 4 milyon lira olarak hesapladı. Bu rakam devlet bütçesinin beşte biri ediyordu. Sultan Abdülhamid, proje için ilk bağışı şahsi mal varlığından yaparak büyük bir kampanya başlattı. Ardından devlet erkânı ve üst düzey yetkililer bağış yaptı. İslâm dünyasınca yapılan bu yardımların tek elde toplanması için, "Hicaz Şimendifer Hattı İanesi" kuruldu. Kampanya, sadece Osmanlı topraklarında değil, tüm İslam dünyasında büyük ilgi gördü ve insanlar fedakârca bağış yaptı.

  • 8
  • 20
İSLAM DÜNYASININ BÜYÜK FEDAKARLIKLARIYLA TAMAMLANDI
İSLAM DÜNYASININ BÜYÜK FEDAKARLIKLARIYLA TAMAMLANDI

1 Eylül 1900 tarihinde temelleri Şam'da resmî bir törenle atılan Hicaz Demiryolu Projesi, Avrupalılar tarafından "başarılması imkânsız fantezi" olarak dünya kamuoyuna lanse edilse de, Müslümanlar tarafından büyük bir teveccüh görerek desteklendi. Fas, Tunus, Cezayir, Rusya, Çin, Singapur, Hollanda, Güney Afrika, Ümit Burnu, Cava, Sudan, Pretorya, Bosna- Hersek, Üsküp, Filibe, Köstence, Kıbrıs, Viyana, İngiltere, Almanya ve Amerika'daki Müslümanlar Hicaz Demiryolu'nun yapımı için bağışta bulundular. Hatta Müslümanların dışında, Almanlar, Yahudiler ve birçok gayrimüslim bağışta bulundu. Fas Emiri, İran Şahı ve Buhara Emiri gibi devlet idarecilerinden de yardımlar geldi.

II. Abdülhamid, Hicaz Demiryolları Projesi'ne teşvik için, 5 ila 50 altın arasında bağış yapanlara nikel, 50 ila 100 altın arasında bağış yapanlara gümüş ve 100 altından fazla bağış yapanlara da altın madalyalar takdim etti.

  • 9
  • 20
İSTANBUL'U KUTSAL TOPRAKLARA BAĞLAYAN PROJE
İSTANBUL’U KUTSAL TOPRAKLARA BAĞLAYAN PROJE

Bu projenin tamamlanması, İstanbul'un Hicaz'a bağlanması bütün ümmeti heyecandırdı. Osmanlı, Hindistan İran ve Arap basınında aylarca en ağırlıklı konu Hicaz Demiryolu oldu. İstanbul'da yayınlanan Sabah gazetesi, demiryolundan kutsal hat ve halifenin en muhteşem eseri olarak bahsediyordu.

Bu yardımların arkasından Osmanlı neferleri ile Mühendislik Mektebi öğrencileri kolları sıvadı. Bu proje ile II. Abdülhamid Han, siyasî bir dehâ olduğunu ispatladı.

  • 10
  • 20
HİCAZ DEMİRYOLU YAPIMI NEREDEN BAŞLANDI
HİCAZ DEMİRYOLU YAPIMI NEREDEN BAŞLANDI

Maddi konular halledildikten sonra teknik problemler de baş gösterdi. II. Abdülhamid, özellikle inşaatta Müslüman mühendislerin çalışmasını istiyordu. Fakat daha önce ciddi bir demiryolu inşaatı yapmadığından tecrübesiz olan Müslüman mühendisler nedeniyle demiryolu çalışmaları yavaşladı. Ancak tecrübeli mühendisler hızla işe alınıp genç Osmanlı mühendislerine bilgi birikimlerini aktararak sorun çözüme kavuştu.

Hicaz Demiryolu'nun yapımına 1900 yılında Şam'da başlandı. Bölgedeki Osmanlı askerlerinin önemli bir kısmı bu demiryolunda işçi olarak görev aldı. Bazı askerler, tezkereleri gelmesine rağmen işi bırakmayarak Medine'ye kadar rayları döşemekte kararlıydılar.

  • 11
  • 20
SULTAN ABDÜLHAMİD'İN PEYGAMBER EFENDİMİZ İÇİN YAPTIĞI İNCELİK
SULTAN ABDÜLHAMİD’İN PEYGAMBER EFENDİMİZ İÇİN YAPTIĞI İNCELİK

Demiryolu halkın da gayretiyle hızla ilerledi. Demiryolu yapımında bulunan bir Alman mühendis, Auler Paşa, halkın karşılamasını şu cümlelerle aktarır: "Yüz binden fazla erkek, kadın ve çocuk set çekilmiş dalgalı bir deniz gibi yolun iki tarafını doldurmuşlardı ve zaman zaman askerlerin teşkil ettiği çemberi aşıyorlardı. Art arda kadınların sevinç bağrışmalarının eşlik ettiği erkeklerin "Allâh yansur sultânenâ" sesleri duyuluyordu."

II. Abdülhamid büyük bir incelik örneği göstererek, mukaddes topraklarda gürültülü çalışılmamasını, Hz. Muhammed'in yüce ruhaniyetini rahatsız etmemesini istedi. Medine-i Münevvere'nin 20 kilometre yakınına gelindiğinde rayların altına keçe döşenerek çalışmalar devam ettirildi. Çalışmalar süresince bölgede sesiz lokomotifler kullanılmaya özen gösterildi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN