8 yıla 80 yıl sığdıran Yavuz Sultan Selim’in muharebeleri
Yavuz Sultan Selim Doğu'ya yaptığı fetihlerle 8 yıla 80 yıl sığdırdı. Şehzadelik yıllarında çok iyi eğitimlerden geçen, siyasi ve askeri dehasının temellerini o günlerde atan Yavuz, Osmanlı tarihinde imparatorluğa en çok toprak katan padişah oldu. Öyle ki, "geçilemez" sanılan Sina Çölü'nü bile o günün şartlarıyla 13 günde aştı. Miras bıraktığı topraklar sayesinde kendisinden sonra padişah olan Kanuni devri "imparatorluğun en geniş yüzölçümüne" sahip oldu. Peki, Yavuz Sultan Selim bu zaferleri nasıl kazandı?
Giriş Tarihi: 22.09.2020
17:19
Güncelleme Tarihi: 12.09.2024
18:34
YAVUZ, İLERLEYİŞİNİ SÜRDÜRDÜ
Memluk Sultanlığının sonunu hazırlayan ve Mısır'ın Osmanlıların eline geçmesine yol açan savaş, Kahire önlerinde gerçekleşti. Memluk Sultanı'nın ölümü sonrasında onun yerine Kahire'de nâib bıraktığı Tomanbay'ı seçildi.
Yeni sultan, Yavuz'un Mısır'a ilerleme ihtimaline karşı süratle asker toplamaya ve şehrin önünde bir müdafaa hattı oluşturmaya çalıştı.
SİNA ÇÖLÜ’NÜ 13 GÜNDE AŞMAYI BAŞARDI
Mısır'a uzanan yolun tehlikelerinden, çölde kumluk arazideki sıkıntı ve susuzluktan bahsedilse de Yavuz, Mısır'a ulaşmaya kararlıydı ve hiçbir zayiat vermeden, herhangi bir ikmal güçlüğü çekmeden çölü aşmayı 13 günde başardı.
Büyük bir askeri deha sayılan Napolyon bile, Yavuz'dan 300 yıl sonra bu işi başaramamış ; Fransız askerleri susuzluktan çıldırarak birbirlerini vurmuşlardı. Birinci Dünya Savaşı'nda, teknik imkânlarla bile bu çöl ancak 11 günde geçilebilmişti.
RİDANİYE ZAFERİ İLE MISIR OSMANLI TOPRAĞI OLDU
Yavuz Sultan Selim Han, 15 Şubat 1517'de parlak bir merasimle Memluklerin sarayına girdi. Devrin vakanüvisi, halkın Yavuz'u Kahire'de karşılayışını şu şekilde anlatır:
"Halk, Yavuz'un ihtişamını seyretmek için sokakları ve pencereleri doldurmuş idi. Yavuz'u çok değişik zannediyorlar, giyiminin ve kavuğunun etrafındakilerden farklı olacağını düşünüyorlardı. Yavuz ise önde değil, cengâverlerinin ortasında idi. Elbiseleri ve kavuğu, yanındakilerden farklı değildi. Ve önüne bakarak mütevazı bir şekilde yürüyordu. "
HADİMÜ’L HAREMEYN’İN HİZMETÇİSİ
Halife unvanını alan ilk Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim, 20 Şubat Cuma günü, Melik Müeyyed Camisi'nde okunan hutbede hatibin kendisinden "Hakimü'l-Harameyni'ş-Şerîfeyn" (Mekke ve Medine'nin hâkimi) diye bahsetmesi üzerine yaşlı gözlerle itiraz etti.
Hatîbin ifadesini, "Hadimu'l-Harameyni'ş-Şerîfeyn" (Mekke ve Medine'nin hizmetçisi) olarak düzeltmesini istedi. Bunun üzerine halıyı kaldırıp toprağa secde ile Rabbine şükretti. Hadimu'l-Harameyni'ş-Şerîfeyn'liğini ifade etmek için de, sarığının üzerine süpürge biçiminde bir sorguç taktı.
'ZAMANIN İSKENDERİ' OLARAK DA ANILDI
Mısır'ı alarak imparatorluğun kaderini değiştiren Osmanlı Sultanı olan Yavuz Selim, "Hilafet tahtının sultanı" ve "Hadimü'l-Haremeyn" unvanlarının yanı sıra zamanın İskender'i olarak da anılıyordu.
Çok sert olmasına rağmen tasavvufi yönü güçlüydü. Yavuz'un liderlik sırlarından birisi de yetenekli kişileri istihdamda gösterdiği maharetti. Aynı zamanda Yavuz Sultan Selim, Osmanlı padişahları içinde, hakkında en çok menkıbe olan şahsiyettir.