ABD'nin gizli silahı: HAARP
Alaska'da 180 adet dev anten ile kurulan ABD ve Pentagon'un birlikte idare ettiği gizli bir üs bulunduğunu biliyor muydunuz? Ya da bu antenlerin bir saat boyunca çalıştırılması durumunda Hiroşima'ya atılan bir atom bombası kadar enerji ortaya çıkarabileceğini? Sizler için ABD'nin gizli projesi olan HAARP hakkında bilinmeyenleri derledik.
Giriş Tarihi: 17.02.2019
17:55
Güncelleme Tarihi: 11.02.2023
11:34
HAARP DEPREMİ TETİKLEYEBİLİR Mİ?
Evet, iki şekilde tetikleyebilir. Birincisi; uygun frekanstaki elektromanyetik dalgalar yerin altına enjekte edilerek yapılabilir. İkincisi ise depreme hassas bir bölgede radyasyon yaymayan belli güçte nükleer patlama oluşturularak, fay hattının harekete geçirilmesi ile yapılabilir. Çatışma ölçeği teknikleriyle, dev sürekli dalgalar, hedeflenen bir yerde depreme sebebiyet vermek için kullanılabilir.
Fizik profesörü Georgiy Vasiliyev, HAARP projesi hakkında şunları söyledi:
''HAARP istasyonu tam güçle çalıştırıldığında, 1 saatte 3.5 megawatt elektrik enerjisi tüketiyor. 14 hektarı kaplayan 22 metrelik 180 dev anten üzerinde göklere yükselen enerji plazma kümesi oluşturuyor. HAARP çalıştırıldığı günden bu yana, Dünya'nın değişik bölgelerinde iklim anormalleri gözlemlenmeye başladı. Kar yağması gereken yerleri güneş kavururken, Afrika'da kar yağışları gözlemlenmekte. Bu tuhaf olgular genelde küresel ısınmaya fatura ediliyor. Ama bize göre anormallerin asıl sorumlusu Pentagon'un HAARP sistemidir." dedi.
HAARP'IN AMAÇLARI NELERDİR?
1- Atmosferdeki termonükleer araçları kontrol edecek elektromanyetik vuruşları gerçekleştirmek.
2- Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF (Extremely Low Frequency) ve VLF (Very Low Frequency) dediğimiz 30 Hz - 30 kHz civarında çalışmaktadır. ELF'nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ile HAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.
3- Radar sistemlerini geliştirmek. 4- Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak. 5- Cray ve EMass süperbilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek. 6- Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.
7- Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek. Sadece bunları yapması bile projenin ne kadar ileri bir seviyede olduğunu gösterir ki HAARP projesi karşıtı bilim adamları bu açıklamaları buzdağının görünen yüzü olarak değerlendirip, gerçeğin aslında çok farklı olduğunu dile getirdi.
ELF DALGASININ TEHLİKESİ NEDİR?
HAARP projesinde, güçlü vericilerin yaklaşan bir hava aracını algıladığı anda otomatik olarak kapandığı söylenmektedir. Gerçekte ise, HAARP tarafından yayınlanan ELF dalgaları üst atmosferin 'ayna' yansıtıcısına zıplamakta ve sonra da yeryüzüne geri dönerek HAARP vericilerinden binlerce mil ötedeki yerlere çarpmaktadır.
HAARP TESİSİNİN EN ÖNEMLİ CİHAZI
HAARP projesinin en önemli ve en meşhur cihazı, iyonosferik araştırma aracıdır. Bu cihaz, yüksek frekans bandında çalışan yüksek güçlü bir radyo vericisidir. Cihaz ile iyonosferin limitli bir bölgesi uyarılabilir. IRI adı verilen bu cihazlar ile iyonosferi anten gibi kullanarak düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar yaratılabilir ve zayıf kuzey ışıkları benzeri parlamalar elde edebilir.
DEPREM ARTIŞLARI TESADÜF MÜYDÜ?
Dr. Peter Beter, Rusların 1977 yılında Filipinler'in çevresindeki denizlerin derinliklerindeki çukurlara fizyon fizyon süper bombaları yerleştirdiğini belirtti. Dr. Beter, Filipinler'in dev Pasifik Tektonik Tabakası'nda "anahtar kara" pozisyonunda olduğuna inanıyordu, iddiaya göre Rusya zaten daha önceden Pasifik Okyanusu'nun diğer bölgelerine depreme yol açabilecek güçlü denizaltı silahları yerleştirdi. Dr. Beter, kasıtlı olarak yapılan şeyin, gerilimin yüksek seviyelere ulaşabileceği Filipinler hariç, Pasifik tabakasındaki gerilimi azaltmak için olduğuna inanıyordu.
Bu teknik 1976'daki Tangshan depreminde kullanılmış mıydı? Washington Post'un 30 Ocak 1981 baskısında, 1979 yılında dünyada 56 önemli deprem olduğu ve 1980 yılında yıllık rakamın 71'e yükseldiği yazıldı. Tesadüfi bir şekilde, 1980 yılında hem Rusya, hem de Birleşik Amerika'daki ELF vericilerinde bir artış oldu.