Abdülhamid'in İstanbul'a armağan ettiği 50 eser
Abdülhamid'in siyasi yönü ile birlikte, Osmanlı vatanına kazandırdığı eserleri konuşmak, onun çağın gerekliliklerini ve ilerisini düşündüğünün bir kanıtıdır. Peki, Abdülhamid'in başkent olan İstanbul'u, marka şehir haline getirmek için dünyanın önde gelen mimarlarına ve şehir plancılarına İstanbul ile ilgili projeler çizdirdiğini biliyor muydunuz?
Giriş Tarihi: 16.09.2019
09:08
Güncelleme Tarihi: 21.09.2021
11:13
II. Abdülhamid döneminde Hamidiye Suyu için inşa edilen su terazisi, günümüzde Kağıthane'de Eski Büyükdere Caddesi kenarında olan yapıdır. Bu terazinin özenilmiş cephe düzeniyle diğer Osmanlı su terazileri içinde ayrı bir yere sahiptir. Kule, herhangi bir nedenle kullanılmamasına rağmen hala kendi kendine çalışmasına devam etmektedir.
CENDERE SU TERFİ İSTASYONU
Cendere Terfi İstasyonu, Hamidiye Suları çerçevesinde 1899-1900 yılları arasında Abdülhamid'in emriyle inşa edilmiştir. Cendereye kurulan terfi istasyonu bir yandan Yıldız, diğer yandan Eyüp güzergahına su basmaktadır. Terfi İstasyonu binası günümüzde İSKİ tarafından kullanılmaktadır.
1880 yılında mülkiye memurlarının emeklilik işlemlerini gerçekleştirmek için kurulan bu sandığın kuruluş sebeplerinden birisi de o devirde devletin ekonomik anlamda içinde bulunduğu sıkıntılardır. Kitabasinde, yapının Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırıldığı ifade edilmektedir.
YILDIZ HAMİDİYE SAAT KULESİ
Hamidiye Saat Kulesi olarak da bilinen kule, İstanbul'un Beşiktaş ilçesi Yıldız semtinde bulunmaktadır. Giriş kapısı üzerinde bulunan tuğradan anlaşıldığı üzere, II. Abdülhamid tarafından 1889-1890 yılları arasında yaptırılmıştır. Köşeleri kırık dört cepheli(sekizgen) olarak inşa edilen saat kulesinin mimarı Sarkis Balyan'dır. Kulenin ilk katında dört adet yazıt, ikinci katında bir termometre ve barometre, en üst katında ise saat odası bulunur. Saat kulesinin dekoratif çatısı üzerinde bir pusula, zirvesinde ise bir rüzgâr gülü vardır.
27 Mayıs 1892'de hizmete açılan Osmanlı Bankası binası, 1863 yılında kurulan Bank-ı Osmani Şahane'nin, 1880'lerde başlayan yeniden yapılanma ve piyasaya açılma politikasının simgesel bir ifadesiydi. Osmanlı Devleti'nin resmi bankası ve hazinesi olarak görev yapan bankanın kurulması, Tanzimat Fermanı'nın maliye alanındaki icraatlarının başında yer almaktaydı.