Arama

Alev Alatlı için ne dediler?

Bugün Rahmet-i Rahman'a kavuşan düşünce vadimizin bereketli kalemi Alev Alatlı, eserleri ve fikirleriyle milletinin yanında olan bir mütefekkir, hakikat yolcusuydu. İlmi yolculuğunu felsefe, düşünce, istatistik, ekonomi alanlarında yoğunlaştıran Alatlı'nın ana çerçevesinde her zaman medeniyetimiz vardı. 1986'da "Özgür Madalyası" alan Alatlı'yı önemli isimlere sorduk.

Prof. Dr. İskender Pala:

Alev Alatlı, Türkiye'nin ve dünyanın iyiliği için çalışan bir insan olarak yaşadı. Onun fikirleriyle onun entelektüel zihin aşımlarıyla bir taraftan yurt içinde bir taraftan yurt dışında pek çok insan, yetkinliğe ulaştılar. Yaptığı çalışmalar gerçekten bir Türk kadını olarak bütün gelecek nesillerimizin genç kızlarına örnek olacak çalışmalardır. Bu çalışmalar vesilesiyle ileride, Alev Alatlı'nın belki de takipçilerinin olacağına inananlardanım. "Batı'ya Yön Veren Metinler"i bir zihin açılımıdır bizim için, fevkalade önemlidir. Türkiye entelijansiyasının bilmesi gerekenleri tek tek seçerek, çok isabetli bir şekilde bizlere sunmuştur. Özellikle psikodilbilim alanındaki çalışmaları, dünyada bir devrim gibi insanların Türkiye'ye ait medeniyet birikimini, kimliğini belki biraz daha kendisi olabilme gayreti yükseltmiştir, bu bakımdan bana göre çok önemlidir. Biz kendisiyle Türk Sanat Politikaları Kurulu'nda uzun yıllar beraber çalıştık, beraber fikir ürettik, beraber politikalar üretmeye çalıştık. Elimizden gelen şekilde Türkiye'nin menfaatine bir şeyler yapmaya gayret ettik. O dönemler gördüm ki Alev Hanım, gerçekten farklı bir zeka, farklı bir bakış açısına sahip. Zihninin tüm hücreleriyle insanlığın iyiliğini isteyen bir hanımdı. Allah gani gani rahmet eylesin. Allah geride kalanlara sabır versin, Türkiye'nin başı sağ olsun. Allah, ilerde Alev Alatlı gibilerin sayılarını çoğaltsın.

Gazeteci - Yazar Ekrem Kızıltaş:

Öncelikle hepimizin başı sağ olsun. Çünkü Alev Hanım'ın kaybı sadece ailesinin, yakınlarının değil bence Türkiye'nin, hepimizin belki insanlık aleminin de kaybı. Alev Hanım objektifliğinin yanında yerli ve milli oluşuyla, meseleleri, konuları olabildiği şekilde yerli yerine oturtan ve son derece canlı bir şekilde her ortamda dile getiren bir insandı. Geriye doğru baktığımızda, son 30-40 yıl içerisinde Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durma kavgasını en yakından destekleyen ve bu konuda yapabileceği her şeyi elinden geldiği kadar gerektiğinde televizyon tartışmalarında gerektiğinde yazarak, çizerek gerektiğinde üniversite bazında Türkiye'yi daha ileri noktalara taşıma davasının en canlı savunucularından birisi oldu. Cenab-ı Hak'tan gani gani rahmetler diliyorum. Tabi ki boşluğu çok büyük ama önünde sonunda geride bıraktığı eserleriyle, hepimizin ve özellikle gençlerin oldukça faydalanacağı kaynaklar bıraktığına inanıyorum.

Şair - Yazar Mustafa Akar:

Alev Alatlı her şeyden önce özgüven demektir. Gezi parkı isyanından sonraki eblehleşmeyi, paçozlaşmayı ilk anlatan kişidir. Yüksek zekadır, bilirkişidir, yerlidir, buralı bir entelektüeldir. O meşhur konuşmasındaki satırlar çıkmıyor aklımdan:"Her yasal hak helal değildir ve olamaz; aslolan hakkın helal edilmesi olmalıdır. Asıl olan helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır." Allah gani gani rahmet eylesin.

Daily Sabah Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Z. Altay:

Alev Hanım sadece edebiyatımızın değil düşünce hayatımızın da dev çınarlarından biriydi. Vefatını öğrendiğimizde bizlerde derin bir teessür meydana geldi, çok üzüldük. Fakat bir tesellimiz var, Yunus Emre'nin de dediği gibi "ancak beden ölür, âşıklar ölmez." Alev Hanım'ın fikirleri ve eserleri de uzun yıllar, uzun nesiller boyunca yaşayacaktır, okunacaktır, tartışılacaktır. Allah rahmet eylesin, başımız sağ olsun.

Nurullah Genç:

Çokça üzüldüm, Rabbim rahmet eylesin. Biz Alev Hanım ile 90'lı yıllarda Erzurum'da "Medeniyet Sohbetleri" yapmıştık. Kendisini henüz yeterince tanımıyordum ama kitaplarından biliyordum. Hassasiyetlerinin farkındaydım. Tarihimize karşı, medeniyetimize bize ait olan değerlere karşı hassasiyetinin farkındaydım ama konuşmamıştım. Konuştuğumuz zaman baktık ki bizim içimizden birisi konuşuyor. Yani milletini iyi tanıyan, tarihini bilen, medeniyetini bilen, ne olması gerektiğini bilen, Batı'yı tanımış, değişik vesilelerle işte Batı'nın pek çok yerinde bulunmuş, Japonya'da bulunmuş dolayısıyla Batı medeniyetinin o, guguk kuşu tavrını, yuva yapmayan tavrını iyi bilen, o sömürgeci tavrını iyi bilen ve iki medeniyeti mukayese ederek bizim medeniyetimizin hakperestliğini, diğerkamlığını, insaniliğini ön plana çıkaran bir hanımefendi, çok kıymetli bir yazar. Konuşmalarımızda, tartışmalarımızda onu müşahede etmiştim ve buna şahitlik etmiştim. Dolayısıyla Alev Alatlı benim dünyamda; hakkaniyeti dile getiren, insanının kendisine olan tavrını kendisinin sahip olduğu değerlerin insanı olan tavrını iyi bilen ve ülkenin menfaatleri için elinden gelen neyse onu yapmaya gayret eden ve bunun için ömrünü veren kıymetli bir yazarımızdı. Kıymetli bir mütefekkir insanımızdı. Önemli bir kayıptı bizim için çünkü yarınlarda, "Şu konuda acaba ne düşünüyor?" diye birilerini aradığımızda bizimle alakalı, meselelerimizle alakalı bulunabileceğimiz bir insanı kaybettik. Allah rahmet eylesin.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN