8 yıla 80 yıl sığdıran Yavuz Sultan Selim’in muharebeleri
Yavuz Sultan Selim Doğu'ya yaptığı fetihlerle 8 yıla 80 yıl sığdırdı. Şehzadelik yıllarında çok iyi eğitimlerden geçen, siyasi ve askeri dehasının temellerini o günlerde atan Yavuz, Osmanlı tarihinde imparatorluğa en çok toprak katan padişah oldu. Öyle ki, "geçilemez" sanılan Sina Çölü'nü bile o günün şartlarıyla 13 günde aştı. Miras bıraktığı topraklar sayesinde kendisinden sonra padişah olan Kanuni devri "imparatorluğun en geniş yüzölçümüne" sahip oldu. Peki, Yavuz Sultan Selim bu zaferleri nasıl kazandı?
Giriş Tarihi: 22.09.2020
17:19
Güncelleme Tarihi: 12.09.2024
18:34
ŞEHZADELİĞİ SALTANATI İÇİN ÖNEMLİ BİR TECRÜBEYDİ
Özellikle Gürcü prensliklerinin ve Osmanlı Devleti için büyük bir siyasî-dinî mesele oluşturacak olan Şah İsmail'in faaliyetlerini dikkatle takip etti. Gürcü kralına karşı yaptığı bir seferde büyük başarı kazandı ve babası tarafından takdir edildi.
Fakat II. Bayezid, Şah İsmail'in sınır boylarındaki hareketleri karşısında oğluna düşmanları çoğaltmaması için uyarıda bulunmayı da ihmal etmedi.
ŞAH İSMAİL ANADOLU İÇİN TEHDİT OLUŞTURUYORDU
Yavuz Sultan Selim, tahta geçer geçmez icraata başladı. O sıralarda Azerbaycan, Irak ve İran'ı eline geçirmiş olan Şah İsmail, Anadolu'yu tehdit eder bir duruma gelmişti. Şiiliği kullanarak devamlı fitne çıkartıyor, Müslümanların birliğini sarsıyordu.
Yavuz Sultan Selim topladığı olağanüstü divanda, Şah İsmail'in tehlikeli faaliyetlerini uzun anlattı. Divan, çetin müzakerelerden sonra, İbn-i Kemal Paşa'nın fetvası ile İran'a sefer kararı aldı.
YAVUZ İLERLİYOR; ŞAH İSMAİL KAÇIYORDU
Şah İsmail, devamlı geriye doğru kaçıyordu. Asker, bu uzun yolculuktan usandı ; ikmal azaldı.
Orduda birçok kimse "Şah İsmail kaçtı. Bu bile zaferdir. Artık geriye dönelim" deyip, isyan çıkarmaya başladı. Hatta bunlar, Yavuz'un çadırına ok atacak kadar ileri gittiler.
10 soruda Yavuz Sultan Selim ve hilafet
YAVUZ'UN İSYANCI ASKERLERE YAPTIĞI KONUŞMA
Yavuz bu nutukta, "henüz hedefe varılmadığını, seferden asla dönülmeyeceğini, cihat için yapılan bu seferden, ancak kadınlarını düşünenlerin dönebileceğini, yiğit olanın ardınca gelmesini isteyip, tek başına dahi olsa savaşacağını " gür sesi ile ifade etti.
"İsteyenler, karılarının yanına dönüp entarilerini giyebilirler! Ben düşmana karşı tek başıma da gidebilirim! " dedi ve atını mahmuzladı.
ÇALDIRAN SAVAŞI: ŞAH İSMAİL’İN BÜYÜK MAĞLUBİYETİ
Yavuz Sultan Selim, Tebriz'e girdi. Dört halifeyi zikrederek kendi adına hutbe okuttu. Tebriz'deki ilim ve sanat erbabına büyük ilgi gösterdi. Onları İstanbul'a davet etti. O yıl Selim, bölgedeki fetihleri tamamlamak için kışı, Azerbaycan'daki Karabağ'da geçirdi.
İstanbul'dan Tebrîz'e kadar 2.500 kilometrelik bir mesafeyi, birçok ikmal zorlukları ile ve yaya olarak aşıp parlak bir zafer kazanmak, tarihte eşine çok az rastlanan hadiselerdendir.