Abdülhamid'in emriyle kurulan İstanbul'daki hastaneler
Şehr-i İstanbul'un sevdalısı Sultan II. Abdülhamid, mevcut düzensizliğin önüne geçmek ve yeni yatırımlar yapmak kaydıyla can çekişen şehre yaşanırlık kazandırmak istiyordu. Abdülhamid'in siyasi yönü ile birlikte, Osmanlı vatanına kazandırdığı eserleri konuşmak, onun çağın gerekliliklerini ve ilerisini düşündüğünün bir kanıtıdır. Peki, Abdülhamid'in emriyle kurulan İstanbul'daki hastaneler hangileriydi?
Giriş Tarihi: 29.04.2020
14:10
Güncelleme Tarihi: 29.04.2020
14:48
Sultan II. Abdülhamid'in emriyle 1884 yılında kurulan hastane, Balmumcu ve Orhaniye kışlalarında bulunan saray muhafızları ile Beşiktaş civarında ikamet eden saray mensuplarının muayene ve tedavileri için kurulmuştur. Hastanenin yapımındaki tüm masrafları bizzat Sultan II. Abdülhamid Han'ın şahsi servetinden karşılanmıştır.
Gereğinde 10 saat içinde sökülüp tekrar kurulan prefabrik malzemeden yapılan hastane, 3 ayrı bölümden oluşmaktaydı. 200 hasta kapasiteli yapıya, kuruşundan sonraki yıllarda röntgen dairesi ve bazı ilaveler yapılmıştır.
CEPHEDE YARALANAN ASKERLERİN TEDAVİ MERKEZİYDİ
Hastanede görevli kişiler, sahasının uzmanı isimlerden seçilmekteydi. Sultanın Doktoru Miralay Mehmed Bey başta olmak üzere 18 hekim, 3 eczacı, 5 cerrah ve hasta bakıcının görev yaptığı askeri hastanede idareyi, Hastalar Ağası Kamil Efendi sağlamıştır.
1897 Osmanlı-Yunan Harbi'nde cephede yaralanan 2000'e yakın yaralı askerin tedavisi bu hastanede gerçekleşmiştir. Alasonya'dan getirilen askerler, Almanya'dan getirilen ve henüz o dönemde yeni yeni kullanılmaya başlanan röntgen cihazı sayesinde vücutlarındaki mermiler belirlenip çıkarılmak suretiyle tedavi edilmiştir.
Yaralı askerlerin tedavisini, Operatör Doktor Cemil Paşa, Tıbbiye Mektebi öğretim görevlilerinden Esad Fevzi Bey ve Asistan Rıfat Osman Bey gerçekleştirmiştir. Röntgen cihazı ilk olarak Boyabatlı Mehmed isminde bir askerde denenmiş, bu deneme başarılı olduktan sonra diğer askerlerin tedavisinde de tatbik edilmiştir.
Hastaneyi ziyaret eden Hızılhaç Hastane hekimleri, röntgen ışınlarının bu kadar kısa bir sürede uygulanıp başarılı sonuçlar almasını şaşkınlık izlemişler ve Türk hekimlerini tebrik etmişlerdir.
II. Abdülhamid'in az bilinen sikkeleri
Hekimlerin bu başarısının Sultan II. Abdülhamid Han da nişan vererek takdir etmiştir. Ayrıca harpte yaralanan askerlerden koltuk değneğine ihtiyacı olanlar tespit edilerek, Sultan'ın bizzat kendi eliyle sarayın marangozhanesinde yaptırdığı bastonlar yaralı askerlere hediye edilmiştir.
Sultan II. Abdülhamid Han hastanenin, oğlu Abbürrahim Efendi'nin sünnet olduğu gün açılmasını ister. Şehzade'nin sünneti nedeniyle Sultan Abdülhamid, zengin yoksul başvuran bütün ailelerin çocuklarının da Sergi Dairesi, Gümüşsuyu Hastanesi, Haydarpaşa Hastanesi'nde sünnet edilmesini emreder.
5 Haziran 1889 tarihinde resmi açılışı yapılarak hizmete giren hastanenin diğer hastaneler gibi ücretli olmadığını, din ve etnik ayrım yapılmadan tüm çocukların masraflarının padişah tarafından karşılanacağı bilgisi açılışa gelen İngiliz yetkiliye ifade edilmiştir.
DARÜ’L-KELB (KÖPEK HASTALIĞI VE KUDUZ TEDAVİHANESİ)
Sultan II. Abdülhamid tarafından 1887'de Demirkapı'da Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane içinde kurulan Darü'l-Kelb Tedavihanesi Dünya'nın üçüncü, Doğu ülkelerinin ise ilk kuduz hastalığı tedavi merkezi olmuştur.
Salgın hastalıklar, tarihsel süreç içinde insanlığın en büyük afetlerinden olmuştur. Bu hastalıklar içme suyundan, yemeklerden, hayvanlardan ve insandan insana geçmek suretiyle toplumda büyük etkileri olmuş, kitlelerin sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak sıkıntılarına sebebiyet vermiştir.
33 yıllık saltanat: 33 fotoğrafla Abdülhamid