Abdülhamid tahttan neden ve kim tarafından indirildi?
Sultan Abdülhamid 1909 senesinde iftiralarla dolu bir fetva ile tahttan indirildi. O fetvayı kaleme alan Elmalılı Hamdi Yazır, "Hayatımda yaptığım en büyük hata, Sultan Abdülhamid'in hal'ine karışmamdır" şeklinde pişmanlığını dile getirecek; tarih bu hadiseyi "azim bir hata-yı siyasi" ve "af olunmaz bir hata ve silinmez bir leke" olarak kaydedecekti. Peki, Abdülhamid tahttan neden ve kim tarafından indirildi?
Giriş Tarihi: 27.04.2019
13:32
Güncelleme Tarihi: 29.10.2022
11:56
SUNULAN GEREKÇELER İFTİRADAN İBARETTİ
Bu fetvada öne sürülen "Şer-i kitapların yasaklanması ve yakılması, tebaanın öldürülmesi, hazinenin israf edilmesi" gibi konular tümüyle iftiradan ibaretti. Çünkü Sultan II. Abdülhamid, kendisine bu iftiraları atanlardan daha dindar olmakla meşhurdu.
🔸 Kan dökmekten kaçınmasıyla tanınmış, hatta Hareket Ordusu'na da bu sebeple karşı koydurmamıştı.
🔸 Ayrıca Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinden beri artan borçların ödenmesi, kendi döneminde olduğu halde, israfla itham edilmişti.
🔍 Abdülhamid'in miras bıraktığı 44 eser
KARARA OYBİRLİĞİ İLE VARILDI!
Hacı Nuri Efendi, fetvanın gerçekleri yansıtmadığını öne sürerek imzalamayı reddetmiş, padişaha kendiliğinden feragat teklif edilmesi tavsiyesinde bulunmuştu.
🔸 Bu sebeple fetvanın son kısmı değiştirilerek, usule aykırı bir tarzda Şeyhülislam Ziyaüddin Efendi tarafından imzalanıp oya sunulmuş, İttihatçı mebuslar da "Hâl'i, hâl'i" diye bağrışmıştı.
🔸 Bunun üzerine Sadrazam Said Paşa "Efendiler, okunan fetva-yı şerife ve millet tarafından gösterilen arzu-yı umumi mucibince Sultan Abdülhamid Han-ı Sani'nin Hilafet ve Saltanattan hâl'ine karar veriyor musunuz?" diye sormuştu.
🔸 İçlerinde feragat teklifine taraftar olanlar bulunmasına rağmen Talat Paşa'nın tehditvari bakışları ve baskısıyla onlar da ayağa kalkınca hâl'e oybirliği ile karar verilmişti.
HAL’ KARARINI ABDÜLHAMİD’E BİLDİREN HEYET
🔸 Hâl' kararını Sultan II. Abdülhamid'e tebliğ etmek için, Ermeni Ayan (Senato) üyesi Aram Efendi; Draç Mebusu Arnavut Esad Toptanî (sonradan 'hizmetlerine mukabil' Paşa yapıldı ); Yahudi Selanik Mebusu Emanuel Karasso ve Abdülhamid Han'ın vaktiyle nice iltifatına mazhar olarak Koramiralliğe kadar yükselmiş bulunan Arif Hikmet Paşa'dan oluşan bir heyet teşkil edilmişti.
Fotoğraf: Sultan Abdülhamid'e hâl' edildiğini bildirmeye giden heyetin üyeleri.
‘AZİM BİR HATA-YI SİYASİ’
İttihatçı yazarlarca dahi "azim bir hata-yı siyasi" , "af olunmaz bir hata ve silinmez bir leke" olarak nitelenen bu heyetten Esad Toptanî Sultan'a şöyle demişti:
"Biz Meclis-i Mebusan tarafından geldik. Fetva-i şerife var. Millet seni azl etti (görevden aldı). Amma hayatın emindir (güvencededir)"
🔸 Sultan Abdülhamid bu sözü şöyle düzeltir: "Zannedersem hâl' etti (tahttan indirdi) demek istiyorsunuz. Pekâlâ, buna gösterilen sebep nedir?" diye sordu Abdülhamid.
🔸 Heyetin okuduğu fetvanın ardından bağırarak sordu:
🔍 II. Abdülhamid'in hayatını Çırağan baskını değiştirdi
‘BÜTÜN HİZMETİME KARA ÇARŞAF ÇEKTİLER!’
Abdülhamid, hâl kararını tebliğe gelen heyet ile bu konuşmanın ardından tarihe geçecek şu sözleri söyledi:
"Ben 33 sene millet ve devletim için, memleketimin selameti için çalıştım. Hâkimim Allah ve beni muhakeme edecek de Resulullah'tır.
Bu memleketi nasıl buldumsa, öylece teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim.
Hizmetimi ancak Cenab-ı Hakk'ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak da oldular."