Arama

5 başlıkta Filistin meselesi

Takvimler 1948 yılını gösterdiğinde Filistin, işgalci İsrail tarafından resmen gasbedilir. Tüm zamanların en acımasız olaylarına şahitlik eden kadim topraklar, siyonist zihniyetin baskısı altına girer. Böylece yurtlarından edilen Filistinliler, dünyanın gözü önünde soykırıma maruz kalmaktadır. Peki, bu süreçte neler yaşandı? Sizler için 5 başlık altında Filistin meselesini inceledik...

Sesli dinlemek için tıklayınız.

🔸 Siyonist zihniyet yüzünden Filistinliler, 75 yıldır mülteci statüsündedir. Bu nedenle de ne acıdır ki dünyanın en uzun süre mülteci statüsünde kalan topluluğu olarak nitelendirilirler.

🔸 Mültecilerin 3 milyon 400 bini Filistin'e komşu ülkelerde yaşar. Ürdün'de 2 milyondan fazla, Suriye'de 438 bin, Lübnan'da ise yaklaşık 450 bin mülteci bulunur. Abluka altındaki Gazze'de 1,3 milyon, Batı Şeria'da ise 800 binden fazla kişi, kendi vatanlarında mülteci konumundadır.

↪ Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre Ürdün, Lübnan, Suriye, Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te toplamda 58 mülteci kampı vardır.

KUDÜS'ÜN STATÜSÜ

🔸 Kudüs sorunu, 19. yüzyılın sonlarından günümüze dek süren ve hukuken çözümü sağlanamayan bir meseledir. 20. yüzyılda gerçekleşen çatışma ve savaşlar nedeniyle giderek derinleşen bir konudur. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı idaresinde olan Filistin ve çevresini sömürgeci İngiltere, 1917 yılında ele geçirir. İngiltere'nin manda yönetimi, 1947 yılına kadar devam eder. Bu süreçte, Kudüs'e hukuken nihai bir statü kazandırılamaz.

🔸 1947 yılında İngiltere, işgalci İsrail'in bölgede gerçekleştirdiği çatışmalar nedeniyle konuyu Birleşmiş Milletler'e havale ederek geri çekilir. BM, o tarihten itibaren Küdus yönetiminin kendisine bırakılarak "uluslararası şehir" statüsünde olması başta olmak üzere günümüze kadar meseleyle ilgili birçok karar alır. Ancak BM'nin kararlarını hiçe sayan siyonist İsrail, 1948'de Batı Kudüs'ü, 1967'de ise Doğu Kudüs'ü işgal ederek aşamalı olarak bölgeye yerleşir.

Kudüs'ün kadim tarihi

🔸 Kudüs'ün statüsünü değiştirmekte ısrarcı olan İsrail, 30 Temmuz 1980'de "Temel Yasa"yı yürürlüğe sokarak Kudüs'ün İsrail'in ebedi ve bölünmez başkenti olduğunu ilan eder. Uluslarası hukuku yok sayan bu girişim, BM Güvenlik Konseyi tarafından hükümsüz olarak kabul edilir. Feshedilmesi gereken bir karar şeklinde tanımlanır ve İsrail'in bu girişimi kınanır.

🔸 Kudüs'ün statüsünü tek yanlı olarak değiştiren yeni yasayı, devletlerin tanımaması gerektiği yönünde çağrı yapar. Ancak İsrail'i destekleyen Donald Trump yönetimindeki Amerika, 6 Aralık 2017 tarihinde Kudüs'ü resmen İsrail'in başkenti olarak tanıdığını duyurur.

↪ İsrail'in Kudüs üzerindeki egemenlik iddiası hiçbir dönem uluslararası hukukta karşılık bulmamıştır ve bulmayacaktır.

ABLUKA ALTINDAKİ GAZZE ŞERİDİ

🔸 Filistin'in batısında yer alan Gazze Şeridi, Akdeniz'e 40 kilometre uzunluğunda kıyısı bulunan bir bölgedir. Yüz ölçümü yaklaşık 365 kilometre kare ve nüfusu iki milyon civarındadır. Güneybatısında Mısır vardır, kuzey ve doğusunda ise İsrail'in Filistinlilerden zorla aldığı topraklar bulunur.

🔸 Şerit, ismini en büyük şehri olan Gazze'den alır. Geçmişte Mısır ve İsrail yönetiminde olan Gazze, 2005'te İsrail'in bölgeden çekilmesinin ardından seçimlerle 2006'da Hamas yönetimine geçer. Fakat İsrail, bu durumdan memnun olmaz ve 2007 yılında Hamas'ı düşman varlık olarak ilan eder. Ardından Gazze Şeridi'ni abluka altına alır.

Ayçin Kantoğlu: Gazze'deki çocuklar uyuyan kalpleri uyandırıyor

🔸 İsrail'in Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği abluka, "güvenlik" bahanesiyle Filistin halkının günlük yaşamını kısıtlamaya yönelik yasa dışı uygulamasıdır. Sokağa çıkma yasakları, güçlendirilmiş askeri kontrol sistemi, Gazze'nin dünya ile iletişimin kesilmesi şeklinde gerçekleştirilir.

🔸 Abluka nedeniyle bölgedeki Filistinlilerin hastane, okul, işyeri ve ibadet yerlerine ulaşmaları engellenmekte ve gündelik yaşamlarını sürdürmeleri imkansız hale gelmektedir. Fakirlik oranı % 80 artarken, işsizlik % 50 seviyelerine çıkmıştır. İnsani yardımın da engellenmesi ile adeta açık hava hapishanesine dönüşen Gazze'de, içme suyuna elverişli temiz su oranı ise % 5 ile oldukça düşük seviyededir. İnsanlar, bu vahim şartlarda on altı yıldır yaşamaya çalışmaktadır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN