Arama

Abdülhamid'in Ramazanları nasıl geçerdi?

Müslümanların iple çektiği on bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayına kavuştuk. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden azat olan Ramazan, İslami emirlerin gerçekleştirilmesinin yanında kültüre göre de şekillenen, İslam dünyasının farklı coğrafyalarında bayram havasında geçen bir ay. Asırlar boyu Osmanlı'da da büyük bir ihtimam gösterilen Ramazan ayı, sarayda farklı ritüellerin oluşmasını sağlamıştı. Buradan yola çıkarak sizleri Yıldız Sarayı'na, Sultan II. Abdülhamid'in Ramazanlarına doğru tarihte kısa bir yolculuğa çıkıyoruz. O günlerin Ramazanlarını bize aktaran Şadiye Sultan'ın kaleminden, Abdülhamid'in Ramazanlarını sizlerle buluşturuyoruz.

  • 4
  • 13
‘SARAYDA RAMAZANLAR ÇOK GÜZEL OLURDU’
‘SARAYDA RAMAZANLAR ÇOK GÜZEL OLURDU’

Bu, bizim için meraklı bir sürpriz idi, her hafta aynı saatlerde, gözlerim kapıda beklerdim. Bazan elbiseye pek alâka duymazdım.

Bilhassa parlak garnitürlerden, fazla göz alıcı renklerden hoşlanmazdım. Sade elbiseler giymeyi tercih ederdim. Sarayda Ramazanlar çok güzel olurdu.

ABDÜLHAMİD'İN HAYATI HAKKINDA 34 İLGİNÇ GERÇEK

  • 5
  • 13
‘SECCADELER YAYILIR, NAMAZ KILINIRDI’
‘SECCADELER YAYILIR, NAMAZ KILINIRDI’

Bir hafta evvelden hazırlık başlardı. Temizlik yapılır. Kiler-i Hümâyûn'dan bütün dâirelere büyük sürahiler içinde türlü türlü şuruplar ve birçok iftariyelikler gelirdi.

Ramazanın ilk gecesi bütün dâirelerin sofalarına altın yaldızlı kafesler kurulur, seccadeler yayılır, haremağalarıyla beraber bir imam, iki güzel sesli müezzin gelirdi. İlâhîler okunarak namazlar kılınırdı.

  • 6
  • 13
‘BİR İMAM İKİ MÜEZZİN İLE TERAVİH NAMAZI KILINIRDI’
‘BİR İMAM İKİ MÜEZZİN İLE TERAVİH NAMAZI KILINIRDI’

Ramazan aylarında, her dâirede ayrı bir imam, iki müezzin ve iki haremağasının refakatıyla teravih namazı kılınırdı.

Teravihden sonra imam ve müezzinlere buzlu şerbetler ikram edilirdi. Hükümdâr, teravih namazını hususî dâiresinin bitişiğindeki köşkte, ulema ve müezzinlerle beraber kılardı.

  • 7
  • 13
ABDÜLHAMİD HER GÜN HUZÛR-I HÜMÂYÛN DERSİNİ DİNLERDİ
ABDÜLHAMİD HER GÜN HUZÛR-I HÜMÂYÛN DERSİNİ DİNLERDİ

Gece kapılar açılır, sahur tablaları girer, top atılıncaya kadar herkes ayakta kalırdı. İmsak topundan sonra namaz kılınır ve yatılırdı. Öğle üzeri de her dâireye bir hoca gelir vaaz verirdi.

Akşam topla beraber Zemzem-i Şerîflerle iftar edilirdi. Sultan Abdülhamid Han Ramazan'da her gün Mâbeyn'e gider, "Huzûr-ı Hümâyûn" dersini dinlerdi. Ramazan'da, sarayda nöbet musikisi ve çalgı çalınmazdı. Mâbeyn'e gelenlere Başmâbeynci tarafından diş kiraları verilirdi.

  • 8
  • 13
‘BİR TABUR ASKER YILDIZ MEYDANINDA İFTAR EDERDİ’
‘BİR TABUR ASKER YILDIZ MEYDANINDA İFTAR EDERDİ’

Her akşam bir tabur asker, Yıldız meydanında iftar eder, namaz kılar, Ceyb-i Hümâyûn Nâzırı tarafından diş kirası dağıtılır, üç kere "Pâdişâhım çok yaşa!" diye bağırıp giderlerdi. Erkek evlâtları ve bazen de amcalarımız, cemaatine dâhil olurlardı.

Namazdan sonra sohbet edilirdi. Babam damatları ve biraderlerimi sık sık iftara davet eder, yemekten sonra onlara da diş kirası adını taşıyan keseler verdirirdi.

ABDÜLHAMİD'İN ÖLÜMÜ HAKKINDA BİLİNMEYENLER

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN